Cizre'de direniş kuşatmayı kırdı!

Cizre'de dokuz gün boyunca süren kuşatma, Cumartesi sabah 7:00'de sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla sona erdi. Kuşatmanın kalkmasıyla birlikte Cizre'de 23 kişinin katledildiği ortaya çıktı. Halk, buzdolaplarında sakladıkları cenazelerini kuşatmanın kalkmasının ardından toplu bir törenle kaldırıyor. Tüm ilçe, yaşanan savaşın ve direnişin izlerini taşıyor. Halkın ifadesiyle Cizre hem yaşadığı yıkımla hem de direnişiyle yeni Kobani (Kobanê) olarak öne çıkıyor.

Cizre'yi bir ikbal savaşının parçası olarak yıkım ve katliamla Kobani'ye çeviren Erdoğan ve AKP iktidarıydı. Direnişle Kobani'yi Cizre'ye getiren ise halk oldu. Evet, apaçık görünen gerçek şudur ki halk değil, gençler değil kuşatma kırılmıştır. Cizre halkı, sadece Kürt halkının değil Ortadoğu'nun tüm mazlum halklarının mücadele tarihine adlarını altın harflerle yazdırmıştır. Cizre'nin adı artık sadece Kobani'yle birlikte değil, Felluce ile Gazze ile birlikte anılacaktır. Cizre'nin Sur mahallesi, Diyarbakır'ın Sur ilçesi ve Güney Lübnan'ın Sur kenti ile Ortadoğu'da direnişinin surları yükselmektedir.

Kürt halkı sadece Cizre'de direnmedi. HDP milletvekilleri, HDP'li Bakanlar ve Kürt halkı Cizre'ye aktı. Leyla Zana, ölüm orucuna başlayacağını açıklayarak, kendi canını direnişin yanına koydu. Bu kadar samimi, bu kadar dürüst bu  kadar kararlı bir sahiplenme varsa Cizre'ye, bu orada terör ya da terörist değil haklı bir halk direnişi olduğundandır. Aynı şekilde, Taner Yıldız'ın "şehit olmak istiyorum" palavrası, jöleli danışmanların ucuz kahramanlıkları, Erdoğan'ın asker ve polis yakınlarına yaptığı hakaretler de haksızlığın delaletleridir.

Zulüm yenilmiştir. Şırnak valiliğinin açıklaması "bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bölücü terör örgütü mensuplarına karşı vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumaya ve kamu düzenini sağlamaya devam edeceğiz" diyerek bitmektedir. Halktan 23 kişinin, çocukların ve kadınların canını alan, ev, dükkan, işyeri, taş üstünde taş bırakmayan kuşatmanın ardından yenilen her devletin yaptığı tipik ikiyüzlü resmi açıklamalardan biridir bu. Valilik, hoparlörlerden "hepiniz Ermenisiniz" diyerek kendince hakaret ettiği, "hepinizi geberteceğiz" diye tehditler savurduğu halka sağduyusu ve duyarlılığı için teşekkür etmeyi ihmal etmemektedir. Hezimet, Şırnak Valiliği'nin açıklamasının her kelimesinden okunmaktadır. Çok başarılı operasyonlar yapıldığını iddia edenler 9 günlük kuşatmanın ardından direnişin yoğunlaştığı iki mahalleye giremeden dönmüşlerdir.

Cizre bu büyük direnişi sergilerken, barış için ülkenin batısından da sesler yükselmiş, eylemler, mitingler düzenlenmiş, türlü ekinlik ve girişimlerle sadece milliyetçilik değil savaşa karşı bir duruş da kendini göstermiştir. Ancak bu değerli ve anlamlı girişimlerin katkısı olmakla birlikte bu başarının mimarı şüphesiz ki direnen Kürt halkı olmuştur. Şimdi bu zaferin ardından barış ve kardeşliğin sesi batıda da daha gür çıkmalıdır, çıkacaktır.

Cizre'de kuşatmanın kalkmasıyla sadece Kürt halkı değil, tüm emekçi halk kazanacaktır. Zira tüm işçi ve emekçilere düşman olan Erdoğan ve AKP iktidarı artık baş aşağı gitmektedir. Cizre bu baş aşağı gidişi hızlandıracaktır. Cizre direnişinden sonra Erdoğan'ın kendi ikbali için savaşı yükseltmesi artık çok daha zordur. Artık Erdoğan ve Davutoğlu için "daha fazla savaş eşittir daha fazla milletvekili" denklemi bitmiştir. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik için, Erdoğan ve AKP iktidarından hesap sormak için "isyan, grev, serhildan" denklemi ise dünden daha güçlü ve kesin biçimde geçerlidir.