Başyazı: Soygun, vurgun, gasp düzeni!

Geçtiğimiz ay meclisten apar topar geçirilen kiralık işçi vurgununu, bireysel emeklilik soygunu izliyor. İktidar emekçileri zorunlu bireysel emeklilik sistemine dâhil ederek adeta soyup soğana çevirecek. Asgari ücretlinin hâli vahim. Asgari geçim indirimi kazığından sonra, vergi dilimine de giren asgari ücretli bir de bireysel emeklilik soygununa 100 lirasını prim olarak kaptırırsa Ekim ayından itibaren 1.007 lirayla ev geçindirmeye çalışacak. Başa döndük! Ocak ayından itibaren iğneden ipliğe yapılan zamlarla alım gücünün daha da düşmesi ise cabası.

Ancak kiralık işçi vurgunundan da bireysel emeklilik soygunundan daha büyük bir hak gaspı sırada bekliyor. O da kıdem tazminatının kaldırılıp fona devredilmesi. Kiralık işçilik yasası çıktıktan sonra işçi çıkartmalar, çıkartılanların yerini kiralık işçilerle doldurmak üzere hızlandı. Ama şimdi işten çıkartmak o kadar kolay değil, kıdem tazminatı ödemek gerekiyor. Esas kıdem tazminatı fona devredilir devredilmez, işten çıkartmalar görülmedik bir hız kazanacak. İşçinin patron karşısında hiçbir pazarlık gücü kalmayacak. Ücretler görülmedik şekilde düşecek.

AKP iktidarı ve Erdoğan’ın televizyon ekranlarından, kürsülerden, podyumlardan ne dediklerine bakmayın. Her gün sansasyon yaratan yeni açıklamalar yapıyorlar. Bir laikliğe bir kadınlara saldırıyorlar. Her gün toprağa düşen emekçi çocuklarının üstünü terör demagojisiyle kapatıyorlar. Gerçek şu ki en önemli gündemleri işçinin haklarına saldırmak. Sömürüyü arttırmak. Baksanıza yemeyip içmeyip sabah akşam işçinin hangi hakkını alsak diye projeler üretiyorlar. Gece yarıları meclisten torba yasalar oylayarak vurgun, soygun, gasp maddelerini geçiriyorlar.

İşçi ücretiyle geçinemiyor. Ama daha önemlisi ülkede ücretini tam olarak alabilmek bile bir mesele. 6 aydır ücretlerini alamayan maden işçileri açlık grevi yaptı ve ülkenin gündeminde zar zor yer buldu. On binlerce turizm işçisi Antalya’da, turistik bölgelerde ücret alamıyor. Yarım alıyor. Bankadan aldığını elden geri veriyor. Çalışma saatleri 12 saat, mesai ücreti alabilense yok denecek kadar az.

AKP iktidarının ve Erdoğan’ın iç ve dış politikasının rezilliğinin faturasını hem canıyla hem malıyla işçi emekçi ödüyor. Bir vurgun, soygun, talan ve gasp düzeni kurmuşlar. Bu düzen devam etsin diye uğraşıp duruyorlar. Ama bu düzen böyle gitmez. Kiralık işçide vurgunu vurduk, bireysel emeklilik soygunuyla kasaları doldurur, kıdem tazminatını tereyağından kıl çeker gibi alırız diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. İşçi sınıfının okkalı bir tokadını yemedikleri için bu kadar şımardılar.

İşçi sınıfı uluslararası bir sınıftır. Fransa’da benzer hak gaspı yasalarına karşı direnişin, grevlerin ne kadar etkili olduğu ortada. Bizde olmaz demeyin. Bizde de geçmişte Kavelleri, 15-16 Haziranları, madenci yürüyüşlerini, Bahar Eylemleri’ni, Tekel direnişini yapan, geçtiğimiz yıl metal grevleriyle memleketi sarsan bir işçi sınıfı var. Gücümüze güvenelim! Birleşelim! Direnelim! Soyguna, vurguna geçit vermeyelim! Kıdem tazminatımızı gasp ettirmeyelim! Soygun, vurgun, gasp düzenini yıkıp eşit, özgür, sömürüsüz ve savaşsız bir geleceğe ulaşalım!

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Haziran 2016 tarihli 80. sayısının başyazısı olarak yayınlanmıştır.