26 Mayıs'ta emekçiler alanlara çıktı (26-05-2010)

Adana

26 Mayıs eylemi, Adana'da kitlesel bir katılımla gerçekleştirildi. Saat 11.00'de Eğitim - Sen önünden 70 Tekel işçisinin oluşturduğu kortej öncülüğünde başlayan yürüyüşe başta Eğitim - Sen olmak üzere, KESK' e bağlı sendikalar yüksek bir katılım gösterdi. Dev Sağlık İş Sendikası dışında, eyleme destek vereceğini bildiren DİSK'e bağlı hiçbir sendikanın alanda olmaması ise dikkat çekiciydi.

Yaklaşık bin kişinin içinde bulunduğu yürüyüş korteji Adana'nın en işlek caddelerini bir buçuk saat trafiğe kapattıktan sonra Uğur Mumcu Meydanı'na vardı. Eyleme ayrıca TMMOB ve Adana Tabip Odası da destek verirken, bazı sosyalist örgütlerle birlikte DİP Girişimi de emekçilerle birlikte alandaydı. Yürüyüş boyunca "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz", "Her Yer Tekel, Her Yer Direniş", "Bekle Ankara Haziran'da Oradayız", "Genel Grev Gene Direniş" sloganlarının sık sık atıldığı eylem okunan basın açıklamasından ardından çekilen coşkulu halaylarla sona erdi.

adana20100526.jpg

Antalya

Antalya’da 26 Mayıs genel grev-genel eylemi, birçok kurumun destek verdiği bir yürüyüşle KESK ve DİSK tarafından gerçekleştirildi. Saat 12.30'da TRT Güllük Kavşağı önünde toplanan yüzlerce işçi, emekçi ve sosyalist, tek kortej halinde dövizlerle Defterdarlık önüne yürüdüler. Yürüyüşte ağırlıklı olarak KESK üyeleri vardı. KESK’ ten ise Eğitim-Sen’in kitlesel olarak katıldığı görüldü. DİSK’ten ise Genel-İş’in az sayıda işçiyle katıldığı gözlendi. KESK sık sık “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” “Zafer direnen emekçinin olacak” “Her yer Tekel, her yer direniş” “Toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız” sloganları attı. Kitleye yürüyüşten önce Zonguldak’ta ölen maden işçilerinin resimlerinin bulunduğu “hayatımı çalanlardan hesap sor” yazılı yaka kartları dağıtıldı. KESK kortejinde ağırlıklı olarak madencilerin katliamına yönelik dövizler taşındı, sloganlar atıldı.  Çevreden halkın, özellikle madencilere yönelik sloganlara alkışlarla destek verdiği görüldü.Kortej saat 13.30 civarında Defterdarlık önüne geldi. KESK ve DİSK adına iki basın açıklaması okundu. KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı Nurettin Sönmez okudu. Sönmez açıklamada madenlerde yaşanan ölümlerin kaza değil cinayet olduğuna dikkat çekti. Taşeronlaşmanın, güvencesiz çalışmanın, hak gasplarının son bulmadığını, bu tür esnek çalışma biçimlerine yönelik 26 Mayıs’ta genel grev ilan edildiğini ifade etti. Buna karşılık Türk-İş ve Kamu-Sen’in imzası olmasına rağmen eyleme katılmamasını eleştirdi.KESK temsilcisinin açıklamasından sonra DİSK Bölge Başkanı Matos Konca DİSK adına bir basın açıklaması okudu. Konca açıklamalarında bürokrat yüzünü bir kez daha göstermiş oldu. İşçilerin iktidara gelebilecek partilere oy vermesini ancak bu şekilde işçilerin iktidara gelebileceğini söyledi, CHP’ye üstü kapalı bir biçimde oy istedi.  Bunun üzerine bazı eğitim emekçilerinin alanı terk ettiği gözlendi. Eylem, çekilen halaylar ve atılan sloganlarla son buldu. Yürüyüşe yaklaşık 400 işçi, emekçi ve devrimci katıldı.  

