Tekel İşçisi Nasıl Kazanır? - 8 (DİP Girişimi - 10-02-2010)

Kahraman TEKEL işçileri!

4 Şubat günü, 81 ilin tamamında ve birçok ilçede, işçiler, memurlar ve ezilenler sokağa çıkarak TEKEL işçisine desteklerini ve dayanışmalarını gösterdiler. Bütün Türkiye, işçi ve emekçilerin sizi desteklediğini gördü.

Görmezden gelense sadece hükümet. Onlar sabah akşam sizin mücadelenizi halkın gözünde kötülemek için birilerinin size oyun oynadığını, tuzak kurduğunu söyleyip duruyorlar. Bunu söylemelerinin tek nedeni var: Akılları sıra, sizin arkanızdaki büyük halk desteğini yok edecekler. Böylece sizi yalnızlaştıracaklar, sonunda ya 4/C’ye mahkûm edecekler ya da polisi saldırtıp dağıtacaklar.

Avuçlarını yalıyorlar, yalamaya devam edecekler! Sizin kararlılığınız devam ediyor. İşçi ve emekçi halk sizi milyonlarıyla destekliyor.

4 Şubat günü Türkiye’nin bütününde yüz binlerce insan sizi bir genel eylemle destekledi. Bu bir kazanım. Ama genel grev ciddi biçimde örgütlenmedi. Hükümetin geri adım atması için gözünün korkması gerekir. Bu yüzden gerçek bir genel greve hâlâ ihtiyaç var.

Böyle bir genel grev için başta Türk-İş olmak üzere bütün konfederasyonların anlaması gereken bir şey var: sizin mücadeleniz sadece kendi haklarınız için bir mücadele olmaktan çıktı. Bütün Türkiye işçi sınıfının hakları uğruna bir mücadele haline geldi.

KAVGA BİTMEDİ, DAHA YENİ BAŞLIYOR!

 

İki ay dolmadan işçi sınıfı binleriyle sizin açtığınız kapıdan girmeye başlıyor. Muğla Yatağan'daki termik santral özelleştirme kapsamına alınan işletmelerden. Daha geçtiğimiz gün bin kadar işçi santrali görmeye gelen şirketleri barikat kurarak işletmeye almadı. İstanbul'da Marmaray işçileri hakları için eylemde, üstelik Ankara'ya geliyorlar.

Geçmişte on binlerce işçi şimdi karşınızda olan sorunlarla boğuşuyordu. Gelecekte de yüz binler karşı çıktığınız haksızlıklarla karşılaşacak. En basiti, bu yıl içinde yapılacak özelleştirmelerle şeker, enerji, liman işçileri derhal 4/C'nin güvencesiz istihdamıyla karşı karşıya kalacak.

Dahası var: Sizin mücadeleniz kadrolu, güvenceli, sendikalı iş için değil mi? Peki, bir kanser gibi yayılan taşeron işçiliği tam da güvencesiz, sendikasız, hatta sigortasız çalışma değil mi?

Kısacası, konfederasyonların TEKEL'in ateşini bütün sektörlere, bütün işçi gruplarına yayması gerekir. İşte o zaman gerçek bir genel grev örgütlenebilir.

12 Şubat toplantısından böyle bir karar çıkarmasını sağlamak için Türk-İş üzerinde basıncınızı arttırın! Genel grev hala gerekli ve mümkün.

Kahraman TEKEL işçileri!

Hükümetin sizi zayıflatmak için geliştirdiği bir başka yaklaşım daha var: Sizi bölmek istiyor! O yüzden Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta mecliste TEKEL işçisinin sadece bir kısmının eylem yaptığını söyledi. Onun için 4500 işçinin ihbar ve kıdem tazminatlarını çektiği yalanını yayıyorlar.

Buna karşı mutlaka bir adım atmak gerek. Artık mücadelenin en hassas dönemini yaşıyoruz. Bunun için her işyerinden görevlendirilecek temsilcileri kendi ilinize yollamalı, 4/C'yi reddeden, yüreği sizinle olan bütün arkadaşlarınızı Ankara'ya getirtmelisiniz. TEKEL işçisi mümkün olduğunca tek bir vücut gibi mücadele etmeli. Sendika ya da konfederassyon bu gelişlerin masraflarını üstlenmeli.

KAZANMAK İÇİN BAZI ADIMLAR ATMAK GEREK!

1. Bundan sonraki süreçte tek vücut olarak nasıl hareket edeceksiniz? Her işletmeden en güvendiğiniz arkadaşlarınız arasından seçilecek temsilcilerden oluşacak bir Direniş Komitesi kurmak size muazzam bir olanak sağlar. Yeni gelişmeleri her işçinin tek tek değil topluca tartışabilmesinin ve ortak bir irade ortaya koyabilmesinin ortamını hazırlar. Böyle bir komitenin kurulması gündelik işleri bile kolaylaştıracaktır.

2. Hayatı tam anlamıyla durdurmasa da sendikalar tarafından bir  dayanışma grevi gerçekleştirildi. Bu sizin ürününüzdü! Şimdi daha kuvvetli adımların atılmasını, hükümet doğru dürüst bir öneri yapmadıkça hayatı durduracak bir grev yapılmasını sağlamak da sizin elinizde. Daha iyi örgütlenmiş bir genel grev için Türk-İş üzerindeki basıncınızı hiç düşürmeyin.

3. Konfederasyon başkanları toplandığında görüşmeler işçiye açık düzenlensin. Başkanların toplandığı salona bir kapalı devre televizyon sistemi konularak görüşmeler yayınlansın. Olmadı, görüşmeler hoparlörle sizlere duyurulsun.

4. İşçi sınıfının var olan direnişlerini birleştirip büyütmek hayati önemdedir. İlk elden Yatağan Termik Santrali ve Marmaray işçileri, Kent AŞ, İtfaiye ve Eleks işçileri, atanamayan öğretmenler, üniversitelerde güvencesiz çalışan asistanlar ve Şeker işçileri Türk-İş tarafından Ankara'ya davet edilmelidir. TEKEL işçilerinin yanı başına kuracakları çadırlarla mücadelenin tüm işçi sınıfına ait olduğu gösterilmelidir.

5. Sadece açlık greviyle mücadele kazanılmaz. Bugünden itibaren Meclis ve AKP binaları ile şehrin tüm sokak ve meydanları eylem alanı haline gelmelidir. Kazanmak için bu şehri hükümete dar etmek gerek!

6.  Zaman ilerliyor. 4/C'yi reddeden bütün TEKEL işçileri, hem de her biri, gerekirse aileleri ile beraber, artık Ankara'da buluşmalı. Binlerce işçinin gücü hükümetin ensesinde olsun!

 

 

Kahraman TEKEL işçileri!

Bu mücadeleyi kazanmak için gereken şey, kararlılık ve birlik! İşçi sınıfının ve emekçilerin geri kalan kesimleriyle birliği sağlamak için mücadelenin artık onların da mücadelesi olduğunu haykırmak gerek!

"TEKEL işçisi yalnız değildir!" sloganı aşıldı. Bugün sloganımızın şu olması gerekiyor:

TEKEL işçisi, uyanışın simgesi!

Siz, bu mücadelenizde çelikleşen iradenizle bütün işçi sınıfını, bütün emekçileri sadece sizinle dayanışma için değil, kendi hakları için de mücadeleye çağırmalısınız!

TEKEL İŞÇİSİ KAZANACAK!

Devrimci İşçi Partisi Girişimi