Biz kırmızı fularlarımızı savunuyoruz! Siz para sayma makinelerinizi savunabilecek misiniz?

Hiç boşuna çırpınmayın. Mesele açıktır! Biz eylemlerimizi, terör simgesi dediğiniz kırmızı fularlarımızı, taşımızı, barikatımızı, sapanımızı, haklı isyanımızı savunduk. Savunmaya da devam edeceğiz. Siz ayakkabı kutularından çıkan milyonlarınızı, para sayma makinelerinizi savunabilecek misiniz?  

Şafak vakti operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar Türkiye’de mücadele eden sosyalistlerin her daim yaşamının bir parçası oldu. Egemen sınıfların iktidarı içinde birbiriyle çıkar çatışması içine düşenler de denk getirdiğinde birbirlerini hapse göndermekten geri durmuyorlar. 28 Şubat’tan Ergenekon, Balyoz davalarına oradan en son yolsuzluk ve rüşvet adı altında yapılan operasyonlara öndeki gerekçeler farklılaşsa da arkada hep çıkar çatışması ve pay kapma mücadelesi vardı.

Sonuçta devirler değişse iktidarda hakim sınıfın şu ya da bu parçası üstün gelse de sosyalistler hep baskı görmeye devam etti. Zaman geçse de devir değişse de bir şey daha aynı kaldı. Devrimciler ve sosyalistler olarak hep yaptıklarımızı savunduk. Mücadelemizin arkasında durduk. Bizim ne arayacak bakan babamız vardı ne bizi tutuklamaya yeltenen savcıyı etkisizleştirecek HSYK’mız ne de bizi gözaltına alan polisleri görevden alacak başbakanlarımız.

Ama siz, bir soruşturmayı akamete uğratmak için her türlü numaraya başvurduktan sonra hala hala tehditlere boyun eğmeyeceğiz diyorsunuz. Camiden çıkarken AKP’nin yandaşları dik dur eğilme diye slogan atıyor. Kusura bakmayın bunca pislik ortaya döküldükten sonra yüzünüz kızarmadan dolaşıyorsanız buna başı diklik değil yüzsüzlük denir.

Bu ülkede hiçbir zaman yargı bağımsız olmadı bundan sonra da olmayacak. Biz o operasyonları, ameliyatları, komploları iyi biliriz. Türkiye’de devletin derininde dönen pislikleri de sizden öğrenecek değiliz. Şimdi hiç boşuna çırpınmayın. Mesele açıktır! Biz eylemlerimizi, terör simgesi dediğiniz kırmızı fularlarımızı, taşımızı, barikatımızı, sapanımızı, haklı isyanımızı savunduk. Savunmaya da devam edeceğiz. Siz ayakkabı kutularından çıkan milyonlarınızı, para sayma makinelerinizi savunabilecek misiniz?