Arjantin bir kadın daha eksilmesin diye ayakta!

Kadın cinayetleri sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada kadınların yaşamlarını ellerinden alıyor. Bu ayın başında bu cinayetlere karşı Arjantin'de son yılların en kitlesel mücadelesi yükseldi. Aşağıda hem bu mücadele ile ilgili Gerçek Gazetesi'nin Haziran 2015 tarihli sayısında yer alan yazıyı hem de Arjantin'deki kardeş partimiz Partido Obrero'nun kadın örgütü olan ve hareketin öncülerinden biri konumundaki Plenario de Trabajadoras'a hem DİP'li Kadınlar'ın hem de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun gönderdiği dayanışma mesajını yayınlıyoruz. Devrimci İşçi Partili Kadınlar imzalı dayanışma mesajı Özgecan Arslan'ın katillerinin mahkemeye çıkarıldığı gün yazılmıştı. Şimdi ise her iki yazıyı Muğla'da tecavüz edildikten sonra öldürülen ve suya atılan 18 yaşındaki  Cansu Kaya'nın öfkesi ile yayınlıyoruz. Mücadelemiz şiddete uğrayan, öldürülen tüm kadınların hesabını sorumlulardan, asıl sorumlu erkek egemenliği ve kapitalizmden sorana kadar sürecek.    

Arjantin bir kadın daha eksilmesin diye ayakta! 

3 Haziran’da başta Buenos Aires olmak üzere Arjantin’in bütün kentlerinde binleriyle, on binleriyle kadınlar meydanları doldurdu ve son on yılın en büyük kadın eylemini gerçekleştirdiler. Arjantin’de her gün neredeyse bir kadın öldürülüyor. Buna karşı çıkartılan yasalar da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi uygulanmıyor. Devlet ve kilise katilleri koruyor. Kadınların bu kadar güçlü bir şekilde sokağa dökülmelerinden önce bardağı taşıran son damla ise Özgecan’ın katledilmesine benzer bir cinayet oldu. Mayıs ayında 14 yaşındaki bir genç kız erkek arkadaşı tarafından dövülerek öldürüldü. Bu cinayetin ardından “Ni Una Menos” yani “Bir kadın daha eksilmesin” sloganıyla yükseltilen mücadelede, Devrimci İşçi Partisi’nin Arjantin’deki kardeş partisi Partido Obrero’nun Plenario de Trabajodoras adlı kadın örgütü başta olmak üzere PO ciddi bir güç olarak yer alıyor.

Plenario de Trabajadoras, kitlesel bir şekilde mücadelede yer alırken, hem sokakta hem de temsilcileri aracılığıyla parlamentoda, sorumlunun yasaları uygulamayan devlet olduğuna dikkat çekerek aşağıdaki talepleri savunuyor:

·       Kadına yönelik şiddete karşı ulusal acil durum ilan edilmesi

·       Sağlık merkezleri ve sığınakların açılması, bütün devlet hastanelerinde, özel hastanelerde ve bütün okullarda farklı alanlarda uzmanlardan oluşan 24 saat erişilebilir, ücretsiz merkezlerin açılması

·       Kürtajın yasallaştırılması ve bütün düzeylerde cinsiyetçi olmayan, laik ve bilimsel eğitim

·       Şiddete uğrayan kadınlara karşı ayrımcılık yapan polis ve yargı görevlilerinin görevden alınması

·       Şu anda devlete bağlı çalışan Ulusal Kadın Konseyi yerine seçilmiş kadınlardan oluşan devletten bütünüyle bağımsız, onu denetleyecek (mesela kadınlara ayrımcılık yapan hakimleri görevden alacak) Özerk Kadın Konseyi kurulması.

Aramızda denizler, okyanuslar, binlerce kilometre mesafe olsa da taleplerimiz aynı. Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine son! Suçlu erkek egemen kapitalizmdir! Sorumlu katilleri koruyan devlettir! 

(Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Haziran 2015 tarihli 68. sayısında yayınlanmıştır. )

* * * 

DİP'li Kadınlar: Erkek egemen kapitalist sisteme karşı enternasyonal dayanışma!

