MESS sözleşmeleri: Patronlar kâr rekorları kırar, metal işçisi tarih yazar!

MESS sözleşmelerinde pazarlıklar sürüyor. Sözleşme süresinden zam oranlarına kadar hiçbir can alıcı maddede anlaşma sağlanmış değil. Sağlanacak gibi de görünmüyor. MESS patronları zamana oynuyorlar. Her zaman olduğu gibi ekonomik kriz söylemine sarılacaklar. Piyasa çok kötü diye ağlama seanslarına tekrar başlayacaklar. Kendi milyarlarından feragat etmeyip işçiden fedakârlık isteyecekler.

Kâr rekorlarınızı deftere yazdık

MESS’in temel direği Koç Holding, Kasım ayında üçüncü çeyrek net kârının geçen yılın aynı dönemine göre %31,5 artışla 1,3 milyar lira olduğunu açıkladı. Renault grubu 2017 yılında satış rekoru gerçekleştirdiğini duyurdu. Kurumlar vergisinde de birinciliği kapıp plaket alırken pek gururluydular. MESS üyelerinin pek çoğu geçtiğimiz dönemde işçileri kan ağlarken, kârlarına kâr kattılar. Şimdi döktükleri gözyaşlarına kimsenin kanmasını bekleyemezler.

Grevse grev!

Ancak Erdoğan’ın deyimiyle patronların önünü açan OHAL, sarı sendika bürokratlarının da can simidi oldu. MESS sözleşmeleri son sürat greve doğru giderken patron ve sendika bürokratları el ele işçiyi OHAL ile korkutuyorlar. Türk Metal ve Çelik-İş’in sarı sendikacıları işçinin karşısında “taviz yok” dedikten iki cümle sonra OHAL’i gündeme getirerek geri adım atmanın yolunu yapıyorlar. İşçinin gözünü korkutup, adeta felaket senaryoları çizip, kendilerinin zorlamasıyla değil işçinin kendiliğinden mücadeleden vazgeçmesini istiyorlar. Pek çok fabrikada işçilerin tavrı ise çok net: grevse grev!

Söze OHAL diye başlayan, MESS’in ağzıyla konuşuyordur

Önümüz sadece mevsim olarak değil ekonomik olarak da kış olabilir. Bu durumda işçinin kışı atlatmak için güçlü olması, işin başında ücretlerini ve sosyal haklarını hatırı sayılır şekilde düzeltmesi gerekir. MESS’in rekor kıran kârlarından feragat edecek payı çoktur. İşçinin ise bıçak kemiğe dayanmış durumdadır. Bu koşullar altında işçinin karşısına gelip OHAL diye söze başlayan sendikacı MESS’in ağzıyla konuşuyor demektir.

İşçi denetimini yükseltelim

Bugün konuşulacak konu OHAL koşullarında nasıl grev yapılacağıdır. Ne tür hazırlıkların yapılması gerektiğidir. Grev yasaklarını bahane edip işçinin gözünü korkutmak yerine 2015’te MESS, 2017’de EMİS grevlerinde Birleşik Metal’in grev yasaklarına karşı elde ettiği deneyimleri örnek alıp nasıl ileriye taşıyabileceğimizi konuşmak gerekir. Birleşik Metal’in birkaç yüz işçinin çalıştığı fabrikalarda gerçekleştirdiği direnişin çok daha büyük ve etkili olanlarını binlerce işçinin çalıştığı metal fabrikalarında yapmak mümkündür. Türk Metal ya da Çelik-İş fark etmez. İşçiler bu deneyimleri tartışmalı kendi sendikalarına baskı yapmalı MESS sürecinde tabandan örgütlenerek denetimi eline almalıdır.

Neden grev yapamayacağımızı anlatan haindir! Tartışılması gereken işçinin nasıl kazanacağıdır!

Grev yasaklandığında fabrika içinde yapılabilecek direniş biçimleri neredeyse sınırsızdır. Fiili grev, işgal, iş yavaşlatma, türlü protesto eylemleri hepsi yeri geldiğinde uygulanabilecek sayısız eylem biçimleri arasındadır. İşçi güçlüdür. MESS patronlarının övündüğü rekorlar işçinin eseridir. Patrona rekorlar kırdıran metal işçisi önce kendi zincirlerini kırmalı sonra da hakkı olanı patronların elinden söküp almalıdır.

Bugün hazırlık zamanıdır. Çok açıktır, bugün fabrikaya gelip neden grev yapılamayacağını anlatan haindir! Tek tartışılacak konu metal işçisinin hakkını alabilmesi için nasıl mücadele edileceği ve bunun için hangi hazırlıkların yapılması gerektiğidir. Metal işçisi tarih yazmıştır. Doğru hazırlık ve örgütlenme ile yine yazacaktır!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2017 tarihli 99. sayısında yayınlanmıştır.