Gerçek Ekim sayısı başyazı: Kaç milyonu hapsedeceksiniz?

Eylül ayı hükümetin isyan korkusunun temelsiz olmadığını kanıtladı. Futbol taraftar grupları, üniversite öğrencileri, Aleviler, Hataylı Arap Aleviler, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve başka kentlerin çapulcuları, Eylül ayında, Haziran ve Temmuz’da doğmuş olan ruhun henüz canlı olduğunu, isyanın yeniden başlamasının bir kıvılcım meselesi olduğunu ortaya koydular.

Hükümet korkuyor. İsyanın ilk evresi, Tayyip Erdoğan’ı on bir yıldır görmediği kadar zayıflattı. İkinci bir evre, iktidarını ciddi biçimde sarsabilir. Hele sözde “demokratikleşme paketi”nin içi boş çıkınca “süreç”ten iyice soğuyacak olan Kürt halkı yeni bir evre yaşandığında isyanın yanında yer alırsa! Hele işçi sınıfı olası bir krizin ya da başka faktörlerin etkisi altında mücadeleye katılırsa!

Hükümet korkuyor. Bu yüzden hem polisi düzenlenen yeni eylemlere vahşice saldırtıyor. Hem ilk evrenin büyük suçlarının, özellikle şehitlerimizin katli konusundaki sorumlulukların üstünü örtmek için çırpınıyor. Hem de şafak operasyonlarıyla ev basıyor, gözaltılar yoluyla gözdağı vermeye çalışıyor. Mahkemeler de gözaltına alınanlardan bazılarını tutuklu yargılanmak üzere hapsediyor.

Bu işlemlerin hukukla hiçbir ilişkisi yoktur! Halk isyanındaki rolleri dolayısıyla mücadelenin örgütlü öncülerinin bu şekilde tutsak edilmesi bütünüyle siyasi bir karardır. Gözdağı veriliyor, ama daha önemlisi hareketin yeniden canlanması halinde eskisinden daha zayıf olması amaçlanıyor.

İsyan dolayısıyla hapse atılmış olan bütün tutsaklar hepimizin yoldaşıdır. Onların özgürlüğü, hepimizin gelecekteki özgürlüğünün teminatıdır. Onların tutsaklığı, hareketin geleceği için bir tehdittir. Bütün tutsakların özgürlüğü için mücadele halk isyanını destekleyen, içinde yer alan hepimizin görevidir.

Devrimci İşçi Partisi Antalya yöneticilerinden Antalya ve Akdeniz Üniversitesi forumlarının yürütmesinden Mustafa Cihan Yılmaz yoldaşımız da 4 Ekim günü tutuklandı. Onun özgürlüğü için de bütün gücümüzle mücadele vereceğiz. Cihan yoldaş, özgürlük için mücadele eden kitlelerin öncülerinden olduğu için tutuklanmıştır. Mücadeleye içeride devam ediyor. Ama yarın çıkacaktır, mücadelesini daha da güçlü şekilde verecektir.

Bir halkın isyanını yargılamaya kalkışanların şaşkınlığını anlatmak mümkün değil. Cihan’ın ve öteki tutsakların “suçu”nu yüz binler fiilen paylaştı, milyonlar onları “suça azmettirmek”ten sorumlu! Milyonları mı yargılayacaksınız?

Biz halkız, tutuklanmakla bitmeyiz!