İşçi Forumu: “Daha güçlü, daha ortak mücadele” (23-06-2009)

Sosyalist Koordinasyon Girişimi'nin öncülüğünde toplanan forumun açılış konuşmasını koordinasyon bileşeni İKP'nin Genel Başkanı Zeki Kılıçaslan yaptı. Kılıçaslan konuşmasında, işsizlik sorunu temelinde tüm emek örgütlerini kapsayabilecek bir komitenin oluşturulmasının forumun ana amacı olduğunu belirterek, taleplerin sokağa taşınmasının önemine değindi.

Sendikalardan destek

Forumda söz alan Petrol-İş Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, Petrol-İş olarak krize karşı mücadelenin öneminin farkında olduklarını belirterek, "Bu konuda Türk-İş'i de zorluyoruz" dedi. Doğangül, kapitalizmin acılarını yaşayan, başka bir dünya mümkündür diyen herkesle omuz omuza vereceklerini vurguladı.

Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen de yaptığı konuşmada  Petrol-İş'in bu tür emekten yana platformlara her zaman destek vereceğini söyledi.

Deri-İş Örgütlenme Uzmanı Nuran Gülenç DESA deneyimini anlatarak, uluslararası sınıf dayanışmasının DESA patronuna geri adım attırılmasındaki önemini hatırlattı.

Yoğunlukları dolayısıyla foruma katılamayan KESK Başkanı Sami Evren ve Birleşik Metal-İş yöneticileri de toplantıya birer destek mesajı gönderdi.

İşçiler - emekçiler kürsüde

Forumda işçiler de söz alarak, kendi deneyimlerini katılımcılarla paylaştılar.

İlk olarak söz alan tekstil işçisi Gazi Özdemir, makastar olarak çalıştığı işinden, ameliyat olduktan sonra atıldığını söyledi. İşi dolayısıyla ağır şeyler taşımak zorunda olduğunu, bu nedenle bel fıtığı ameliyatı olduğunu belirten Özdemir, "iyileşip işime geri döndüm, 5 gün çalıştım. Maaş günü gelince işten çıkarıldığımı söylediler, paramı da vermediler" dedi.

Bir başka tekstil işçisi de, patronunun maaşları ödemeyip, atölyeyi işçilerden habersiz başka bir semte taşıdığını anlattı. Bu yöntemin tekstil patronları tarafından sık sık kullanıldığını da ekledi.

Forumda söz alan bir tersane işçisi, taşeron sisteminin tersanelerde işten atmaları kolaylaştırdığını söyleyerek, işçilerin sürekli işyeri değiştirmek zorunda bırakıldığını söyledi. İş güvenliğinin de kötü koşullarda olmasından ve işçilerin sürekli yaralanmasından bahseden işçi, "patronlar maliyeti çok düşük koruyucu gözlükleri bile almıyorlar" dedi. "İlk defa böyle bir toplantıda konuşuyorum" diyen tersane işçisi, işçiler olarak mücadele etmek zorunda olduklarını söyledi. Devrimci İşçi Partisi Girişimi'yle ilk defa bu sene 1 Mayıs'a katıldığını kaydeden işçi, "bütün yediğimiz gazlara, coplara rağmen orada olmaktan büyük gurur duydum" dedi. İşçinin bu sözleri salondan büyük alkış aldı.

ATV-SABAH grevcileri adına foruma katılan Ender Ergün yaptığı konuşmada, işyerlerindeki mücadelelerini sonuna kadar götüreceklerini ve diğer mücadelelerle kendi mücadelelerini ortaklaştırmak istediklerini belirtti.

Eğitim-Sen 4 nolu şube Örgütlenme Sekreteri Gaye Akpolat da yaptığı konuşmada, sendikaları KESK'e bu dönem saldırılmasının "anlamlı" olduğunu belirterek, bütün emek örgütlerini KESK'e destek olmaya çağırdı. KESK'e yapılan bu saldırıların yarın mücadele eden, büyüyen diğer sendikalara da aynen uygulanacağını dile getiren Akpolat, sınıf dayanışmasının önemini vurguladı.

Profesoryadan Proleteryaya

img_1846.jpg50-d sayılı madde ile iş güvenceleri ellerinden alınmak istenen ve iş güvenceleri için aylardır mücadele eden araştırma görevlileri adına Levent Dölek söz aldı.

"Biz akademisyenler kendimizi işçi sınıfıyla pek özdeşleştiremeyiz. Çoğumuzda kendimizi emekçilerden ayrı gören bir anlayış vardır" diyerek sözlerine başlayan Dölek, "ancak biz iş güvencesi için mücadele eden asistanlar, bütün mücadele dönemimiz boyunca, işçi sınıfının yöntemlerini kullandık, onlardan öğrendik" dedi.  5 mart gecesi İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü'nü işgal ettiklerini anlatan Dölek, ilerleyen günlerde mücadeleci işçilerin yöntemini örnek alarak rektörlük önünde direniş çadırı kurduklarını belirtti. Bu mücadele süreci boyunca bütün asistanların emekçi sınıflara yaklaştığını kaydeden Dölek, 1 temmuz günü İstanbul Üniversitesi asistanlarının, iş sınıfının en etkili yöntemini kullanarak, iş bırakacağını, o gün olacak final ve bütünleme sınavlarına girmeyeceklerini açıkladı.

Böyle bir dönemde mücadelelerin ortaklaştırılmasının önemine vurgu yapan Dölek, "Mücadeleyi öyle birleştirip, güçlendirelim ki, mücadeleyi seçmeyenler utansın; mücadele etmeyenler mücadele edenlere yerlerini terk etmek zorunda kalsın" sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Konfederasyonlar ötesi sendikal güçbirliği

Forumda DİP Girişimi adına söz alan Sungur Savran, konuşmasına kriz üstüne açıklamalarla başladı. Burjuva iktisatçılarının krizi gelip geçici olarak nitelediğini bildiren Savran, kapitalizmin tarihindeki bu üçüncü büyük krizin uzun süreceğini söyledi. Birinci krizin aşılmasının kapitalizmin emperyalizm aşamasına evrilmesiyle, ikinci krizin nazizm, faşizm ve ikinci dünya savaşının ortaya çıkmasıyla aşıldığını hatırlatan Savran, "bu krizden çıkmak için neler yaşanacak?" diye sordu.

Burjuvazinin sözcülerinin bu dönemde D (depresyon) harfinden ölesiye korktuklarını, ona karşı R (resesyon) harfine sarıldıklarını söyleyen Savran, bu krizin nereye evrileceğinin, işçi sınıfının mücadelesine bağlı olduğunu vurguladı.

TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD gibi patron örgütlerinin başlattığı Türk-İş'in de örgütleyicisi olduğu kampanyaya değinen Savran, "patronlar dalga geçer gibi 'Kimse İşini Kaybetmesin' diyorlar." dedi. Bu kampanyanın, patronlarla işçilerin çıkarlarını ortak gibi gösterdiğine işaret eden Savran, "Kriz dönemleri patronlarla işçilerin çıkarlarının uzlaşmaz karşıtlık içinde olduğunun en açık görüldüğü dönemlerdir. Böyle bir dönemde sendikaların görevi mücadele etmektir." diyerek kampanyaya destek veren Türk-İş'i eleştirdi.

Krizin faturasını işçilere kesen burjuvaziye karşı mücadeleci sendikaların konfederasyonlar ötesi bir  güçbirliği oluşturması gerektiğini savunan Savran, sendikacıları mücadelenin en önünde yer almaya davet etti.

"İşten Atmak Yasaklasın Komitesi" oluşturuldu

Toplantı sonunda tertip komitesi tarafından yapılan açıklamada, "İşten Atmalar Yasaklansın Girişimi olarak başlayan forumun sonunda, tüm örgütler, gruplar ve kişiler adına yapılan konuşmalardan çıkan ortak iradenin, bu girişimin bir komiteye dönüşmesini istediği anlaşılmıştır." denildi.  Genişlemeye açık bir bileşim olarak şekillenen Komitenin, bundan sonra her emek dostuna ve işçi mücadelesi içinde yer almak isteyene çağrıda bulunacağı açıklandı.