Arap Baharı mı NATO bombası mı?

Libya'daki iç savaşta Kaddafi yönetimine karşı savaşan Ulusal Geçiş Konseyi'ne bağlı güçler başkent Trablus'a girip kontrolü ele aldı. Kaddafi'nin karargahının da isyancılar tarafından ele geçirilmesinin ardından dünyada ve Türkiye'de basın Kaddafi döneminin sona erdiğini duyurmaya başladı.

Tam bir ikiyüzlülük kol geziyor. Kimi değişim talebine silahla direnen Kaddafi'nin yenilgisinden kimi “Arap Baharı”nın rüzgarının Kaddafi'yi devirmesinden bahsediyor. Sanki Mısır ve Tunus Meydanları'nda bedenlerini mezalime karşı siper eden işçi ve emekçilerle NATO uçaklarının tonlarca bombasının, emperyalistlerin yüzlerce güdümlü füzesinin üzerine yağdığı Kaddafi'yi deviren emperyalizm yanlısı aşiretler aynıymış gibi.

Libya'daki isyanı Arap Devrimi'nin dolaysız bir parçası gibi görmek de mümkün değil. Zira emperyalistler baştan beri Tunus ve Mısır devrimlerinin arasına karşı-devrimci bir kama sokmak için isyancıları desteklediler.

Şimdi Kaddafi güçlerinin yeniden ayağa kalkalrak isyancıları püskürtmesinin son derece zor olduğu bir aşamaya girilmiş durumda. Sömürü düzenini sürdüren her diktatör gibi Kaddafi de elindeki güç kaybolunca yanında davaya adanmış yoldaşlar değil derhal gemiyi terk eden çıkarcı dalkavuklar buldu. Kaddafi'nin güçleri hızla çözülüyor.

Libya'yı özgür yarınlar beklemiyor. Kaddafi'ye bomba yağdıran emperyalistler şimdi güya barışı sağlamak için gelecekler. Bir BM Barış Gücü'nün Libya'ya gönderilmesi şimdiden konuşulmaya başlandı. BM Gücü'nün barışla ilgisi sadece laftadır. Onlar emperyalist şirketlerin yatırımlarını koruyacak ve Arap Devrimi'ne karşı emperyalizmin askeri üssü olacaktır.

NATO'nun bombaları sayesinde Kaddafi'yi yenenler şimdi aynı emperyalistlerin dediklerini yapmak zorunda kalacaklar. Ve o emperyalistler ne karşısında savaştıkları halklara ne de taşeron olarak kullandıklarına insanca muamele etmemiştir. Afganistan'da Taliban'dan, Irak'ta Saddam'a kadar emperyalizme hizmet edenler er ya da geç emperyalizmin kurbanı olmuştur. Bundan sonra da Libya ya emperyalizme boyun eğecek ve sömürgeleşmeyi kabul edecektir ya da er geç Arap Devrimlerinin rüzgarıyla boyunduruğu reddedecektir. Ne var ki ilk raundu NATO ve işbirlikçileri kazanmıştır.