DİP Girişimi ise 26 Mayıs genel grevine aktif biçimde katıldı. DİP militanları genel grev vurgusu yapan ve direnişçi Tekel işçilerini selamlayan dövizler taşıdı. DİP kortejinden sık sık “genel grev-genel direniş” “madenciler mezarda katiller iktidarda” “kahrolsun ücretli kölelik düzeni” “zafer savaşan işçilerle gelecek” “işçilerin birliği sermayeyi yenecek” “Tekel işçisi milyonların öncüsü” sloganları atıldı. Defterdarlığın önünde emekçilere Gerçek gazetesi yaygın biçimde dağıtıldı.

antalya20100526-1.jpg

antalya20100526-2.jpg

Zonguldak

TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında madenciler 26 Mayıs genel eylemi kapsamında bir saat iş bıraktılar. Geçtiğimiz hafta kaybettikleri 30 arkadaşlarını anan işçilere, İstanbul'daki eylemde kendisine istifa çağrısı yapılan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu seslendi.

Grizu faciasında 30 madencinin hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını  söyleyen Kumlu, facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını, ancak olay yerini gören ve inceleyen herkesin işçi sağlığı ve iş güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, denetimlerin de yeterli olmadığını tespit ettiğini söyledi.

Kumlu'nun ardından Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı  Ramis Muslu konuştu. Muslu, bazı kentlerde Türk-İş binalarının işgal edildiğini söylediği anda bir maden işçisi, 'yaşanan olay işgal değil, arkadaşlarımız hakkını arıyor' diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Muslu, eylemlerin fabrika ve maden ocakları önlerinde yapılması gerektiğini, binaları işgal edenlerin arasında işçi olmayanların bulunduğunu savundu. 

Saat 12.30'da ise alınan genel eylem kararını uygulayan KESK üyeleri ise Madenci Anıtı  önünde bir basın açıklaması yaptı.Basın açıklamasına başta Eğitim-Sen üyeleri olmak üzere KESK şubeleri , TMMOB ve Genç-Sen katıldı. Sloganlarla başlayan açıklamayı KESK dönem sözcüsü Tahsin Kumkumoğlu yaptı. "Grizu patlaması nedeniyle hayatını kaybeden madenciler için, güvenceli çalışma koşulları için grevdeyiz." diyen Kumkumoğlu , emekçilerin 4/c, 4/b, 50/d uygulamalarına, taşeronlaştırılmaya, kölelik düzenine mahkum edildiğini söyledi. Açıklamasının sonunda ise emekçilere dayatılan bu uygulamalara karşı grevde olduklarını belirtti ve sloganlarla açıklama sona erdi.

Konfederasyonların aldıkları  genel grev kararından dönmelerinin ardından "genel grev" kararını uygulayacağını söyleyen KESK, Zonguldak gibi emeğin yoğun olduğu bir kentte eyleme sınırlı bir kitleyle katıldı.

zonguldak20100526.jpg

Ankara

26 Mayıs'ta KESK'in düzenlediği genel eylem kapsamındaki miting saat 11 civarı sendika ve demokratik kitle örgütlerinin Kolej meydanında toplanmasıyla başladı. SES, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, Belediye-İş, BTS, Sosyal-İş ve Türk-İş'ten de Tez-Koop-İş ve Tümtis sendikaları alanlara çıktılar. Özellikle Çankaya Belediye işçileri yoğun katılımla dikkat çekti. Kitle toplandıktan sonra Ziya Gökalp Caddesi'ne yüründü. Emekçiler "Zafer direnen emekçinin olacak", "Genel grev genel direniş" sloganlarını attılar.

