İşçilerin bürokrasiye karşı mücadelesinde ikinci perde (22-02-2010)

DİSK'e bağlı Genel-İş sendikasında toplanan 4 sendika konfederasyonu başkanının toplantısı yaklaşık 5 saat sürdü. Toplantı sonunda yapılan açıklamada, Tüm işyerlerinde "Tekel işçisinin mücadelesi, mücadelemizdir", "4/C kaldırılsın" yazılı mesajlar kokart ve pankart uygulamasına devam edilmesine; 25 Şubat 2010 tarihinde tüm il ve ilçe merkezlerinde meşaleli yürüyüşler ve kitlesel basın açıklamaları yapılmasına; 27 Şubat 2010, saat 12.00'de tüm il merkezlerinde 2 saatlik oturma eylemi ve kitlesel basın açıklamalarının yapılmasına karar verildiği açıklandı. Ayrıca 26 Mayıs 2010 tarihinde üretimden gelen gücün kullanılacağı genel bir eylem yapılacağı duyuruldu. Alınan kararları duyan Tekel işçileri Türk-İş binasının kapısında toplanarak "Genel Grev, Genel Direniş", "Yılgınlık Yok, Direniş Var" sloganlarını atmaya başladı. Saatlerin ilerlemesine rağmen Türk-İş yöneticilerinden kararlara dair bir açıklama bekleyen işçilere herhangi bir açıklama yapılmaması üzerine işçilerin öfkesi sendika bürokratlarına yöneldi. "Tayyip'in Uşağı Mustafa Kumlu", "Türk-İş Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganlarının atılmaya başlanması üzerine Tek-Gıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç işçilerin karşısına çıkmak zorunda kaldı. "Sendikamız Tek-Gıda-İş'in genel başkanı Türkel'dir neden başkalarını suçluyorsunuz?" şeklinde konuşan Amaç'ın sözleri "Genel Grev Genel Direniş" sloganlarıyla kesildi. Bunun üzerine "1 saat de 4 saat de 1 gün de iş bıraktık, ne oldu?" diyen Amaç işçiler tarafından yuhalandı. Yuhalamalar ve Mustafa Kumlu'yu hedef alan sloganların sürmesi üzerine Tek-Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel işçileri yatıştırmak için Türk-İş binasından dışarı çıktı. Mecit Amaç'ın sözlerini tekrarlayan Türkel, yarın işçilerle gruplar halinde kapalı toplantılar yapılacağını açıkladı. Bu sözler üzerine öfkelenen işçiler "4-C'ye İmza Atmayacağız" şeklinde sloganlar atarak ve İstanbul İtfaiye işçilerini hatırlatarak Türkel'i protesto etti. İşçileri öven söylemlerinin işe yaramadığını erkenden anlayan Türkel, "Sendikanın kararlarına uymayan arkadaşlara yolunuz açık olsun diyorum" diyerek Türk-İş binasına girdi. Olaylar sırasında bir kadın işçi sinir krizi geçirdi. Genel Sekreter Mecit Amaç, bir kez daha dışarı çıkarak bu sefer işçileri yatıştırmayı hedefleyen bir konuşma yaptı. 

İşçiler gün geçtikçe ve etkili eylemler yapılmadıkça arkadaşlarının 4/C'yi kabul etmek zorunda kaldığını, bu tip eylem kararlarının kendilerini yatıştırmak için alındığını söylediler. "Pasif Eylem İstemiyoruz" sloganlarıyla sendikayı etkili eylemler yapmaya çağırdılar. İşçiler Türk-İş'in kapısında bir süre daha tartıştıktan sonra çadırlarına çekildiler.  

Tek Gıda-İş yönetimi, işçiye bir kelime bile açıklama yapmazken, Mustafa Türkel bunun gerekçesini "basın önünde açıklanamayacak bazı haberler"in varlığına bağladı. Bu yüzden işçilerin yarına (Salı gününe) kadar sabretmesini istedi. Salı günü sendika yönetimi, şube başkanlarıyla birlikte, Türk-İş toplantı salonunda işçilerle 250'şer kişilik toplantılar yapacak. 

Bugün yaşananlar, işçilerin sendika bürokrasisine karşı verdiği mücadelede kamuya açık bir ortamda tepkisini ortaya koyması bakımından ikinci bir merhale oluşturuyor. Bilindiği gibi, 17 Ocak'ta Ankara'da yapılan mitingde Tekel işçileri sahneyi işgal ederek Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'yu protesto etmiş ve genel grev çağrısı yapmışlardı. Bu kez, işçiler Kumlu'yu protesto ederken Tek Gıda-İş'in önce genel sekreterinin, sonra genel başkanının hem Kumlu'ya sahip çıkması hem de işçilerle sinirli bir tonda ve saldırgan bir üslupla konuşması, işçilerin Türk-İş yönetiminden sonra Tek Gıda-İş yönetimine de tepki göstermesine yol açtı. Bu 70 günlük Tekel mücadelesinde bir ilk.

tekel20100225.jpg