Büyük Resesyon? Yarım Depresyon? (Ahmet Tonak - 13-04-2009)

Kriz tartışmalarının, popüler medyaya da yansıyan bir başka boyutuna değinmek istiyorum.  O da, krizin derinliği, ciddiyeti ve bu meyanda yapılan karşılaştırmalar.  Ki, bu karşılaştırmalar yelpazesi, bir ucunda egemen iktisat anlayışının göreli serinkanlı unsurlarının (Krugman misali), öbür ucunda ise, Mehmet Şimşek türü piyasacı siyasetin pembe gözlüğünü takmış, tahsili kifayetsiz unsurların yer aldığı hayli geniş bir alan.

Önce Erdoğan, ardından Şimşek diğer ülkelerdeki düşüşlerle Türkiye'ninkileri karşılaştırarak garip sonuçlar çıkarmaya çalıştılar.  Kaba saba, ciddiye almaya bile değecek nitelikte değildi bu karşılaştırmalar.  Ne krizin küresel niteliğini, ne de nedenlerini, bırakın kavramış olmanın, sezmiş olmanın bile emarelerini göremedik bu politize yorumlarda.

Fakat, akademik iktisatçıların da bulaştığı yaşadıklarımızın, ne  denli Büyük Depresyon'a benzediği tartışması epeydir sürüyor.  Bizde de ara sıra günümüz krizinin 1929-33 sürecine benzerliği, benzemezliği gündeme geliyor, tartışma yaratıyor.

Bu bağlamda, ilkin New York Times köşe yazarı Nobelli iktisatçı Paul Krugman'a kulak verelim.  Sanayi üretiminin tepe noktasındaki değerlerden başlayarak 1929 ile günümüz durumunu, tepeyi izleyen aylardaki düşüşler yoluyla karşılaştırmış Krugman (http://krugman.blogs.nytimes.com/2009/03/20/the-great-recession-versus-the-great-depression/).  Ve aşağıdaki şekilden de görüleceği üzere sanayi üretimindeki düşüş, son aylarda hızlanmakla birlikte, 1929'daki kadar hızlı olmadığı için, Krugman'ın dili yeni bir Büyük Depresyon içindeyiz demeye varmıyor. "Yarım Depresyon" ya da "Büyük Resesyon" yakıştırmasını tercih etmiş.

 

krugmanbirgun.jpg

Bizim yerli karşılaştırmacılarda, hatta yukarda olduğu gibi Krugman'da da gözlemlediğimiz, günümüz krizinin küresel yaygınlığının ve entegre bir dünyada yaşanıyor oluşunun ihmali.  Sadece ABD verilerine dayanarak yapılan karşılaştırmaların verdiği tablo, dünya verilerini kullanarak yapılan karşılaştırmalarda dramatik olarak değişiyor.

Tablonun ne denli değiştiğini somutlayabilmek için, bu tür bir karşılaştırmayı iki akademik iktisat tarihçisi olan Barry Eichengreen ve  Kevin H. O'Rourke'nin yaptığı bir çalışmadan aktarmak istiyorum.  Aşağıdaki şekilde de görüleceği üzere, Barry Eichengreen ve  Kevin H. O'Rourke dünya toplam üretiminin tepe değerlerinden başlayarak günümüzü 1929'u izleyen aylardaki durumla karşılaştırmışlar (http://www.voxeu.org/index.php?q=node/3421).

orourkebirgun.jpg

Daha önce belirttiğim gibi dünya verilerine dayanarak yapılan karşılaştırma yaşadıklarımızın, 1929 sonrası ilk 9 ayda yaşananlar kadar, hatta daha derin ve vahim olduğunu açıkça gösteriyor. Dolayısıyla, bizde pek sık yapıldığı veçhile elmalarla armutları karşılaştırmayı, ya da ABD veya Türkiye merkezli karşılaştırmaları terk etmenin zamanı gelmiş gibi gözüküyor. 

İçinden geçilen ne yarım, ne çeyrek, bayağı bildiğimiz türden bir depresyondur, biline.

 

*Bu yazı 11 Nisan 2009 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştır.