8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde mücadeleye!

Her yıl 8 Mart yaklaşırken, biz kadınlar için hayali bir dünya yaratılır. Bu dünyada kadınlara güller uzatılır. Bu dünyada kampanyalar, indirimler vardır. Bu dünyada kozmetik ürünlerinin, kuaför koltuklarının saltanatı yürür. Bu dünyada kadınlar el üstünde tutulur; ama en çok da “başarılı” kadınlar... “Bu dünyada isterlerse bütün kadınlar; birazcık girişimci, azıcık da cesur olsalar kendi ayaklarının üzerinde durabilirler.” Egemenlerin, zenginlerin kurduğu bu hayal dünyasında 8 Mart; çiçek günüdür, güzellik günüdür, alışveriş günüdür, tüketim günüdür, girişimcilik günüdür. Bütün kadınların pür neşe olduğu, rengârenk bir 8 Mart!

Oysa yaşadığımız erkek egemen baskı ve şiddet yüzünden bizim günlerimiz hiç de renkli geçmiyor; tam tersine hayatlarımız kararmaya devam ediyor. Katlediliyor, şiddet görüyor, tacize, tecavüze uğruyoruz; aşağılanıyor, eziliyor, patronlar tarafından en çok biz sömürülüyoruz. Merdiven altlarında en güvencesiz ve rezil işlerde biz çalıştırılıyor, kamyon kasalarında tarlalara taşınıyor, en düşük ücreti biz alıyoruz. Her 8 Mart’a daha da büyümüş sorunlarla geliyoruz. Yaşadığımız ezilmeyi ve hor görülmeyi hepimiz biliyor, iliklerimize kadar hissediyoruz. Biliyoruz ama ne yapıyoruz, bu hep böyle mi gidecek?

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, onca derdimize ah vah etme, yakınma değil, sorunlarımızı ortadan kaldırmak için mücadele etme günüdür. Dört duvar arasından sokağa çıkma günüdür. 8 Mart, tıpkı Mısır’da Tahrir kadınlarının, tıpkı Kürt kadınlarının, tıpkı 2010’da Ankara sokaklarını bırakmayan Tekel işçisi kadınların yaptıkları gibi artık mücadeleye atıldığımızı ve alanları terk etmeyeceğimizi haykırdığımız gün olmalıdır.

Tarih bize gösterdi; oturduğumuz yerde durduğumuz sürece kimse bize haklarımızı vermeyecek, kimse bizi namus cinayetlerinden kurtarmayacak, kimse yaşadığımız bu yoksulluğa son vermeyecek, kimse bedenimiz üzerindeki tahakküme ve emeğimizin sömürülmesine dur demeyecek. Bunu ancak biz kadınlar yapabiliriz.  O halde 8 Mart’ta mücadele ateşini yakmak ve bu ateşle erkek egemen kapitalist sisteme isyan bayrağını açmak için haydi alanlara!

Bizim sözümüz yılın bir gününe sığmaz!

Sadece 8 Mart’ta değil yılın her gününde,

erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı,

emekçi kadınlar en öne!

 

Devrimci İşçi Partili Kadınlar