ODTÜ’de JİTEM elemanı yakalandı (19-01-2009)

Önce fotoğraf çektiğini inkâr eden şahsın çelişkili açıklamalarından şüphelenen öğrenciler, şahsı alıkoyarak telefonunu incelediklerinde sol görüşlü öğrencilerin okul içinde afiş asarken ve çeşitli etkinliklerde çekilmiş fotoğraflarıyla karşılaştılar. Ayrıca şahsın telefon rehberinde birçok subay, astsubay ve askerin telefon numarasının çıkması, JİTEM elemanı olduğu şüphesini kuvvetlendirdi. Bu esnada olay yerine gönderilen çok sayıda jandarma ve robokopla öğrencilere “dağılın” uyarısı yapılıp gözdağı verilmeye çalışılsa da 200’e yakın öğrenci bir arada durarak jandarmanın ele geçirilen şahsı ellerinden almasını engellediler. Olay yerine gelen rektör yardımcısı ise “olay bizim bilgimiz dahilinde değil, biz de demokratik bir üniversitede istihbaratçı istemeyiz ama ne yapalım oluyor işte” şeklinde konuştu. Rektör yardımcısından şahsın kendilerinin fotoğraflarını çektiğine dair resmi bir tutanak tutulmasını talep eden öğrenciler, istediklerini uzun bir bekleyişten sonra aldı. Tutanak tutulduğu sırada şahıs kimlik belgesi olarak Ankara Ticaret Odası (ATO) görevlisi kartı ibraz etti. İstedikleri kazanımları elde eden öğrenciler, şahsın salıverilmesi için jandarmaların yemekhaneden çıkarılmasını şart koştu. Jandarmalar çıkmak istemeyince, rektör yardımcısı da olayın büyümemesi için kendilerini uyarmak zorunda kaldı ve öğrenciler jandarmaları “jandarma defol üniversiteler bizimdir”, “kahrolsun MİT-JİTEM-Kontrgerilla” sloganlarıyla uğurladılar. Bekleyişin sonunda şahsın üzerinde bulunan ve olay yerine gelen basın mensuplarına da gösterilen jandarmadan alınmış görev belgesi, şahsın JİTEM elemanı olduğu yönündeki kuşkuların haklı olduğunu gösteriyordu.

Bir istihbaratçının ODTÜ’de elini kolunu sallayarak dolaşması ve üstüne üstlük öğrencileri fişlerken suçüstü yakalanması, öğrencilerin haklı tepkisiyle karşılaştı. Okula giren herkesin sıkı bir kimlik kontrolünden geçirilmesine rağmen bir istihbarat elemanının nasıl rahatça okula girebildiğine yönelik soruları olay yerinde okul yönetimini temsil eden kişilerin “elimizden gelen bir şey yok” şeklinde yanıtlaması öğrencilerce inandırıcı bulunmadı. Ellerinde olaya ilişkin görüntüler ve resmi tutanak bulunan öğrenciler, olayın takipçisi olacaklarını belirttiler.