OHAL’de seçim böyle olacak: Eskişehir’de sopalı seçimin ilk adımı atıldı

OHAL’de gidilen 16 Nisan’ın sopalı referandum deneyimi hatırlarda tazeliğini korurken bir kez daha OHAL altında baskın bir erken seçime gidiyoruz. OHAL’in seçimde eşitliği ve propaganda özgürlüğünü ortadan kaldıracağı gerçeği AKP tarafından ısrarla reddediliyor. Ancak Eskişehir Valiliğinin kararı tam tersini gösteriyor.

Eskişehir Valiliği, baskın seçim kararının açıklanmasında hemen sonra karar alarak 19 Nisan gününden  19 Temmuz 2018’e kadar her türlü siyasi faaliyeti yasaklamış durumda. Bu kararın amacı Valiliğin uygun görüp izin verdikleri dışında propaganda yapılmaması. Tarih de seçimlerin birinci ve ikinci turlarının biteceği döneme göre özellikle ayarlanmış. Bu kararın ilgili bölümü şöyle:

“Resmi kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği resmi toplantı, tören, şenlik, karşılama, uğurlama gibi etkinlikler ile 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu “İstisnalar” başlıklı 4 üncü maddesinde sayılan haller dışında kalan kapalı ve açık yer toplantıları ve gösteri yürüyüşleri ile bir veya birden fazla kişi tarafından yapılacak olan basın açıklaması, anma töreni, stand açma (ticari olanlar hariç), meşale yakma ve taşıma, imza masası açma,  oturma eylemi, çadır kurma, protesto, dilek feneri, dilek ağacı, flashmob etkinliği gibi her türlü etkinlik ile ekonomik kimliği bulunan özel hukuk tüzel kişiliklerinin ticari faaliyetleri hariç olmak üzere el ilanı, bildiri, broşür dağıtılması, duvar ilanı, afiş, poster ve pankart taşınması ve asılması, 19 Temmuz 2018 günü saat 01.00’ a kadar, Tepebaşı ve Odunpazarı ilçelerimizde Valilik, diğer ilçelerimizde kaymakamlıkların iznine bağlanmıştır.”

Devrimci İşçi Partisi Eskişehir örgütünün 1 Mayıs çalışmaları da bu kapsamda engelleniyor. Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını ve İncirlik’in kapatılmasını savunan, fabrikalar bankalar devletin, devlet işçinin olmalı diyen, “Kahrolsun istibdad yaşasın hürriyet!” şiarını yükselterek işçi ve emekçileri ekmek ve hürriyet için 1 Mayıs’a çağıran çalışmalar haliyle AKP’nin Eskişehir bürosu gibi çalışan Valilik tarafından uygun görülmüyor.  Mesele DİP ve 1 Mayıs’la sınırlı görülemez. Bu engellemelerin aynı 16 Nisan öncesinde olduğu gibi tüm seçim sürecine yayılacağını öngörmek zor değil. Bir seçim sürecinde değil düpedüz bir hürriyet kavgası içinde olduğumuz günlerden geçiyoruz.

Tüm baskılara rağmen “Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!” demeye devam edeceğiz.