5 Ekim... 24 Kasım... Hangisi Öğretmenlerin Günü? (17-10-2007)

Bir de uluslararası düzeyde kutlanan, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü var.

5 Ekim, UNESCO tarafından 1994’ten beri Dünya Öğretmenler günü ilan edilmiştir ve 100’den fazla ülkede her yıl kutlanmaktadır. 1966 yılının 5 Ekim’inde, ILO ile UNESCO, öğretmenlerin toplumsal statülerine ilişkin ortak belgeyi kabul etti. Bu belge öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri işlevlerin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin o dönemki tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir belgedir. Dünya Öğretmenler Günü, öğretmenlerin dünya çocukları için daha iyi bir gelecek sağlamada öğretmenlerin rolünün anlaşılmasında toplumun dikkatinin çekilmesi fırsatını sağlar. Bu gün öğretmenler aynı zamanda devletlerin bütçeden eğitime daha fazla pay ayırması için taleplerini yeniden dile getirmeyi ve eğitimin önemini vurgulamayı amaçlar.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde okullarda törenler düzenlenir, öğretmenlere öğrencileri tarafından yapmacık methiyeler düzülür, Atatürk’ten öğretmenlerle ilgili vecizeler okunur. Kısacası körler sağırlar birbirini ağırlar. Zorlama bir kutlamadır, eğretidir. Çünkü 24 Kasım, öğretmenlerin örgütlerini kapatan, kendilerini de cezaevlerine kapatan askeri darbenin yine aynı öğretmenlere dalga geçercesine hediye ettiği bir gündür.

5 Ekim’de ise tüm dünyada öğretmenler taleplerini dile getirir, mücadele azmini tazeler, kendi alanlarına yönelik saldırılara karşı koyacakları, gerçekten yararlı olmayı hedefleyen bir eğitim sistemi oluşturmak için neler yapılması gerektiği üzerine düşünürler.

Bu yıl yine 5 Ekim’de Türkiye’deki öğretmenler, son neo-liberal saldırılarla, öğretmenlik mesleğinin tam bir kâbusa, paranoyaya dönüşmesinden bahsedecek. Öğretmenlerin artık ücretli, sözleşmeli, kadrolu gibi farklı statülerde çalıştırıldığından; aynı işi yapan öğretmenlerin farklı ücretler aldığından söz edecek. Diğer öğretmenlere devletin bu şekilde bizleri bölüp parçalamak istediğini, okullarda rekabet ortamı yaratmak, bizi birbirimize düşman hale getirmek istediğini anlatacak. Okullara yerleştirilen sivil polisleri geri çektirmenin yöntemlerini arayacak. Genel Sağlık Sigortası’na, performansa göre ücretlendirmeye, “apolet yasası”na nasıl karşı koyacaklarını tartışacak.

Türkiye'deki eğitim emekçilerinin tamamına yakını yoksulluğun kıskacında bir 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü daha karşılayacak. Biz eğitim emekçileri, son dönemde yoğunlaşan eğitimin paralı hale getirilmesi, siyasi kadrolaşma ve eğitimde özelleştirme girişimlerine karşı, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü bir mücadele günü olarak görmekte ve savunmaktayız. Eğitim sisteminde yaşanan bütün sorunların ancak örgütlü mücadele perspektifiyle hareket edilirse çözülebileceğine olan inancımızla, tüm öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.

İstanbul’dan bir eğitim emekçisi