Şiar Rişvanoğlu bir kez daha yargılanıyor (25-08-2010)

Geçtiğimiz yerel seçimlerde 14 sosyalist örgütün DTP çatısı altında oluşturduğu ittifakın Adana Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Şiar Rişvanoğlu, seçimlerin hemen ardından, Kürt meselesi ile ilgili bir yazısından dolayı yargılanıp beraat etmişti. Geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde ise arkadaşımız hakkında; Roj Tv'de katıldığı programlarda yaptığı konuşmaları;  21 Şubat tarihinde BDP Yüreğir İlçe Kongresinde yaptığı konuşma ve Adana'da bir portakal bahçesindeki ağaca asılı olarak bulunan Azadiya Welat gazetesi dağıtımcısı Metin Alataş'ın şüpheli ölümü üzerine okuduğu ortak basın açıklaması nedeniyle üç soruşturma açıldı. Soruşturmaların ikisi ile ilgili takipsizlik kararı verilirken; 1 - 3 Mayıs tarihleri arasında Roj Tv'de katıldığı programlarda dile getirdiği düşüncelerinden dolayı hakkında jet hızıyla dava açıldı ve aynı hızla 16 Eylül 2010 tarihine duruşma günü verildi. Bunun yanında Rişvanoğlu aleyhine İçişleri Bakanlığı tarafından "yapılan basın açıklamasının onur ve haysiyetlerini zedelediği" gerekçesiyle 10.000,00 TL'lik de tazminat davası açıldı. 

Bugüne kadar Temel Demirer, Sibel Özbudun, Sungur Savran gibi aydınlar hakkında benzer nitelikteki davalarda savunma; Hrant Dink, Uğur Kaymaz ve Şemdinli davaları gibi kamuoyuna mal olmuş davalarda da katılan avukatı olarak bulunmuş olan meslektaşımız; bu sefer "Özel Görevli" Ağır Ceza Mahkemesinde sanık sandalyesinde bulunacaktır. Yoldaşımız Şiar Rişvanoğlu hakkında başlatılan bu soruşturmalar ve açılmış olan davalar, bir yandan son zamanlarda Kürt halkına yöneltilen baskı politikalarının bir parçasını oluştururken, bir yandan da Rişvanoğlu'nun sosyalist kimliğini hedef alan, kendisinin şahsında tüm sosyalistlere yönelik bir saldırı niteliğindedir. Ancak belki de en önemlisi; bu soruşturma ve davaların konusunu sadece ve sadece arkadaşımızın dile getirdiği düşünceleri oluşturmakta ve bu davalar en temel insan haklarından olan düşünce ve ifade özgürlüğüne indirilen ağır bir darbe oluşturmaktadır. Bugün çeşitli yayın organlarında, sistem için herhangi bir tehlike arz etmeyen ve sermayeyle sıkı bağlar içerisinde olan yazarların Kürt meselesinin çözümü hakkında dile getirdiği radikal görüşler hakkında hiçbir yasal işlem yapılmayıp (elbette doğru olan da budur), arkadaşımızın düşünceleriyle ilgili durmadan yeni davalar açılması da, bu soruşturmalarda kendisinin eyleminden çok muhalif - sosyalist kimliği ve görüşlerini dile getirdiği platformun etkili olduğunu açıkça göstermektedir. 

Tüm bu nedenlerle düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak adına, yoldaşımız Av. Şiar Rişvanoğlu' nun 16 Eylül Perşembe 2010 tarihinde Adana Özel Görevli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan ilk duruşmasında, konuya duyarlı tüm ilerici ve demokrat avukatlar ile devrimci kamuoyunu savunmaya destek olmaya çağırıyoruz.