Tekel Direnişi İçin Aydınlar Platformu'ndan Türk-İş'e Ziyaret (29-01-2010)

Türk-İş 1. Bölge Başkanı Faruk Büyükkucak ve Belediye-İş İstanbul 5 No'lu Şube Başkanı Nihat Altaş ile yapılan görüşmede Platform temsilcileri, yaptıkları açıklamada hükümetin 45 gün sonra nihayet Türk-İş yönetimini masaya davet ettiği 28 Ocak Perşembe günü yapılacak toplantının taşıdığı kritik öneme işaret ederek Konfederasyon Başkanları'nın söz konusu toplantıda hükümetle yapılacak görüşmelerde sonuç alınamaması halinde "dayanışma grevi ve üretimden gelen gücün kullanılacağı" açıklamasını tamamen desteklediklerini ifade ettiler. Aynı zamanda Türk-İş yönetiminin Tekel işçilerinin tabanından gelen iradeye kulak verip, kazanılmış haklardan taviz vermeye yönelik herhangi uzlaşmacı bir tutumdan kaçınmaları yönünde sorumlu davranmalarını beklediklerini açıkladıkları bildiriyi de hem sendika yetkililerine hem de ziyaret saatinde açlık grevine son vermiş bulunan itfaiye işçilerine dağıttılar.

Görüşmede Tekel Direnişi İçin Aydınlar Platformu olarak bundan sonrasında başta Tekel ve Belediye işçileri olmak üzere benzeri işçi eylemliliklerine desteğin süreceği ve her türlü katkının yapılacağı belirtildi. Sendika yetkilileri de emekten yana aydınların desteğine ihtiyaç olduğunu, bu tür desteklerin işçilerin morali üzerinde oldukça önemli etkilerinin olduğuna işaret ettiler. Ayrıca Tekel işçilerinin direnişinin şimdiye kadar olduğu gibi birbirinden ayrı ve yalıtılmış değil, bundan sonra artık diğer sendika konfederasyonlarıyla birlikte daha da ortaklaştırılmış bir koordinasyon içerisinde yürütülmesi konusunda kararlı olduklarını belirttiler.      

Aşağıda Platform adına Türk-İş 1. Bölge'ye verilen ve Belediye işçilerine dağıtılan metni sunuyoruz:

TEKEL İşçisi Uyanışın Simgesi!

Türkiye işçi sınıfının uzun bir aralıktan sonra yeniden siyaset sahnesine çıkma fırsatını yakaladığı bir dönemeçten geçiyoruz. Bunu TEKEL işçilerine borçluyuz. Yaklaşık 6 bin TEKEL işçisi ve aileleri 45 gündür polisten cop, biber gazı, tazyikli su yiyor, Valilik tarafından alandan çıkartılmakla tehdit ediliyor, Başbakan'dan sürekli azar işitiyorlar. Betonda yatıyorlar, kar soğuk ve yağmura rağmen direnmeye, yakın geçmişte eşi görülmemiş bir dayanışma örneği sergileyerek ekmek mücadelesine ve çocuklarının gelecekleri için birbirine kenetlenmeye devam ediyorlar. "İş, ekmek yoksa, barış da yok". Ölmek var, dönmek yok" diye bağırıyorlar. "Genel grev, genel direniş" talep ediyorlar. TEKEL işçilerinin tamamen taban inisiyatifine dayanarak aldıkları kararlar ve ifade ettikleri meşru talepler, uzun zamandır özgüven sorunu yaşayan işçi sınıfının diğer kesimlerini de heyecanlandırmakta ve yüreklendirmektedir.

Hükümet Ölümü Gösterip Sıtmaya Razı Etmeye Çalışıyor

TEKEL işçilerinin karşılaştığı sorun, özelleştirme politikalarının bir sonucudur. TEKEL işçileri işyerleri satıldığı için işsiz kalmışlardır. Başbakan'ın söylediği gibi "yan gelip yatmak, yattıkları yerden para kazanmak" söz konusu değildir. TEKEL işçisi, "ülkenin şartlarını, işsizleri düşünün" açıklamasıyla Başbakan'ın işsizlerle TEKEL işçilerini karşı karşıya getirmeye çalıştığının, işsizlere iş bulacağı yerde, işi olanın işini elinden aldığının farkındadır.

Önümüzdeki süreçte TEKEL'in özelleştirilmesiyle eğitim, sağlık ve diğer kamu hizmetlerinin de ticarileştirilmesi ve özelleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan hak kayıplarının daha da şiddetleneceğini hiç akıldan çıkartmamalıyız. TEKEL işçilerine destek vermek, aynı zamanda eğitim, sağlık ve diğer kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı mücadele etmek bakımından da önem taşımaktadır.

Ne 4-C, Ne 4-B: Sendikalar Göreve, Genel Greve!

Hükümet 45 gün sonra nihayet Türk-İş yönetimini masaya davet ediyor! 28 Ocak Perşembe günü yapılacak toplantı bu bakımdan kritik önem taşımakta. Türk-İş yönetimi TEKEL işçilerinin güvenceli iş, bu yerine getirilmezse "genel grev, genel direniş" taleplerine kulak vermeli ve tamamen tabandan gelen mücadele kararlılığını ve iradesini "sosyal diyalog" çabasıyla heba etmemelidir.

Konfederasyon Başkanları'nın yaptıkları toplantıda hükümetle yapılacak görüşmelerde sonuç alınamaması halinde "dayanışma grevi ve üretimden gelen gücün kullanılacağı" açıklamasını tamamen destekliyoruz. Türk-İş'in sendika yönetiminin de TEKEL işçilerinin tabanından gelen bu sese kulak vermelerini bekliyor ve kazanılmış haklardan taviz vermeye yönelik herhangi uzlaşmacı bir tutumdan kaçınmaları yönünde sorumluluğa davet ediyoruz.

Bizler emekten yana aydınlar olarak TEKEL işçilerinin kazanmaları için, sürdürdükleri kararlı direnişin yanında olduğumuzu ve onları kendi mücadelelerinin sahibi olmaları yönünde desteklediğimizi belirtiyoruz.

TEKEL DİRENİŞİ İÇİN AYDINLAR PLATFORMU