Antalya: Sağlık emekçileri Ankaraya yürüyor (03-11-2009)

Katılımın yüksek olduğu eylemde; hastanenin her köşesinden yeşil gömlekli bahçecilerden, kırmızı elbiseli temizlikçi kadınlara; beyaz önlüklü hekim ve hemşirelerden, üniversiteli öğrencilere, kamu emekçilerine dek renkli ve coşkulu bir tablo vardı.

Eylemde "Sağlıkta taşeron ölüm demektir, yaşasın örgütlü mücadelemiz, IMF'ye değil sağlığa bütçe, insanca yaşamak istiyoruz, eşit işe eşit ücret" sloganları atıldı. Coşkulu, kararlı ve bol sloganlı başlayan eylem Dev Sağlık-İş hastane temsilcisinin konuşmasıyla devam etti. Temsilci, insanca bir yaşam talep ettiklerini, taşeron sistemi yerine kadrolu çalışmak istediklerini, mücadelelerinin şimdi de 7 Kasım'da Ankara'da devam edeceğini söyledi.

Dev Sağlık-İş temsilcisinden sonra sözü SES temsilcisi aldı. SES temsilcisi, mücadelenin ortak olduğunu, sağlık emekçilerini kadrolu ve taşeron diye bölüp mücadeleyi parçalamak istediklerini söyledi.

Her iki temsilcinin sözleri işçiler tarafından sık sık slogan ve alkışlamalarla kesildi. İşçiler sık sık "taşeron demek ölüm demektir, Tayyip 500 lirayla yaşa" sloganlarıyla kapitalizmin sağlık emekçileri üzerindeki yıkımına dair slogan attılar.

Konuşmalardan sonra Dev Sağlık-İş temsilcisi tarafından basın metni okundu. Eyleme katılan kadın işçilerin çokluğu ve kararlılıkları dikkat çekti. Eyleme DİP-G militanlarının yanı sıra SES, EĞİTİM-SEN gibi sendikalar, siyası yapılar, öğrenciler ve hastalar destek verdi. Eylem "7 Kasımda Ankara'dayız" sloganlarıyla son buldu.

İşçi Mücadelesi olarak eylemden sonra işçilere mücadeleleri ve taşeronlaştırmayla ilgili sorular sorduk;

-Emre (Bahçe ve bakım işçisi): Tabi ki hastanelerde taşeron sistemiyle iş güvencesi yok. Yarın çıkartılabiliriz. İşçinin hakkı verilmeli. Sosyal güvenliğimiz sağlanmalı.

-Bekir (Dev Sağlık-İş hastane temsilcisi): 7 Kasım'da taleplerimizle Ankara'da olacağız. Basın açıklaması, eylem , yürüyüş haklarımızı alanak dek devam edeceğiz. Burada sadece işçiler yok, sendikalar ve öğrenciler var. Hepimiz taşerona ve sağlık sistemine karşı birleştik.

-Umut (SES Hastane temsilcisi): Burada örgütlenerek aktif biçimde mücadeleye atıldılar. Ayni iş kolunda hizmet veriyoruz ancak bizi bölerek onları daha fazla sömürüyorlar. Aynı şekilde mücadele veriyoruz. Ancak birleşerek kazanabiliriz. 

                                                                                                                   İşçi Mücadelesi 

antalya_saglik_20091104.jpg
 

Dev Sağlık  İş Merkezi Bir mitingle 7 Kasım'da Ankara'da 

İŞ GÜVENCEMİZ VE

SENDİKA HAKKIMIZ İÇİN

7 KASIM'DA ANKARA'DAYIZ! 

Hastanelerde, sağlık ocaklarında, kan merkezlerinde, sosyal hizmet kurumlarında emeği görünmeyen, kimliği yok sayılan, başta iş güvencesi olmak üzere hiçbir hakkı tanınmayan biz sağlık emekçileri işimize, emeğimize, hastanelerimize ve geleceğimize sahip çıkmak için onurlu bir yürüyüş başlattık...

Biz, yok sayılanlar ve emeği görünmeyenlerdik. Sağlık hizmetini üreten ekibin bir parçası olduğumuzu ve sağlık çalışanı olduğumuzu açığa çıkardık, görünür hale getirdik. Yok sayılanlar olarak işyerlerimizde, hastanelerimizde, yaşadığımız kentlerin ve Ankara'nın sokaklarında kendimizi var ettik.

"İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz" diyerek çıktık yola...

"Taşeronu sağlıktan süpüreceğiz" dedik... Elimizde süpürgelerle hastane bahçesinde haykırırken, aslında sağlık ve sosyal hizmetlerde taşeron çalıştırma ve tüm güvencesiz çalıştırma biçimlerini bütünüyle ortadan kaldırmadan haklarımızı kalıcı hale getiremeyeceğimizi biliyorduk.

"Ortak örgütlenme, Ortak mücadele" dedik... Çünkü hekimi hemşiresi, hastabakıcısı, teknisyeni hasta kayıt elemanı, devlet memuru, sözleşmeli, 4/B'li ya da taşeron firma çalışanı olarak tüm sağlık çalışanları, nasıl sağlık hizmetini birlikte üretiyorsak haklarımız için mücadeleyi de birlikte ortak yürütmek zorunda olduğumuzu biliyoruz.

"Eşitlik İstiyoruz, hakkımızı istiyoruz" dedik. Aynı işyerinde, aynı serviste yan yana çalıştığımız, aynı işi yaptığımız kadrolu arkadaşlarımızla aramızdaki ayrımcılığa ve eşitsiz koşullara son verilmesi ve insanca çalışma koşulları için mücadele ediyoruz.

Alnımızın teriyle çalışıyoruz, bunun karşılığında sadaka değil hakkımızı  istiyoruz. Emeğimizin karşılığı olan, insanca yaşayacağımız bir ücret istiyoruz. Yıllık iznin, kıdem tazminatının hakkımız olduğunu biliyoruz. Kendimizin ve çocuklarımızın bugününü ve geleceğini kurabileceğimiz güvenceli bir iş istiyoruz.

"Örgütlenme hakkı, sendika hakkı" dedik..." Tek yol sendika, sendika olmadan asla" dedik... Çünkü bu mücadelemizin örgütlü bir mücadele olmasının gerekliliğine inandık. Yaşamın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten bizler, üretenlerin yöneten olduğu bir ülke - bir dünya kurma inancı ve kararlılığıyla adımlarımızı attık...

Bizler, yaşadıklarımızdan öğrendik ve biliyoruz ki, haklarımız için yan yana gelerek mücadele etmedikçe kimse bize onları gümüş bir tepsi içinde sunmayacak...

TAŞERON ÇALIŞTIRMA YASAKLANSIN!

GÜVENCELİ  İŞ, GÜVENCELİ GELECEK İSTİYORUZ!

DİSK / DEV SAĞLIK-İŞ