Margulies’e saldırılara son!

Solun içindeki ideolojik ve politik kamplaşmada liberaller ile ötekilerin arasındaki gerilimin, 12 Eylül referandumuna ilişkin tartışmadan bu yana yeni doruklara yükseldiği kimse için sır değil. Sol liberalizmle hesaplaşmada DİP Girişimi her zaman en önde yer almıştır. Ne var ki, sol içi tartışmayı iktidarın temsilcilerine karşı yapılan protesto ile aynı biçimlere dönüştürme eğiliminin gittikçe tehlikeli bir hal almasını daha evvel de eleştirdik, bugün de kınıyoruz.

Yumurta şiddet değildir protestodur, tamam. Ama neden tartışma değil de protesto? Anayasa Mahkemesi, 2007’de 367 kararıyla 27 Nisan Muhtırası’nın gereğini yerine getirirken fedai rolü oynayan Süheyl Batum’a yumurta fırlatılmadı da, Roni Margulies’e neden fırlatıldı?

Apaçık konuşalım. Polis mezalimine tepki olarak iktidarı temsil edenlere yumurta atmak başka şey, ne kadar yanlış yolda olursa olsun soldan gelenlere yumurta atmak başka şey. Yumurtanın yerini başka bir şey aldığında, burjuva demokrasisinin cici kurallarını tarihin tek yasası belleyenler ne derlerse desinler, biz sınıflar arasındaki politik mücadelenin başka araçlarla devam etmekte olduğunu anlarız. O zaman Roni Margulies’e karşı da “sınıflar arası mücadele” verilmekte olduğunu söyleyebilecek misiniz? Velev ki dediniz, sınırı kimde çekeceksiniz? Tıpatıp sizin gibi düşünenlerden başka herkese füzeler mi atacaksınız? Sol içinde tartışmayı 20. yüzyılın büyük bir kısmında olduğu gibi yeniden kendi ölçülerinizle kısıtlayacak mısınız? Hiç mi ders çıkaramıyorsunuz geçmişten?

İşin bir de başka bir yönü var. Margulies, liberal solun AKP’yi savunan ve devrimci hareketin geçmişine ağır eleştiriler yönelten tek şahsiyeti değil. Daha kimler var kimler! Neden “devrimci değerleri koruma” zaptiyesinin uyarı piyangosu hep Margulies’e düşüyor? Epeyce bir süre önce, yaşlı annesinin ve teyzesinin yanında üzerine boya fırlatılan o oldu. Şimdi de Çanakkale’de konuşmasına yumurta ile engel olunmak istenen o. Adı yabancı geldiği için olmasın? Yahudiliği burada bir etken olarak işin içine giriyor olmasın?

“Tövbe, haşa, biz solcuyuz, bizi ırkçılık ile nasıl suçlarsınız?” mı diyorsunuz? O zaman soralım: Bizim sorduğumuz soruyu siz kendi kendinize neden sormuyorsunuz? Neden bir azınlık ulusuna mensup olan birini hedef seçerken “gayri müslimlere karşı bu kadar ırkçılık yaşanmış olan bu topraklarda yanlış anlaşılabilir” diye düşünmüyorsunuz? Başkalarına pozitif ayrımcılık talep edebiliyorsunuz da Roni Margulies’e siz neden pozitif ayrımcılık uygulamıyorsunuz, tersine düpedüz ayrımcılık yapıyorsunuz?

Solun içinden kimseye yumurta ve boya atmayın! Başka şeyler hiç atmayın! Ama Roni Margulies’e hiç mi hiç atmayın!