Okur Mektubu: Yuvarlakçay'da HES'e Karşı Eylem Sürüyor (23-02-2010)

Adeta balta girmemiş bu tabiat harikasının inanılmaz güzelliğini gördüğümde, burdaki köylülerin mücadelesine bir kez daha hak vermiş oldum. Irmağın aşağı tarafında yaklaşık 15000 civarında insan yaşamakta. Burdaki insanların iki temel geçim kaynağı var: Portakal ve susam. Hatta doğduğundan beridir burda yaşayan Duran Amca'ya sordum, ırmağın önemini anlatan şu cevabı vermekten gurur duydu: 'Tabii ki gerçek olmayabilir ama bir rivayete göre iki yüzyıl önce ırmak birden kurumuş, atalarımız bölgemizin en büyük zenginlik kaynağı olan ırmak için aylarca dualar etmiş ve adaklar adamışlar, ne olursa olsun bu topraklardan ayrılmamışlar, sonra ırmak bir şekilde eski haline gelmiş. Bu hikayeyi tüm halkımız bilir burda.' Duran amcanın verdiği bu örnek sanırım yaşadıkları doğaya olan bağlılıklarını özetliyor...  

Yuvarlakçay sakinleri: "Bir gecede hiç haberimiz olmadan Yuvarlakçay Irmağı yakınlarındaki 300'e yakın ağacı, Orman İşletme Müdürlüğün'de çalışan 16 kişilik bir ekip kesmiş. Haberi alır almaz 6 köy burada birleştik ve HES'in önüne geçmek için harekete geçtik, çadırlarımızı açtık, gece gündüz nöbet tuttuk. Orman İşletme Müdürü pişkinliğine devam ederek kesilen ağaçları almak istedi. Kaymakam ve 200 kişilik bir jandarma timi de bölgeye geldi, lakin biz ağaçların alınmasına izin vermedik. Çünkü biliyorduk ki, kestikleri ağaçları da buradan alırlarsa elimizde hiç delilimiz kalmayacak ve HES'i kurmalarının önü açılacaktı. Bu suyun altında 17000 dönüm arazi var, 14000 kişinin canı söz konusu, portakal üretimi yegane geçim kaynağımız. Birkaç gün önce AKFEN'in belirlediği bir ekip araziyi keşif yapmaya geldi ve bizlere kesilen ağaçların zaten kurumuş ve de çürük olduğunu söylediler. Bu kocaman bir yalan. Yaklaşık 400 yıllık dev çınar ağaçlarını ve de anıt ağaçları 80 yaşına bile gelmemiş iddiasıyla kestiler ve de yüzlece kızılçam ağacını. Biz buna 'Doğa Katliamı' diyoruz. Ama onlar insanlara ve çevreye neye malolursa da malolsun tek dertleri burdan kar sağlamak. HES kurulursa burdaki doğanın genetiğiyle oynanacak, düzenimiz bozulacak, köylümüz işşiz kalacak ve yıllarca ekmeğini yediğimiz, 'suyunu' içtiğimiz topraklarımızdan ayrılacağız ve de zorunlu göçler başlayacak. Bu yüzden onlara asla mücadelemizden tek gram dahi prim verdirtmeyeceğiz. Bu konuda tek bir kanun dinleyebiliriz: Burada kanun 14000 insandır...' açıklamalarında bulundu. Ayrıca ağaçların kesilmesinden kısa bir süre sonra heyelan meydana geldiğini ve sekiz evin heyelandan dolayı tehlikede olduğu bildirildi.

Muğla'dan bir İşçi Mücadelesi okuru