Kurumlar alana girdikten sonra grizu patlamasında hayatını kaybeden maden işçileri ve devrim şehitleri anısına saygı duruşunda bulunuldu. Ardından konuşma yapan KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek konuşmasında güvencesiz,vkuralsız istihdam uygulamalarının dayatılmasından vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ile Gülten Kışanak'ın da katıldığı mitingde, KESK ve DİSK temsilcilerinin konuşmaları ardından Türk-İş genel merkezi önünde eylem yapmak isteyen Tekel işçilerinin gözaltına alındığı duyurusu yapıldı. Tekel işçilerine yönelik baskılar, sloganlarla protesto edildi. Yapılan konuşmaların ardından eylem sonlandırıldı.

İstanbul

İstanbul'daki 26 Mayıs eylemlerinin en coşkulusu Taksim'de yaşandı. Mücadeleci işçiler tarafından işgal edilen Türk-İş binasının önünde yüzlerce kişinin katılımıyla düzenlenen eylemde sendika bürokratları teşhir edilirken, "işçiler sendika yönetimine" sloganı ön plana çıktı.

11.00'de AKM önünde toplanan sendikalar ve siyasi gruplar pankartlarını açarak beklemeye başladılar. Çeşitli sendikaların da katılımıyla büyüyen kitle buradan Türk-İş önüne doğru yürüyüşe geçti. Deri-İş, Yol-İş, TÜMTİS, Harb-İş, Tek-Gıda-İş, Tez-Koop-İş gibi sendikaların yer aldığı yürüyüşün en önünde "AKP'ye, Uzlaşmacı Sendikacılığa Karşı İnadına Mücadele - Türk-İş İstanbul Şubeleri" pankartı yer aldı. Kitle sendikanın önüne vardığında Tekel işçilerinin attırdığı "Kumlu İstifa" sloganı coşkuyla ve öfkeyle haykırıldı. 

Eylemde ilk konuşmayı Tek-Gıda-İş Cevizli Şube Bakanı Yunus Durdu yaptı. Durdu konuşmasında 26 Mayıs eylemi konusundaki tavrını eleştirdiği Türk-İş yönetiminin 27 Mayıs günü istifa etmesi gerektiğini savundu. Konuşması sık sık "işçiler kürsüye" sloganlarıyla kesilen Durdu, mikrofonu Tekel işçisi Metin Arslan'a bırakmak zorunda kaldı. Direnişlerini sürdüren TEKEL, İtfaiye, İSKİ, Esenyurt Belediye, UPS, Atık Kağıt, TÜBİTAK, ATV-Sabah işçileri adına bir açıklama okuyan Arslan sermayeye karşı verilen mücadelenin başarısı için sendika bürokrasisine karşı mücadele etmenin gerekliliğine vurgu yaptı.

Arslan'ın ardından Türk-İş İstanbul Şubeleri adına da bir açıklama okundu. Açıklama da konfederasyonların tavrı eleştirildi. Bu açıklamanın ardından eylemin sona erdiği duyuruldu. Ancak işçiler bu karara karşı çıkarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. "Hakları İçin Mücadele Eden TEKEL, İtfaiye, İSKİ, Esenyurt Belediye, UPS, Atık Kağıt, TÜBİTAK işçileri, ATV-Sabah Grevcileri Burada Konfederasyonlar Nerede?" yazılı bir pankartla yürüyüşe geçen işçiler, 1 Mayıs'ta kürsünün kurulduğu AKM'nin önünde 15 dakikalık bir oturma eyleminin ardından basın açıklaması yaptılar.Yapılan açıklamanın ardından eylem sona erdirildi.

DİP Girişimi militanları eyleme "İhanetin Hesabı Verilsin! Türk-İş Olağanüstü Genel Kurula!" yazılı dövizleriyle katıldı. Ayrıca sendika bürokratlarını teşhir eden "İhanetin Hesabı Verilsin!" başlıklı bildirilerini işçilerle buluşturdular.

