DİSK yönetimi değişmeli (13-02-2008)

  • Dünya ekonomisi derin bir krize doğru yelken açmış durumda. Bu kriz Türkiye’yi mutlaka vuracaktır. Krizin işçi sınıfı ve emekçiler üzerinde yaratacağı ağır tahribata karşı işçi hareketine büyük sorumluluklar düşüyor. Bırakalım yeni istihdamı, var olan işler bile aslanın ağzında olacaktır. “Sıfır sözleşme” önerileri yeniden gündeme gelecektir. İşçi hareketini zorlu günler bekliyor. Mücadele edilmezse kayıplar büyük olacaktır. DİSK bu mücadelede ön saflarda olmalıdır.
  • Erdoğan hükümeti, aynen 2002-2007 arasında olduğu gibi işçilerin haklarına ve kazanımlarına büyük saldırılar planlıyor. Daha şimdiden SSGSS gündeme getirildi. Kıdem tazminatlarının tırpanlanması amaçlanıyor. İşsizlik fonuna patronlar göz dikmiş durumda. Sendikal yasalar konusunda hazırlanan taslaklar 12 Eylül geleneğini sürdürüyor. Bu ve başka alanlardaki hükümet-patron ittifakına karşı işçi hareketi güçlü bir mücadele vermediği takdirde işçi sınıfı önemli mevziler yitirecek. DİSK burada da kilit bir rol oynayabilir.
  • Üstelik Erdoğan’ın başta kalacağı bu dört yıl boyunca Türk-İş’in başında da AKP yanlısı bir sendikacı, yeni genel başkan Mustafa Kumlu olacak. Yani geçmişteki tavrı ne kadar pasif olursa olsun, Türk-İş bugün daha da geriye gitmiş durumda. Türk-İş bürokrasisi artık açıktan hükümet yanlısı. Bu dört yıl boyunca işçi hareketinin Türk-İş merkezi bürokrasisinin sergileyeceği kölece tavırları aşması gerekiyor. Bu köleliğin ilk belirtisi asgari ücret konusunda muhalefet şerhi bile yazılmamasıyla ortaya çıktı. Öyleyse, seçilecek DİSK yönetimine bu konuda da özel görevler düşüyor.
  • Türkiye işçi sınıfı burjuvazinin güçlerinin izlediği politikalar dolayısıyla sürekli bölünüyor. Kürt düşmanı politikalar ve Batıcı laik burjuva kampla hükümetin kapışması, işçi sınıfının içinde bölünmelere yol açıyor. İşçi sınıfını bütün ezilenlerin çıkarları doğrultusunda birleştirmek gerekiyor.

Yeni seçilecek DİSK yönetimi bütün bu görevlere yanıt verebilecek bir mücadele kapasitesine sahip olmalı. Sekiz senedir genel başkan olan Süleyman Çelebi ve ondan önce genel başkan olup şimdi yeniden aday olacağı konuşulan Rıdvan Budak, böyle bir mücadele kapasitesine sahip olmak bir yana, işçi sınıfı içinde burjuvazinin politikasını izlediklerini kanıtlamışlardır. Bu sayfada yer alan öteki yazılarda bu gerçek bütün ayrıntısıyla ortaya konuluyor.

Öyleyse DİSK’e yeni bir yönetim gerek! Konfederasyonu içine girdiği sınıf uzlaşmacı çizgiden koparacak, önümüzdeki dönemin zorlu görevlerine gerçek yanıtlar hazırlayabilecek, sınıf mücadelesini her türlü diplomasinin önüne geçirecek, her dönemeçte tabandaki işçinin çıkarlarını ve taleplerini kendi yasası haline getirecek bir yönetim. DİSK’in bünyesi ağır baskılarla geçen 1980’li yıllardan sonra 1991-1992’de yeniden açılıştan sonra yaşanan süreçle birlikte çok sarsıldı. DİSK bugün eski sınıf mücadeleci konfederasyonun gölgesi durumunda. Bu yüzden DİSK’in bünyesinden böyle bir yönetim çıkması olasılığı zayıf. Ama DİSK delegeleri bu yolda bütün çabalarını göstermeli ve önümüzdeki zorlu dönemin gerektirdiği türden bir yönetimi oluşturmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır.