İsyanın içinden notlar (14): 16. gün (Savas Mihail - 24-12-2008)

Daha önce, Cumartesi saat 21.00’de, genç Alexis’in polis tarafından öldürüldüğü yer ve saatte, bin kişilik bir anma toplantısı yapıldı. Buradaki caddenin adı “Alexandros Grigoropoulos Caddesi” olarak değiştirildi ve buraya üzerinde bu adı taşıyan bir cadde tabelası dikildi. Çatışmalar anma toplantısından hemen sonra başladı ve sabaha kadar devam etti.

 

Pazar günü GSEE’nin (Genel İşçi Konfederasyonu) diğer GSEE (İsyandaki Genel İşçi Meclisi) tarafından işgaline son verildi. İşçiler binayı mükemmel bir durumda terk etmeden önce sendika bürokrasisinin güvenliğini çağırıp, mekanı birlikte incelediler ve her şeyin düzgün bırakıldığını belirten bir tutanağı imzaladılar.  Bu herhangi bir provokasyonu engellemek için gerekliydi: polisin gizli yollardan binaya silah ve uyuşturucu yerleştirmesi veya işçi sınıfının bir şeyler yapmasını engellemekten başka işi olmayan sözde “işçi sınıfının liderlerinin” içinde hiçbir şey yapmadan  otrudukları mermerden yapılma lüks neoklasik binanın tahrip edildiği türünden sahte iddialar ileri sürülmesi mümkündü.  İşgalci işçiler düzgün bir şekilde binadan ayrıldılar ve 500 kişilik güçlü bir grup olarak Atina caddelerinde yürüyüşe geçerek, tutukluların serbest bırakılması, işçilerin kendi bağımsız örgütlenmelerinin oluşturulması ve Genel Grev için sloganlar attılar. 

 

Petralona Halk Meclisi Atina Belediye Binasının 9.89 özel kanalını bir süre işgal etti ve siyasi bir demeç yayınlayıp, Alexis’in alçakça öldürülmesini, polisi ve kapitalist katiller hükümetini lanetleyerek, isyanın sürdürülmesi ve Genel Grev yapılması için çağrı yaptı.

 

Birçok işçi sınıfı semtinde yürüyüşler ve polisle çatışmalar oldu: Kesariani (burası 1944’de evden eve, odadan odaya Komünist Partizanların Nazilerle savaşına şahit olmuş bir yer olduğundan “Yunan Stalingrad”ı olarak ün salmıştır), Nea İyonya, Vironas, Nea Smirni, Haydari ve başka yerler.

 

     

Orta öğretim gençliğinin Genel Meclisi okulların işgaline devam edilmesi kararı aldı. Temel sloganları: “İsyan değil Noel ertelendi”.

 

 

Mevcut durumda bütün çalışmalar orta öğretim gençliği, üniversite öğrencileri, öğretmenler ve işçilerden oluşacak büyük ulusal yürüyüşün 23 Aralık Salı günü gerçekleştirilmesi hazırlıklarına odaklanıyor.

 

İsyan derinleşen siyasal, toplumsal ve iktisadi kriz ortamında bu krizin hem bir göstergesi hem de etkeni olarak devam ediyor. Bu gece parlamentoda Yunanistan’ın durgunluk yaşamayacağını (!) ve işsizlikte bir yükseliş olmayacağını (!!!) iddia eden sağcı hükümetin hazırladığı düzmece bütçe oylanacak. Oysa hükümetinden muhalefetine herkes çok iyi biliyor ki AB otoriteleri tarafından bile reddedilen bu bütçe tam bir sahtekarlık belgesidir. Bütçe görüşmelerinde eski PASOK’lu Başbakan Kostas Simitis tarafından ifade edilen şey, ülkenin gerçekten iflas etmiş olduğu, Yunanistan’ın muhtemelen Avro Bölgesi’nden (Euro-Zone) çıkartılacağı ve IMF’nin müdahale edeceği, zaten bilinen bir gerçek. Daha önceki PASOK hükümetinin iki eski bakanı, Hıristos Verelis ve Todoros Pangalos (ki bu Kürt PKK lideri Öcalan’ı aldatıp Türk MİT’ine teslim eden eski Dışişleri Bakanı’dır) ulusal iflası yönetebilmek adına üzerinde mutabakata varılacak “partiler üstü” sanal bir diktatörün Maliye Bakanlığına atanması ya da sağcı Yeni Demokrasi ve PASOK tarafından kurulacak bir Koalisyon hükümeti için çağrı yaptılar.  Aynı Pangalos  Pazar günü yayınlanan “Elefterotypia” gazetesindeki mülakatında, bugün, isyanı “tam bir siyasi holiganlık” olarak tanımlayarak Sinaspismos/SYRIZA reformistlerini suçlayıp, (çok iyi bilinen kendi anti-komünistliğine rağmen ya da tam da bu nedenle) Aleka Papariga ile tam bir uyum sergiledi. Stalinist KKE’nin Genel Sekreteri Papariga Pazar günü çıkan sağcı Real gazetesindeki mülakatında, Stalin’i, Moskova Mahkemelerini ve 30’ların tasfiyelerini ateşli bir şekilde savunması dışında, “İsyan diye bir şeyin olmadığını”, polislerle çatışmanın “emperyalist istihbarat servislerince çok önceden planmış bir organizasyonun gerçekleştirilmesi” olduğu hakkındaki görüşlerini yineledi.  Sarı sağcı popülist gazete Avriani’nin birinci sayfasındaki başlığı hiç şaşırtıcı değildi: “Polis’in yapabileceği bir şey yok – Yurttaşların ya da KKE’nin düzeni yeniden sağlamasını isteyelim”.    

 

Aşırı borçlanmış kapitalist Yunan ekonomisinin çöküşü hızlandıkça sözü edilen düzene hakim sınıf tarafından hiçbir zaman olmadığı kadar ihtiyaç duyuluyor. PASOK’un bir başka eski bakanı, Alekos Papadopoulos ülke ekonomisini denetim altına alıp yönetebilmek için IMF ya da buna benzer bir uluslar arası örgütün resmi olarak davet edilmesini önerdi!   

    

Karamanlis hiçbir sorunu çözemeyecek olan kabinede yenilik yapmaya hazırlanıyor. Kaçınılmaz olduğu görülen erken seçim ülkeyi iflastan kurtaramaz. Mevcut isyan öncü bir depremdir. Asıl deprem 2009’da gelecek.

 

Atina Üniversitesi’nin duvarındaki İngilizce sloganın dediği gibi:

Merry Crisis and a Happy New Fear! (Neşeli Krizler, Mutlu Yeni bir Korku!)

 

(Çevirenin notu: Burada İngilizce Noel demek olan Christmas ile kriz (crisis) ve mutlu bir yıl “a happy new year”’da geçen “year” ile mutlu bir korku “a happy new fear”’daki “fear” arasında söz oyunu yapılmaktadır.)

 

La lotta continua!

 

Savas Mihail, Athens, December 21, 2008