Başyazı: Bizim miras hukukumuz farklı!

Bizim kocaman ailemizden, o emekle, terle, akıl nuruyla oluşturulmuş büyük ailemizden, yani işçi sınıfından devraldığımız çok değerli bir miras var: haklarımız. Biz bu ülkeyi sarsan yirmi yıl boyunca, yani 1960-80 arasında milyonlarca işçinin, emekçinin, gencin verdiği mücadelenin ürünü olan haklarımızı anamızın ak sütü gibi değerli biliriz.

Hanlarınızı hamamlarınızı çocuklarınıza bırakırsınız. İş evlilikleri yaparsınız ki mülk bölünmesin! Akrabalık yoluyla holdinglerinizi büyütürsünüz! Sizin için evlenme, boşanma, aile, çocuklar, torunlar hep mülkiyet temelinde tanımlanır. Milyonların, on milyonların geçim araçları olması gereken üretim ve dolaşım araçlarını, yani fabrikaları, madenleri, enerji santrallerini, ulaştırma sistemlerini, bankaları, sigorta şirketlerini tekelinize alırsınız. Ama onlar da sizi hâkimiyetine alır. Hayat boyu sermayenizi ve servetinizi büyütmek için uğraşır didinir durursunuz. Zavallıca!

Bizim anamızdan babamızdan, dedemizden ninemizden bize kalsa kalsa bir ev kalır, altı kardeş arasında bölüşülür. Bir küçük toprak parçası kalır köyde, amca, hala, yeğenler üleşilir. Bizim ne onlardan devraldığımız fabrikalar, han hamam, milyar dolarlar, İsviçre’de banka hesaplarımız var, ne de çocuklarımıza böyle şeyler bırakacağız.

Ama bizim o kocaman ailemizden, o emekle, terle, akıl nuruyla oluşturulmuş büyük ailemizden, yani işçi sınıfından devraldığımız çok değerli bir miras var: haklarımız. Biz bu ülkeyi sarsan yirmi yıl boyunca, yani 1960-80 arasında milyonlarca işçinin, emekçinin, gencin verdiği mücadelenin ürünü olan haklarımızı anamızın ak sütü gibi değerli biliriz.

Siz patronlar onların büyük bölümünü 12 Eylül denen o askeri cehennemde bir Azrail misali tırpanladınız. Sendikalarımızı dişsiz tırnaksız kıldınız. Ardından Özal dönemi, Çiller dönemi, Kemal Derviş'le desteklenmiş Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümeti, Erdoğan dönemi geldi. Bir bölümünü daha biçtiniz. Şimdi ise kıdem tazminatımıza göz dikiyorsunuz.

Yooo! Kıdem tazminatı bizim iş güvencemizdir. İş yasalarınız sizin olsun, mahkemeleriniz sizin olsun, polisiniz sizin olsun. Ama dedelerimizin babalarımızın, ninelerimizin analarımızın dev mücadeleleriyle elde ettikleri kıdem tazminatına dokundurtmayız. Bizim mirasımız haklarımızdır çünkü!

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ağustos 2012 tarihli 34 sayısının başyazısı olarak yayınlanmıştır.