ÖDP mi, Küresel BAK mı? (24-10-2007)

Bunun ilk belirtileri ÖDP'de görülüyor. BirGün gazetesi Pazar günü yaşanan Dağlıca çatışmasından sonra manşetine “Artık yeter” yazıyor. Aynı sabah bu savaş konusundaki tavrı herkesin malumu olan Cumhuriyet gazetesi ise “Yeter artık” başlığıyla çıkıyor. Büyük fark! BirGün gazetesi çatışmanın sınırın sıfır noktasında olduğu, baskına uğrayan birliklerin sınırötesi operasyonun bir gereği olarak hareket ettiği haberini almamış olamaz. Yani Hürriyet'te Fatih Çekirge'nin konuştuğu bir komutanın söylediği gibi “bu çatışmalar(ın) harekâtın ön aşaması” olduğunu kavrayamamış olamaz. (Bu konuda bkz. “Operasyonun ilk kayıpları” başlıklı yazımız.) BirGün gazetesi operasyona karşı. O zaman “Artık yeter” başlığının anlamı ne?

Bundan daha önemlisi, ÖDP'nin genel başkanı ve İstanbul milletvekili Ufuk Uras'ın iki gün üst üste yaptığı açıklamadır. Ufuk Uras tezkereye olumsuz oy kullanarak kutlanacak bir davranışta bulunmuştu. Ama şimdi tam savaş başlarken kendisine saldırılmakta olan güce “silah bırak” çağrısı yapıyor. Uras'a göre “PKK Kürt sorununun çözümünü imkânsız hale getiriyor. PKK silah bırakmalıdır.” ÖDP çizgisindeki aydınlar bu çağrıyı iki yıldır yapıyorlar. İşçi Mücadelesi 2005 yazından beri Kürt sorununun çözümü için devlet tarafından hiçbir adım atılmadan bu talebin çıkar yol olmadığını ısrarla söylüyor. Bu yaklaşımın ne kadar büyük bir tehlike içerdiği işte şimdi herkesin görebileceği kadar açık biçimde ortaya çıkmıştır. Bir savaş başlıyor ve tam o sırada siz savunma durumunda olan askeri güce “silah bırak” diyorsunuz. Bu, bir çatışma devam ederken çatışmanın içinde bulunan bir insana “silahını elinden at, ortamı geriyorsun” demekten farksızdır!

Savaş karşıtlarının bugün yapması gereken, her şeyden önce operasyonun durdurulması için mücadele etmek, Kürt sorununun barışçı, siyasi ve adil bir çözümünden başka bir çıkar yol olmadığını haykırmaktır. Ufuk Uras'ın ÖDP adına yapmış olduğu açıklamadan farklı olarak, ÖDP'nin içinde önemli bir unsur olarak yer aldığı Küresel BAK operasyona koşulsuz olarak karşı çıkıyor. Bu tavrı ile bütünüyle hemfikiriz. Küresel BAK bu tavrını sürdürdüğü sürece solun öteki savaş karşıtı unsurlarının Küresel BAK ile işbirliği içinde geniş bir cephe kurmasının, sendikaları ve kitle örgütlerini bu cepheye çekmesinin savaşı durdurmak için yürünmesi gereken yol olduğunu düşünüyoruz.