Devrimci İşçi Partili Kadınlar, Arjantin'de kadın cinayetlerine karşı verdiğiniz mücadeleyi selamlamakta ve tam bir dayanışma içinde olduğunu ilan etmektedir. Bizler kadın cinayetlerinin en az Arjantin'deki kadar sık yaşandığı ve Arjantin'deki gibi bu cinayetleri yaratan ortamın devlet tarafından korunduğu, yasaların ise mağdurlar değil de katiller lehine uygulandığı topraklardan bu dayanışma mesajını yolluyoruz.

Sizin kürtaj hakkından, cinayetlerde sorumluluğu bulunan polis ve yargı mensuplarının cezalandırılmasına, ulaşılabilir sığınma evlerinden, laik bilimsel eğitime kadar yükselttiğiniz tüm talepler bugün Türkiye'de bizlerin de talepleridir. Çünkü hepimiz yeryüzünde hâkim olan erkek egemen kapitalist sistemin boyunduruğundan kurtulmak için savaş veriyoruz.

Size bu mesajı gönderdiğimiz 12 Haziran günü, 13 Şubat 2015’te bindiği dolmuşun şoförü tarafından önce tecavüz edilen ardından da bilekleri kesildikten sonra yakılarak vahşice katledilen 20 yaşındaki Özgecan Arslan’ın katilleri ilk kez mahkemeye çıkıyor. Bizler mahkeme süreçlerinde de bu cinayetlerin takipçisiyiz. Ancak yasaların kadınlar lehine uygulanması için verdiğimiz mücadele sürerken şiddet günlük hayat içinde devam ediyor. Her gün kadınlar en yakınlarındaki erkeklerin şiddetine maruz kalıyor, öldürülüyor. Bu yüzden emekçi kadınların öncülüğünde şiddete karşı kadınların öz savunmasını örgütlemek için mücadele ediyor ve tüm işçi sınıfı ve kadın örgütlerini bu doğrultuda inisiyatif almaya çağırıyoruz. Bu yüzden bu kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin yakılıcılığı karşısında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde meydanlara “Şiddete karşı özsavunma örgütlenmeleri kuralım!” şiarı ile çıktık, kızıl sopalarımızla erkek egemen kapitalist sistemin üzerine yürüdük. 

Aramızda denizler, okyanuslar, binlerce kilometre mesafe olsa da taleplerimiz aynı.

Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine son!

Suçlu erkek egemen kapitalizmdir!

Sorumlu katilleri koruyan devlettir!

Devrimci İşçi Partili Kadınlar

 

12 Haziran 2015

* * * 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu:

Türkiye'de de kadınlar kendi hayatlarına dair karar vermek istediği için ve en çok da boşanmak istediği için, ayrılmak istediği için erkekler tarafından öldürülüyor. Kadınlar artık tüm dünyada hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Şiddetin son noktası olan kadın cinayetleri evrensel bir sorun. Ancak mücadelemiz de evrensel. "Bir eksik olmayacağız diyerek haykırışınız bizim asla yalnız yürümeyeceksin dediğimiz gibi. Biz de aynı sizin gibi 2010 yılından bu yana Türkiye'de öldürülen kadın kardeşlerimizin fotoğraflarını taşıyoruz , katilleri indirimler almasın diye davaları takip ediyoruz.

Biz birimize benzemeyen, farklı coğrafyalardan kadınlarız ama öldürülme biçimlerimiz bile ortak. Ama mücadelemiz de, ortak. Aylar önce Dolmuşta yakılarak öldürülen Özgecan kardeşimiz için nasıl tüm şehirlerde kadınlar meydanları doldurduysa, Afganistan'da Ferhunde kardeşimiz için kadınlar nasıl ayaklandıksa,  Arjantin'de meydanları dolduran kadınlar da aynı. "Anlatılan bizim hikayemizdir".

Bütün bu olanlara rağmen kadınlar geri adım atmıyor ve başkaldırı devam ediyor. Dünyanın farklı ülkelerinde olan bu toplumsal dalga geri çekilmiyor işte, sadece dünya yüzünde bir yerden bir yere sıçrıyor. Emin olun, kadınlar eşit ve özgür yaşayana kadar da böyle olacak.

"Dünyanın tüm kadınları birleşiyor."

Asla Yalnız Yürümeyeceksin!

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu