Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı, Kadınlar 8 Mart’ta alanlarda! (DİP Girişimi - 04-03-2009)


Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı, Kadınlar 8 Mart’ta alanlarda! 

Sömürüye, kâr hırsına, bireyciliğe dayalı kapitalist sistem insanlığın yaşadığı çürümeyi görülmemiş boyutlara ulaştırdı. Bu çürümenin, insanlığın ezilen yarısı kadınlara ödettiği bedeller her geçen gün daha da ağrılaşıyor.

Erkek egemen sistemin gazetelerinin üçüncü sayfaları, küçücük yaşında bir sürü erkeğin tecavüzüne uğrayan kız çocuklarının, dayaktan öldürülen, namus cinayetine kurban giden, zorla pazarlanan, kriz nedeniyle işten çıkarılan, eşi terk ettiği için çocuklarıyla sefalet uçurumuna sürüklenen kadınların haberleriyle dolu. Aynı gazetelerin diğer sayfalarında ise kadın bedenlerinin birer nesne gibi sergilendiği açık saçık fotoğraflardan, haberlere yer kalmıyor. İşte çelişkiler düzeni kapitalizmin biz kadınlara yaşattığı kâbus!

Bütün kadınlar erkeklerin uyguladığı ayrımcılığa, horlamaya, baskıya, şiddete maruz kalıyor. Kriz, savaş, yoksulluk, hepsi en önce kadınları vuruyor. Emekçi kadınlar ise "daha fazla kâr için, daha fazla sömürü!" diyen bu erkek egemen kapitalist sistemde iki kere eziliyor.

            Kriz nedeniyle can çekişen kapitalizm en büyük bedeli emekçi kadınlara ödetiyor.

            Çünkü biz güvencesiz işlerde çalışıyoruz.

            Çünkü bizi işten çıkarmak daha kolay.

Çünkü nasıl olsa emekçi kadınların büyük bir kısmı sigortasız, kayıt dışı, örgütsüz, haklarını arayamaz!

            Okumamız bile engellenir. Bu yüzden bizler, kocalarımızın veya babalarımızın bize uygun gördüğü, düşük ücretlerle çalıştığımız işlerimizden çıkarıldığımızda, bunu çok garipsemeyiz diye düşünürler.

            Kocalarımız işten çıkarıldığında "işsiz" olur, biz işten çıkarıldığımızda ise "ev hanımı" oluruz. Evimizde çalışmaya devam ederiz; ama emeğimiz göze görünmez.

            Dışarıda bir işimiz yoksa da evde çalışmaya devam ederiz zaten. Çünkü çocuk yetiştirmek, yemek yapmak, çamaşırları yıkamak bizim görevimizdir. Ev işleri nedense hep bizim sorumluluğumuzdadır. Erkek egemen sistem bunu emreder!

            Ev işleri bize aittir ama bedenimiz bize ait değildir. Erkekler bedenimiz üzerinde bizden çok söz sahibidir. İstedikleri kadar çocuk doğurabileceğimizi, otobüste, işyerinde, sokakta, her yerde bizi taciz edebileceklerini sanırlar.

Bedenimiz ve emeğimiz erkek egemen sisteme ait değildir! Bütün ev işlerini üzerimize yıkmaya, bizi taciz etmeye, bize tecavüz etmeye, "namus" adına hayatımıza son vermeye kimsenin hakkı yoktur!

Bedenimiz ve emeğimiz kapitalist sisteme ait değildir! Daha fazla kâr için her yolu deneyen patronların bizi sömürmesine, güvencesiz çalıştırmasına, iş cinayetlerinde öldürmesine izin vermeyeceğiz!

Dünya tarihi, hakları için bir araya gelen kadınların, defalarca kazandıklarına şahittir. Bunun en son örneklerini de Antalya'daki Novamed işçisi kadınların grevinin başarıya ulaşmasıyla, işten çıkarılan Desa işçisi Emine Arslan'ın mücadelesinin zafere ulaşmasıyla yaşadık.

Onlar gibi mücadeleci emekçi kadınların önderliğinde yükselecek ve bütün ezilen kadınları kapsayacak bir mücadele, erkek egemen kapitalist sistemi alt edecektir.

8 Mart'ta hep birlikte alanlarda olalım!

Birleştiğimizde sesimizin ne kadar güçlü çıkacağına hep birlikte tanık olalım!

Yaşasın kadın dayanışması!

Yaşasın 8 Mart!

Kahrolsun erkek egemen kapitalist sistem!

Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne!