Fas’ta gençlik isyanın fitilini tutuşturdu

Fas’ta eğitimli genç işsizliğini protesto etmek amacıyla Yüksek Eğitim Bakanlığı’na ait bir binayı işgal eden gençler, halkın kendilerine ekmek ulaştırması polis tarafından engellenince kendilerini yaktılar. Kendini yakan 5 eylemciden 2’sinin durumunun ağır olduğu bildiriliyor.

Fas’taki eylem hiç kuşkusuz ki Arap devriminin bir yansıması olarak görülmeli. Ancak Fas’ta kendini yakan eylemcilerle kendini yakarak büyük bir ayaklanmayı tetikleyen ve Tunus devriminin simgesi olan Muhammed Buazizi arasında önemli bir farklılık var. Her ne kadar burjuva basını Fas’taki eylemcilerin kendini yakmasını bir protesto olarak sunsa da Fas’lı gençlerin eylemi bir protestonun ötesine taşıyor.

 

İşsizliğe karşı 2 haftadır Yüksek Eğitim Bakanlığı’na ait bir binayı işgal eden gençler bu işgali dışarıdan yiyecek ve içecek getiren halkın dayanışmasıyla sürdürüyorlar. Polis işgali kırmak için içeriye ekmek ulaştırılmasını engelliyor. 160 kadar işgalcinin içinden bir grup genç binanın duvarlarına çıkıp ekmeklere ulaşmaya çalışıyor. Duvarın hemen ötesindeki ekmekler polis tarafından kuşatılmış durumda. Eylemciler bu ekmeklere ulaşıp arkadaşlarına atabilmek ve bu sırada polisin müdahalesini engellemek için üzerlerine benzin döküyorlar.

Nitekim ekmeklere ulaşan eylemciler polis tarafından saldırıya uğruyor ve karşılığında kendilerini yakıyorlar. Kuşkusuz ki Fas’lı gençler Muhammed Buazizi’den ilham almaktadır. Ancak burjuva basınının söylediği gibi kullandıkları taktik protesto amacıyla kendini yakmak değil; haklarını almak için bakanlık binasını işgal etmek. Eylem bireysel değil işgalcileriyle ve onlarla dayanışma içinde olanlarıyla birlikte kitlesel bir eylem.

Muhammed Buazizi’nin yaktığı devrim ateşi burjuvaziye korku salmaya devam ederken Fas’lı gençlerin yolunu aydınlatıyor.