KESK Beyazıt’a yürüdü

İstanbul’da grev kararı alan KESK’in üyeleri iki koldan Beyazıt’a yürüdüler. Sirkeci’den ağırlıklı olarak Anadolu yakası şubeleri yürürken diğer şubeler Çapa’da buluştular. Daha önce 25 Kasım’da grev yapan KESK açısından katılım gözle görülür biçimde daha düşük oldu. İşyerlerinde de greve katılım 25 Kasım’a oranla düşük oldu. Eylem başta Zonguldak’ta hayatını kaybeden işçiler olmak üzere mücadelede yitirilen tüm emekçilerin anısına saygı duruşuyla başladı. Beyazıt meydanına kurulan kürsüden yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak diğer sendikaların grev kararından vazgeçmeleri eleştirildi ve KESK’in sözünde durduğu vurgulandı. Tekel işçilerine destek ve Zonguldak da vurgulanan gündemler arasındaydı.

İstanbul Üniversitesi çalışanları da ağırlığını 50d’li asistanların oluşturduğu bir kortejle meydandaki yerlerini aldılar. Boykot ilan eden öğrenci grupları da meydana pankartlarıyla geldiler. Eylem henüz sonuçlanmadan çok sayıda emekçi Taksim’deki eyleme katılmak üzere alandan ayrıldı. 

DİSK bazı işyerlerinde bildiri okudu

DİSK sabah saat 8’de Şişli Belediyesi temizlik işletmesinde buluşarak eyleme başladı. Genel-İş üyesi temizlik işçilerine seslenen Genel Başkan Çelebi, eylem biçiminden ziyade ortak mücadele hattının örülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Çelebi, Zonguldak’ta yaşananları kader olarak değerlendiren Erdoğan’a seslenerek “o zaman sen de beşyüz kişilik koruma ordusu olmadan halkın arasına gir ve kaderine razı ol” dedi.

DİSK Şişli Belediyesi’nin ardından Dev-Sağlık-İş’in örgütlü olduğu Okmeydanı SSK’da  ve Nakliyat-İş’in örgütlü olduğu Zeytinburnu Ambarlarda benzer eylemler yaptı. Bu eylemlerde basın açıklaması sırasında iş bırakıldı, açıklamaların ardından bir süre beklendikten sonra işbaşı yapıldı.

istanbul20100526.jpg

istanbul20100526-2.jpg

İzmir

KESK, DİSK ve Kamu-Sen'e bağlı sendikalar bugün saat 11:00'de Basmane Meydanı'nda toplanmaya başladı. Yürüyüş saat 11:30'da başladı. Yürüyüş boyunca sendikalar, meslek örgütleri ve demoratik kitle örgütleri coşkulu bir şekilde "Yaşasın sınıf dayanışması", "Gün gelecek devran dönecek sermaye işçiye hesap verecek", "Genel grev genel direniş", "Madenlerde ölüm kader değildir", "Faşizme karşı omuz omuza'' sloganlarını attılar. Miting, Konak Eski Sümerbank önünde yapıldı. Eyleme park bahçe işçilerinin 1200 kişilik  katılımı dikkat çekiciydi. Türk-İş ise eylemi Balatçı'da gözlerden uzak bir şekilde basın açıklaması ile geçiştirdi.

="justify"> DİSK adına konuşan Ege Bölge Temsilcisi Cafer Konca Tekel işçilerinin yanında olacaklarını söyledi. Sonrasında KESK adına konuşan dönem sözcüsü Ramiz Sağlam, Türk-İş'in tutumunu sert bir dille eleştirdi. Zonguldak'ta madende yaşanan ölümlerin kader olmadığını bizzat özelleştime politkalarından kaynaklandığını vurguladı ve Muğla'da Şerzan'ı vuranın da madenci ölümlerinin de sorumlusunun aynı zihniyet olduğunu sözlerine ekledi. DİP Girişimi'nin de katıldığı eylem coşkulu ve kalabalık bir şekilde gerçekleşti. İşçiler ve emekçiler sendika bürokrasisine rağmen, her türlü geçiştirmelere rağmen alana kalabalık bir şekilde gelerek yeni mücadelelere hazır olduklarını gösterdiler.

izmir20100526.jpg