İstanbul'da miting çağrısı: "Dersim 38 katliamdır!" (11-12-2009)

DERSİM 38'İ UNUTMADIK!

Hiçbir şey unutulmadı, hiç kimse affedilmedi! Bu böyle bilinsin! 1937-38 yıllarında ismi Tunceli olarak değiştirilen Dersim'de bir katliam yaşandı. Çoluk çocuk, yaşlı genç, kadın erkek demeden on binlerce Dersimli öldürüldü. Geriye kalanlar ise Batıya sürgüne gönderildi.

Bu katliam uygulanmasından yıllar önce planlandı. Dönemin yöneticileri emri vermişti, planlar hazırlandı, raporlar yazıldı ve Türkçe'den başka dil kullanan, Sünni İslam'dan başka bir inanca bağlı olan Dersimliler imha edileceklerdi. Nitekim öyle de oldu! İkinci Dünya Savaşına doğru giderken Hitler ve Mussolini örnek alınmış, onların uygulamaları taklit edilmişti.

Bu uygulamalar aslında 1920'den beri sürdürülmekteydi. Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında ilk olarak, daha fazla özgürlük isteyen Koçgiri(Sivas bölgesi) Kürtlerine, ardından tüm Diyarbakır ve çevresindekilere, daha sonra Ağrı bölgesindekilere, nihayet hepsinden kazanılan deneyimle ve çok daha büyük bir vahşilikle Dersimlilere yönelik büyük bir katliam gerçekleştirildi. Amaç ırkçıydı! Tek bir kimlik yaratılacak, tüm farklılıklar yok edilecekti.

Şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, CHP'nin ve tüm yöneticilerinin o dönemki miraslarına bir kez daha sahip çıkması ile ve katliamları öven bir konuşma yapması ile, ardından da tüm CHP'nin bunu onaylamasıyla konu tekrar gündemleşmiştir. Zira konu bu acı katliamları yaşayanların gündemlerinden bir an bile düşmemişti, yaralar kabuk dahi bağlamamıştı. Bugün bir tarafta ırkçılar katliamı savunmaya devam ederken, diğer yandan Tayyip Erdoğan gibi daha iki yıl önce Diyarbakır'daki gösteriler için "Kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılır!" diyenler sözde tepkilerini yansıtmaktalar. Ama lafla peynir gemisi yürümüyor!

O yaraların iyileşmesi, gözyaşlarının dinmesi için;

Dersim ve öncesinde gerçekleşen farklı halklara yönelik tüm katliamların sorumluları yargılanmalıdır.

  • Başta Onur Öymen olmak üzere bu katliamları övenler yargı önüne çıkarılmalıdır.
  • Katliamlar öncesinde, sırasında ve sonrasında hukuka aykırı bir biçimde, sözde yargılananlar hakkındaki hükümler yok sayılmalıdır.
  • İdam edilenlerin mezar yerleri yakınlarına gösterilmeli, ailelerinden koparılan çocukların akıbetleri açıklanmalıdır.
  • Dersim ismi iade edilmeli, bölgede değiştirilen tüm yer isimleri asıllarına döndürülmeli, köye dönüşlere imkân yaratılmalı, farklı dillerin özgürce kullanılması, kültürlerin yaşatılması önündeki engeller kaldırılmalı, farklı inançların kendilerini ifade etmelerine, inançlarını yaşatmalarına özgürlük tanınmalıdır.