USS Eisenhower Antalya'da (Demir Efkan - 09-07-2010)

Geminin Antalya'ya gelmesi, burjuva basınında Antalya'ya "İtalyan Sirki'nin"  gelmesi ile aynı ifadelerle karşılandı. Antalya esnafı, gelecek dolarları hayal ederek heyecanlandı. Herkes mürettebatı  beklemeye koyuldu. Emperyalist misafirlerin de keyfi yerindeydi. Gazetecileri yanıtlayan yüzbaşı Dee Mewbourne, en son körfezde Türk Ordusu ile ortak bir tatbikat yaptıklarını, şimdi de Antalya'yı gezeceklerini söylemiş. Basına açıklamanın yapıldığı gün, 2.500 gemiciyi çarşı iznine yollamışlar. Yüzbaşıya göre Antalya, onlara şehir tarihiyle ve kültürüyle çok şey sunabilen bir yermiş. 

Evet, ABD dolarının satın alma gücüne oranla ucuz bira, viski, eğlence, fuhuş vb. Bir de köylü kurnazı esnafın cebine dolan üç beş dolar. Cumhuriyet Meydanında ve Kaleiçinde alkol duvarını aşmış, sağa sola küfreden arkadaşlarını taşıyan yüzlerce ABD askeri. Hepsinin elleri kanlı. Kanı görmek için devrimci olmaya dahi gerek yok, ama görmek isteyene tabi ki. Aman canım, bu solcular da pek uyumsuz, Eisenhower'lılar gemilerine dev Türk bayrağı asmışlar ya, daha ne yapsınlar?  

akaydn.jpgBir de Antalya'nın solcu eskisi, CHP'li belediye başkanından bahsetmek lazım. Kendisi, gemideki görevli ABD'li komutanları makamında kabul etti. Gazetelere pek sırıtkan fotoğrafları basıldı ertesi gün boy boy. Elinde komutanların hediyesi, yüzünde o tanıdık ifade. Pek bir mesut, pek bir neşeli. Hızını alamamış, komutanlara belediyenin çalışmalarından bahsetmiş. Kardeşim, karşındaki komutanlar, ortadoğunun iki ülkesinde taş üstünde taş bırakmadı, sen onlara belediyecilik, şehircilik  anlatıyorsun. Böyle ironi olur mu? Hem sen değil misin Antalya'nın fevkalade solcu belediye başkanı? Al işte sana en alasından emperyalist, katil, insanlık düşmanı, bilmem ne bela ABD askerleri. Hadi, geminin yanaşmasını engelleyemezsin belki de, kendine solcuyum diyen, en azından reddetmez mi katillerin görüşme taleplerini? CHP'li sözde solcu belediye başkanı, üstüne bir de reçel ikram ediyor. Nasıl sevinmiş kimbilir? 

Geminin Antalya'ya gelişini protesto etmek amacıyla, aralarında DİP Girişimi'nin de bulunduğu pek çok sosyalist örgüt ve sendika, 8 Temmuz Perşembe günü saat 18.00'de Kışlahan Otel önünde bir basın açıklaması düzenledi. DİP Girişimi çağrı yapılması için girişimde bulunmasa, "Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri" bu ziyareti es geçer miydi bilinmez. Ama bilinen bir şey var ki, sosyalistlerin ezberini bozmak, atomu parçalamaktan zor. Son dakikada sendika tarafından ezbere bir basın metni yazılmış. Metinde ana eksen, ABD emperyalizminin icraatları ve AKP'nin buna ortaklığı. Hani neredeyse "kopyala-yapıştır" türünden bir açıklama. Antalya belediye başkanı katillere hediyeler vermiş, tüm çarşı panzer, toma, polis, ajan dolmuş, her eylemde pankartın dibinde biten CHP'liler konu ABD olunca gelmeyivermişler ne gam.  

Elbette bu ülkenin iktidarı bu geminin gelmesinde de, bu ülkenin emperyalizmin bölgedeki karakolu olmasında da, önceki tüm burjuva hükümetleri gibi sorumludur ve teşhir edilmeli, kınanmalıdır. Ancak, belki 80 yıldır batı emperyalizminin asıl ortağı olan batıcı - laik burjuva kampından, onun ordusundan ve siyasi temsilcisi CHP'den de bir kelime ile dahi bahsetmeyen, bir sloganla dahi teşhir etmeyen bir basın açıklaması olur mu? ABD askerleri çarşıda elini kolunu sallayarak gezerken, üç tane (birisi Gerçek gazetesi muhabiri, birisi Evrensel) basın mensubuna 10 dakikalık bir açıklama yaparak dağılmak nasıl açıklanabilir?  

Kısacası, Antalya'dan bir Eisenhower geçti. ABD emperyalizminin kanlı silahı.  Şimdi ABD'ye dönecekmiş. Defolsun gitsin. Kendilerine bu sefer 6. filoya hazırladığımız gibi bir karşılama hazırlayamadık, kusura bakmasınlar. Lakin, bu hep söyle sürer de sanmasınlar. Gün olur misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. Bu arada, sanılır ki bazılarının; emperyalizm, burjuvazinin iç savaşı, burjuvazinin odaklarından bağımsızlık gibi konularda doğru politik duruşu benimsemesi ve pratikte göstermesi için Titanik'i beklemesi gerekecek.

antalya20100708.jpg