Özel Harekat şantiye bastı, Kürt işçilere “Türk’ün gücünü gösterdi”

DİHA’nın haberine göre Özel Harekat Timleri, Yüksekova’da (Gever) havaalanı inşaatını bastı, 52 işçiyi gözaltına aldı. 8 Ağustos tarihinde bu baskının görüntüleri ortaya çıktı. Emperyalizmin sadık uşağı Özel Harekat Timi, Kürt işçileri yere yatırarak onlara “Türk’ün gücünü gösteriyor”, yerde yatan işçilerin kendisine bakmasını yasaklıyor, hepsini tanıdığını söylüyor.

Yine görüntülerde “ne yaptı lan size bu devlet?” diye soran özel harekatçı, aslında devletin yıllarca Kürtlere ne yaptığını göstermiş, kendi sorusunu kendisi cevaplamış oluyor. Bu Özel Harekat'çı için arkasına taktığı onlarca polis ile inşaat şantiyesini basmak, işçileri gözaltına almak ve en sonunda “Türk’ün gücünü Kürde göstermek” gurur duyulacak bir durum olabilir. Muhtemelen, kendisi hakkında açılacak incelemeye de kulak asmıyordur. Sonuçta, milletin bekaası için yıllarca bin operasyon yapan NATO’cu ordu, Özel Harekat, korucular yüzlerce köy yaktı, yüz binlerce insanı göçe zorladı, işkence yaptı ve birçoğunu katletti. Bu kanlı, kirli geçmiş ortadayken, katliamlar, bombalamalar sümen altı edilmişken Özel Harekat'çı neden kaygı duysun? Özel Harekatçı'nın eylemini münferit göstermek için kılı kırk yaran AKP’nin basın bürolarına güvenmek için elimizde hangi kanıtlar var? Özel Harekatçı'nın sinirli olup olmadığı, hukuk kurallarının dışına çıkıp çıkmadığı neden önemli olsun? Tartışmayı buradan açanlar, çeyrek asırlık Kürt savaşını ve Kürt halkına yarattığı tahribatı bir kenara bırakıyor olurlar. Silopi’de devlet güçleri, işgal altındaki mazlum Filistin’i aratmayacak manzaralar yaratırken bu devlete güvenmek için nedenimiz yok.

Görüntüleri seyredenler, Silopi’de yaşanan açık savaşı, günlerdir devam eden gözaltıları, bizzat iktidarı gasp etmiş hükümet yetkililerinin ağzından çıkan savaş naralarını, başta Zergele olmak üzere Irak Kürdistan’ına atılan bombaları da zihinlerinin bir kenarına yazmalılar.

Bizim için ise olay çok açıktır. Dün “müzakere” adı verilen görüşmeler devam ederken de durum böyleydi. Unutmayın! Roboski katliamı müzakerelerde yaşandı! Devlet, Kürt köylülerine yine “Türk’ün gücünü gösteriyordu”. Devlet, bir yandan PKK’nin hapisteki lideri Öcalan ile görüşür gibi yapıyor, HDP ile Dolmabahçe mutabakatına imza atıyor, Süleyman Şah türbesi Eşme ruhuyla taşınıyor ama sonuçta Kürt halkına ve gençliğine amansızca saldırıyordu. Özel Harekatçı'nın savunmasız Kürt işçileri yere yatırıp, gözaltına alırken sorduğu sorunun cevabı da burada: Devlet dün ne yaptıysa, bugün de aynısını yapıyor. Peki yarın? Hangi barışsever, Sri Lanka tipi çözümün (toplu imha) yarın yaşanmayacağına garanti veriyor?

Bizim ise görevimiz çok açık: İnatla ve yorulmadan, “Türk’ün gücünü gösteren” Özel Harekatçı'nın bizden olmadığını, yere yatırılan Kürt işçisiyle, savaşa sürüklenen Türk emekçisinin çıkarının bir olduğunu anlatmak…