Metal işçileri 29 Ocak’ta greve gidiyor: Bu grev hepimizin!

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, metal işverenleri sendikası MESS’in toplu sözleşme dayatmalarına karşı greve gidiyor. Türk-İş’e bağlı Türk Metal sendikasının MESS’le birlikte metal işçilerinin tepkisini çeken bir sözleşme imzalamasının ardından gözler Birleşik Metal’e çevrilmişti.

Türk Metal’in ucuz işçiliği kalıcılaştıran 3 senelik sözleşmeyi kabul etmesi, düşük ücret alan işçilerin durumunu iyileştirmek bir yana, makası daha da açacak şekilde MESS’in yüzdelik zam önerilerine evet demesi ve nihayet giderek artan hayat pahalılığı karşısında ilk altı ayda yüzde 6 ile üçüncü yılda ise yüzde 3 ile yetinmesi sendika tabanında haklı bir tepki doğurdu. Birleşik Metal sendikasının işyerlerinde ve bölgelerde yaptığı toplantılarda ise işçiler “bedeli ne olursa olsun grev” dediler.10 Ocak’ta toplanan Birleşik Metal Merkez Toplu İş Sözleşmesi (TİS) Kurulu da tabandan yükselen grev iradesini alkışlar ve sloganlar eşliğinde sendikanın kararı haline getirdi. Hedefi MESS dayatmalarının püskürtülmesi, 3 yıllık sözleşmenin reddedilmesi, yüzdelik zam haricinde yapılacak iyileştirmelerle ücret makasının daraltılması olarak belirledi. 

Kararı açıklayan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu dayandıkları ilkeleri şöyle sıraladı: İşyeri bazında değil toplu olarak pazarlık yapılacak, komiteler grev komitesi olarak örgütlenecek ve grev eğitimleri ile hazırlıklar başlayacak, zorunlu giderler dışında sendika yönetici ve maaş ödemeleri grev sonuçlanıncaya kadar kesilecek ve greve destek için uluslararası dayanışma örgütlenecek. Bu ilkeler grev kararının ciddiyetini gösteriyor. Aynı ciddiyetle 14 Ocak tarihinde grev kararı kamuoyu ile paylaşılmış ve grev tarihi olarak 29 Ocak tarihi duyurulmuştur.

Bu grev sadece Birleşik Metal’in grevi değildir! Birleşik Metal sendikası 41 işyerinde yaklaşık 15 bin işçiyi temsil ediyor. Ancak başta da söylediğimiz gibi sadece Birleşik Metal üyesi işçiler değil Türk Metal ve Çelik-İş (Hak-İş) üyesi işçiler de bu grevin nasıl sonuçlanacağına bakmaktadır. Bu grev tüm metal işçilerinin grevi olarak görülmelidir. Bu grevin zaferi patronla beraber işçilere karşı sendikacılık yapanların altındaki zemini kaydırabilir ve metal sektöründen başlayarak büyük bir mücadele dalgası yaratabilir.

Bu grev sadece metal işçilerinin grevi değildir! Yaklaşan ekonomik krizin faturasını işçilere ödetmek için yıllardır tahkimat yapan patronların karşısında bu grev işçinin güçsüz, çaresiz ve seçeneksiz olmadığını gösterecektir. Bu grevin başarıya ulaşması tüm sektörlerin sefalete mahkûm edilmiş işçileri için yepyeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesinden tutun temel hak ve özgürlüklerin savunulmasına bambaşka bir güç odağı ortaya çıkacaktır. Bu odağın adı işçi sınıfıdır.

Öncü işçiler göreve! DİSK, bu gerçeği görerek maddi ve manevi olarak tüm gücüyle grevin arkasında durmalıdır. Sendika ayrımı gözetmeden tüm sendikalar olanaklarını metal grevi için seferber etmelidir. Bunun için tabandaki öncü işçiler sendikalarını bu grevi sahiplenmeye yöneltmelidir. Diğer konfederasyonlara bağlı sendikaların üyesi olan ya da sendikasız öncü işçiler de metal grevinin zaferi için tüm güçleriyle çalışmalıdır.

Grev yasağına karşı genel grev!AKP hükümetinin yıllardır bütün önemli grevleri, “erteleme” adı altında yasakladığı ve Yüksek Hakem Kurulu’na mecbur ettiği biliniyor. En son Haziran 2014’te 5.800 Şişecam işçisinin grevi “genel sağlığı ve milli güvenliği bozduğu” için yasaklanmıştı. Bugünkü metal grevi bu yasaklama furyasına son vermenin de vesilesi olmalı. Başta DİSK’e bağlı sendikalar olmak üzere, bütün sendikalar, hükümetin olmadık gerekçelerle grevi ertelemeye kalkışması halinde genel greve gideceğini açıklamalıdır.

Metal grevinin zaferi için hep birlikte seferber olmalıyız! Bu grevin zaferi hepimizin zaferi olacaktır!