Kıbrıs’ta Madımak provası: “Gerekeni” taşlarla saldırarak gazeteyi talan ederek yaptılar

Kuzey Kıbrıs’ta yayın yapan Afrika gazetesi bugün bir güruhun saldırısına uğradı. Protesto adı altında gerçekleşen linç girişiminde polisin bakışları arasında gazetenin camları taşlarla kırıldı, yumurtalar atıldı, küfürler edildi, tehditler savruldu ve güruh gazetenin içine girerek linç girişiminde bulunmak istedi. Gazete çalışanları ve yazarlarının sosyal medyadan yayınladığı “Madımak’taki gibi bekliyoruz” mesajı ise olayların boyutlarını ve gidebileceği yerleri gözler önüne seren kan dondurucu bir paylaşımdı.

Tüm bu vahim gelişmeler, Afrika gazetesinin dün attığı ve Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığı ile Afrin harekâtını eleştiren bir manşet dolayısıyla gerçekleşmedi. Bu linç girişimi Erdoğan’ın yaptığı çağrı üzerine gerçekleşti. Erdoğan partisinin kadın kolları toplantısında yaptığı konuşmada şöyle demişti: “KKTC'de bir pespaye gazete ahlaksızca bugün bir başlık atmış. Ben KKTC'deki kardeşlerimi de burada tavır almaya davet ediyorum...  Ben KKTC'li kardeşlerime özellikle böyle bir duruşu sergilemek suretiyle KKTC'de gereken cevabı onlara vermeleri lazım.”. Bu cümlelerde “tavır” ve “cevap” hangi yöntemle ortaya konulmalı söylenmiyor. Ama bu tür bir çağrıyı okuyan yandaş güruhların aklına derhal Afrika gazetesini basma eyleminin geleceğini tahmin etmek zor değildir. En yetkili merciden insanlar hakaretler eşliğinde bir gazeteye “gereken cevabı” vermeye çağrılırsa, olacağı budur.

Dahası Erdoğan bir başka ülkenin Cumhurbaşkanı olarak, (Türkiye KKTC’yi resmen egemen bir devlet olarak tanımakta olduğuna göre) kâğıt üstünde egemen olan ayrı bir ülkenin bir gazetesine yönelik böyle bir çağrı yapıyor, güruhlar bu gazetenin önünde toplanıyor ve o ülkenin polisi de şiddet ve talan eylemini izlemekle yetiniyorsa durup düşünmek gerekir. Atılan manşet Kıbrıs ile Afrin arasında benzerlik kurmak bakımından isabetli olsa da olmasa da, soğukkanlılıkla bakıldığında, bizzat Afrika gazetesine yapılan muamelenin ve hem güruhların hem de polisin adeta Türkiye’nin emrinde hareket ediyor oluşunun, Afrika gazetesinin Türkiye’ye yaptığı sert eleştirileri ve Kıbrıs’ın bağımsızlığına ilişkin talebini haklı çıkarttığı görülür.

KKTC’de sağcı Demokrat Parti lideri Serdar Denktaş’ın “Amerikan diplomatlarıyla selfie atma yarışına girenler” diyerek muhatabının kim olduğu belli olmayan ucuz sözlerle karalama kampanyasına katılması ise gülünç. Demokrat Parti lideri olarak koalisyon hükümetinde emperyalist Annan Planı müzakerelerini yürüten, bu müzakerelerde emperyalist İngiliz üslerinin konumunu zinhar gündeme getirmeyen, Lefokeşe’ye atanan her Amerikan elçisini mutlaka parti binasında hürmetle ağırlayan Serdar Denktaş’ın kendisi dışında hangi emperyalist işbirlikçilerinden bahsettiğini bilmiyoruz, tanımıyoruz da. Ancak kendilerine ve Afrika gazetesini bu şekilde suçlayanlara, İngiliz emperyalizminin Kıbrıs’taki Ağrotur ve Dikelya üslerinin kapatılmasını savunan, Amerikan emperyalizmine ve NATO’ya karşı çıkan, Erdoğan ve AKP, emperyalist Annan Planı’nı dayatırken hem bu plana hem de AB emperyalizmine karşı mücadele eden, Siyonist İsrail’in Filistin’den çaldığı gazı pazarlamasına ve Kıbrıs’ın güneyi ve kuzeyi ile bu hırsızlığa ortak olmasına karşı çıkan sosyalistlerin de bu gazetede yazdığını hatırlatmak isteriz.

İstibdad rejimi Türkiye’de basını çeşitli yöntemlerle baskı altına aldıktan sonra şimdi de Türkiye’nin bir yarı-sömürgesi olarak gördüğü Kuzey Kıbrıs’ta kendisine muhalif bir gazeteyi susturmaya girişiyor. Kullanılan yöntemler ise 1945’te Tan gazetesine karşı kullanılan ve onyıllardır kimsenin savunamadığı, baskın, tahrip ve imha yöntemleridir. Uyarıyoruz: Madımak benzeri bir olay yaşanmadan yandaş güruhlar kontrol altına alınmalıdır.

Bir sözümüz de Kuzey Kıbrıs’ın örgütlü işçi ve kamu emekçilerine, onların sendikalarına, sol partilerine, ilerici gençliğine: Ülkenizin düşünce hayatının ve politik atmosferinin başka bir ülkeden yönetilmesine razı olmayınız! Demokratik geleneklerinizi faşizan yöntemlerle ayaklar altına alan güruhlara geçit vermeyiniz! Afrika gazetesinin fikirlerine katılmak gerekmiyor. Fikir özgürlüğünü savunmak ise bütün Kıbrıslılar için bir görevdir. Afrika’yı savununuz!

Tüm baskılara, tehditlere ve saldırılara karşı Afrika gazetesi ve tüm Kıbrıs halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu bildiririz.