Danışıklı dövüş var!

Hükümetin grev yasağının, MESS’in sendikalarla yapacağı görüşmenin sabahında açıklanması acaba MESS’in yasaklamadan haberinin olduğu kuşkusunu yarattı. Resmi Gazete’de grev yasağı kararının 24 Ocak Çarşamba günü alındığı yazıyor. Çarşamba günü aynı zamanda MESS’in sendikalara görüşme talebini ilettiği gün! Daha önceki günlerde de Çalışma Bakanı Julide Sarıeroğlu’nun MESS ve Türk Metal’i bir araya getirdiği biliniyor. Bu görüşmede diğer sendikalar dışlanmıştı.

Bu gizli kapaklı görüşmeler için şöyle yazmıştık:  “Eğer yakında Afrin, Mınbiç olayları dolayısıyla “vatan, millet, Sakarya” edebiyatıyla metal işçisine fedakârlık çağrıları yapmaya başlarlarsa bilin ki bu sözler ne vatan ne millet içindir, gizli kapaklı ihanet masalarında kotarılmış planların parçasıdır. Metal işçisi zaten sadece sefalete katlanarak değil cephede canını vererek de her zaman bedellerin en büyüğünü ödemiştir.  Patronların ve iktidar milletvekillerinin çocukları ise bedellerini her daim Ziraat Bankası’na yatırır. Çalışma Bakanı ve AKP hükümeti metal sektöründe anlaşma olsun istiyorsa yapacağı tek bir şey vardır. Araya girmek değil. Aradan çekilmek. Grevleri yasaklayarak patronlar lehine müdahale etmeyeceğini tüm kamuoyu önünde açıklamak.” (http://gercekgazetesi.net/karsi-manset/cikin-aradan)

Görünen o ki iktidar bu görüşmelerde grevi yasaklayacağını bildirmiş ve danışıklı dövüş başlamıştır. MESS’in sendikaları görüşmeye çağırdığı gün ile grev yasağı kararının alındığı günün aynı zamana denk gelmesi tesadüf değildir. İhtimaldir ki Türk Metal sendikası ve Pevrul Kavlak da bu danışıklı dövüşe dâhil edilmiştir. Geçtiğimiz günlerde Türk Metal sendikası “Zeytin Dalı operasyonu” dolayısıyla eylemleri askıya aldığını açıklamıştı. Bugün de grev yasağı kararının ardından Pevrul Kavlak’ın yaptığı açıklamada şu sözler dikkat çekmektedir: “Türk Metal Sendikası, gelinen bu durum karşısında, temsil ettiği üyelerinin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmeleri, alınterlerinin karşılığını alabilmeleri ve bu süreçten en az zararla çıkmaları için verdiği mücadeleye kararlılıkla devam edecektir.”

Pevrul Kavlak, şimdiden işçinin zararını sineye çekmiştir. Hedefini “en az zararla çıkmak” olarak koymuştur. Türk Metal bürokratlarının fabrikalarda uzun süredir, bazen el altından bazen de açıkça sürdürdüğü bozguncu tutum karşılığını bulmaktadır. MESS’in grev yasağını sefaleti dayatmak, sarı sendikacıların ise satış sözleşmelerini gerekçelendirmek için kullanacağı görülmektedir.

Metal işçisinin duygularını ve hassasiyetlerini istismar edenler, aklıyla alay edenler, oldu bittiyle üç senelik sefaleti kabul ettirmeye çalışanlar bilmelidir ki metal işçisi aldanmıyor. Danışıklı dövüşü görüyor. Patronlar kâr rekorları kırarken, “en az zararla çıkmayı” içine sindirmiyor. Grev hakkımı isterim, haklarımı grevle, direnişle, işgalle alırım diyor!