Halka sövmeyi bırakın! Gölge etmeyin!

Yerel seçimlerde AKP’nin önde çıkmasıyla “AKP’ye karşı en güçlüye bas geç” diyenler derhal karalar bağladı. Son seçimlerin hepsinde olduğu gibi yine sosyal medya ortamlarında, arkadaş sohbetlerinde “bu ülkede yaşanmaz” sezonu da böylece başlamış oldu. Ne halkın koyunluğu kaldı, ne cahilliği ne de ahlaksızlığı... Değil mi ki halk, AKP’ye karşı botokslu hırsızları, faşist devşirmeleri, müteahhitleri, hocaefendileri, patronları desteklemek gibi dahiyane bir fikri benimsemedi, onlara göre ne bu halktan bir şey olur ne de bu halkla birlikte yaşanır. Fransa en rağbet gören alternatif; İsveç, Norveç gibi ülkelerin yanında Latin Amerika ülkelerini tercih edenler de var.

Oysa AKP’den kurtulmak için karşısındaki en güçlü adaya oy veren de, Amerikan elçiliğinde tezgahlanan muhalefetten haz etmeyip, onların da hırsız olduğuna kanaat getirip eskisine basıp geçen de düzen siyaseti çerçevesinde anlaşılır bir tavır göstermiştir. Konu sandık olunca kendince kötülerin arasında en az kötü olanı tercih edene kim ne diyebilir? Sonuçta meydanlarda birleşen 81 ilinin 80’inde tek bir yumruk haline gelen milyonlar oy kabininde yalnız bırakılmıştır pusulayla baş başa. Alanlarda tomalara göğüs geren, biber gazlarına aldırış etmeden yürüyen, güçlü olan, Başbakanı Fas’a kaçıran, meydanları zapteden milyonlar, elinde bir mühürle kabinin içinde yapayalnız kalmıştır. Elindeki tek oyu boşa gitmesin diye meşrebince basıp geçmiştir. Gezi ile başlayan görkemli halk isyanı, burjuva parlamentarizminin ataletine kurban olmuştur. Erdoğan boşuna sandık sandık diye sayıklamadı. Biz de boşuna Gezi’den bu yana isyanımız sandıklarından büyüktür demedik!

Heyecana gerek yok. Ülkeyi terk etmeye de. Hele halktan umudu kesmeye hiç gerek yok. Ama parlamenter budalalığı, sandık hayalciliğini terk etmenin zamanıdır. Tekel direnişini hatırlayın. Çoğunluğu AKP’ye oy vermişti ama konu ekmek olduğunda direnerek Ankara’yı Tayyip’e dar etmişlerdi. İnanmayan Kimyasal Muammer’in tapesine baksın. Tayyip’in Tekel’in tekrarlanmasından korktuğu için nasıl Gezi’ye saldırdığını oradan dinlesin. Yeniden sokak için kolları sıvasın. Hala “önümüzde iki seçim daha var” diyen varsa da gölge etmesin başka şey istemeyiz!