İlle de dostun gülü yaralar

Sosyalist basın sanki söz birliği etmişçesine Devrimci İşçi Partisi’nin (DİP) Roboski’deki varlığını sansür etti. Oysa Halkların Demokratik Kongresi (HDK) dışından, hatta (elbette BDP ama aynı zamanda ESP istisna tutulursa) HDK içindeki bütün partilerden daha ciddi ölçekte bir katılım göstermişti DİP. Ama her nedense sosyalist yayın organlarının çoğunluğu, Roboski’deki anma sırasında orada bulunan sosyalist partileri tek tek sayarken DİP’i cımbızla çekip alıyordu!

 

Pir sultan abdalım can göye almaz 
Haktan emir olmasa rahmet yağmaz.
Şu ellerin taşı bana hiç değmez
İlle de dostun bir tek gülü yaralar beni

Sosyalist basın sanki söz birliği etmişçesine Devrimci İşçi Partisi’nin (DİP) Roboski’deki varlığını sansür etti. Oysa Halkların Demokratik Kongresi (HDK) dışından, hatta (elbette BDP ama aynı zamanda ESP istisna tutulursa) HDK içindeki bütün partilerden daha ciddi ölçekte bir katılım göstermişti DİP. Ama her nedense sosyalist yayın organlarının çoğunluğu, Roboski’deki anma sırasında orada bulunan sosyalist partileri tek tek sayarken DİP’i cımbızla çekip alıyordu!

Sosyalist yayın organları anlaşılan şu ya da bu nedenden DİP’e ilişkin bir kaygı duyuyorlar. Eleştirilerinden rahatsız oluyorlar. Olabilir. DİP temelsiz eleştiri yapmadığı için eleştirilerinin can acıtabileceğini anlayabiliyoruz. Ama DİP’in bütün önemli kavşaklarda bütün gücüyle desteklediği Kürt hareketinin içinden bazı odakların ya da kişilerin DİP’e karşı aldığı hasmane tutumu anlayamıyoruz. DİP’in kendi bağımsız siyasi çizgisini izlediği, HDK’ya katılmadığı, HDK’yı eleştirdiği, Kürt hareketine belirli konularda eleştiriler yönelttiği doğru. Ama öte yandan DİP’in Kürt halkının ve Kürt hareketinin hakları söz konusu olduğunda uzlaşmaz bir kararlılıkla onların yanında durduğunu kanıtlamaya bile gerek yok. İki dilli yaşam ya da demokratik özerklik ilanı gibi kavşaklarda DİP en erken ve en uzlaşmasız desteği verdi Kürt hareketine. İşte bu tablo karşısında Özgür Gündem’in Roboski anmasında DİP’in varlığını kasıtlı olduğu neredeyse kuşku götürmeyecek bir biçimde görmezlikten gelmesi anlaşılmaz bir nitelik taşıyor.

Manzara gerçekten ironiktir. 29 Aralık tarihli Özgür Gündem gazetesini alan okurlar, birinci sayfada Roboski analarının kocaman bir resmi ile karşılaşıyor. Birçok ana bir elinde yitirdiği oğlunun fotoğrafını tutuyor. Öbür elinde ise 34 canın küçük resimlerini kolaj biçiminde bir araya getiren üç renkli bir kart var. Peki o kart ne? DİP’in Roboski anaları ve ablaları için hazırladığı, anma töreni için Roboski’de bulunan DİP temsilcilerinin analara armağan olarak verdiği kart! Bu kart, analar ve ablalar tarafından öylesine benimsenmiştir ki, köy meydanında yapılan toplantı sırasında konuşmacıların hemen ardındaki set üzerinde otururken çocuklarının fotoğrafları gibi onu da yüksekte tutmuşlardır. Mezarlık yolunda sloganlar bağırılırken, onu bir simge gibi havaya kaldırıp indirmişlerdir. Mezarlıkta resimlerle birlikte göğe kaldırmışlardır. Bu dayanışma duygularımızın Roboski analarının yüreğinde bir yer bulmuş olduğunu göstermiştir bize.

Ama Özgür Gündem’in yönetimi anlaşılan aynı duygulara sahip değildir. Gazetenin birinci sayfasında bu kadar belirgin bir yer bulan kartları dağıtan partinin adı gazetenin hiçbir yerinde geçmemektedir. Daha da ötesi: iç sayfalarda bütün konuşmalar kısa ya da uzun özetlenirken, bütün partilerin temsilcilerinin (ESP, SDP, ÖDP) mezarlıkta yaptığı konuşmaların özetleri bir kutu halinde verilirken, bir tek DİP temsilcisinin varlığından bile söz edilmemiştir! Özgür Gündem muhabiri, bütün konuşmacıların konuşmalarını özetlerken DİP temsilcisini neden atlasın? Her şey DİP’in adının sonradan yazı işleri tarafından çıkarıldığını düşündürmektedir. DİP adına yapılan konuşma bu muameleyi hak ediyorsa, BDP ve HDK yönetimi neden DİP’e söz vermiştir? Gazetenin bu tavrı aslında BDP yöneticilerine de örtülü bir eleştiri olarak görülebilir!

DİP, kendisine söz hakkı verildiği için BDP yönetimine teşekkür eder. Ama bu sözü bastırmayı, gizlemeyi, sansür etmeyi hedefleyenleri de şaşkınlıkla karşılar.