Meha işçisi, baskılara, coplara, sermayeye karşı direniyor! (18-03-2009)

Bu kölece çalışma koşullarına daha fazla dayanamayan işçiler, Mart ayının başında isyan ettiler ve haklarını almak için patronla mücadeleye giriştiler. Buna karşılık Meha patronu işçileri polis zoruyla fabrikanın dışına çıkardı ve bu şekilde onları işten çıkardığını duyurdu. Ne ihbar, ne de kıdem tazminatlarını verdi. Bunun üzerine işten yaka paça çıkarılan 105 işçiden onlarcası, fabrikanın önünde çadır kurarak direnişe geçti.

Hukuki yoldan da haklarını almak için gerekli işlemleri yapan işçiler yaklaşık olarak iki haftadır direniş çadırında nöbet tutuyordu. Ancak bugün (18 Mart) işçilerin sabrı taştı. Çünkü patron fabrikanın içine kamyonları çekmiş, makinaları kaçırmaya kalkmıştı. İşçilerin verdiği bilgiye göre patron bir yakınına makinaları haczettirmeye çalışıyordu. Sabah saat 10.00 civarında kamyonların yüklendiğini gören işçiler, buna engel olmak istediler ancak o zaman da sermayenin kollayıcısı kolluk kuvvetleri karşılarına çıktı. İşçilere saldıran polisler iki kişiyi gözaltına aldı.

Olayın ardından kamyonlar yüklenmeye devam edildi. Saat 13.00 sularında kamyonların fabrikanın dışarıya çıkarılmaya çalışıldığını gören işçiler yeniden tepkilerini göstermeye başladılar. Onlarca işçi kilitli kapının ardından patrona bağırıyor, "seni biz zengin ettik, belanı bulacaksın!" diyordu. Bu sırada yanlarına gelen destekçilerle birlikte sayı altmış kişiyi bulmuştu. Kamyonlar dışarı çıkarılırken işçiler ve destek için gelenler birbirlerine kenetlendiler ve kamyonun gidişini engellemeye çalıştılar. Ancak sert bir müdahaleyle karşılaştılar.

"Hırsızlar kaçıyor, polis seyrediyor!", "polisin cebini patronlar doldurmuş, şimdi de üzerimize salıyorlar!", "bizi değil, onları durdurun!", "vicdansızlar, bunun hesabını soracağız!" diye haykıran işçiler, polisin cop darbeleriyle bir an için dağılıp, ardından tekrar çadırın etrafında toplandılar. Yüzlerinde cop izleri olan, elleriyle başarını tutan işçilerden ikisi sinir krizi geçirerek yere yığılıp kaldı. Yüzlerinde polisin, devletin; işçi sınıfının değil, sermayenin yanında olduğunu şiddetle ve çok acı bir biçimde fark etmiş olmanın şaşkınlığı vardı.

Artık tek dayanaklarının birlikte hareket etmek olduğunu, güçlü olmanın örgütlü duruşlarından geçtiğini çok iyi anlamışlardı. Aralarından seçtikleri direniş komitesi çadırın içine girerek yeni bir plan yapmaya koyuldu.

Şimdi Meha işçileri, direnişe devam etmekte, işten çıkarılan diğer işçileri de bir araya toplayarak mücadeleyi büyütmekte kararlı. Daha önce benzer bir mücadele yürütmüş olan ve aynı bölgede bulunan İlbek Tekstil işçileri haklarını almış, ancak mücadelenin başını çeken bazı işçiler işe geri alınmamıştı. Meha işçilerinin mücadelelerini başarıya ulaştırmasına bir katkı sunabilmek için emekten yana bütün örgütlerin ve sendikaların bu direnişe destek olması gerekiyor.

Yaşasın Meha işçisinin mücadelesi!