Mehmet Ayvalıtaş duruşması

Gezi Parkı direnişi ile başlayıp bütün Türkiye’ye yayılan halk isyanındaki ilk şehidimiz Mehmet Ayvalıtaş’ın katilinin “yargılanması”na 21 Kasım günü başlandı. Davanın başlangıcından itibaren yaşananlar, adaletin bize verilmeyeceğini, bizim bunu sokakta kazanacağımızı kanıtlar nitelikteydi.

İlk olarak mahkeme salonuna Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesi ve avukatları alınmadı. Mehmet’in katili içeride konuşurken polis, salona girmeye çalışan aileyi ve avukatları gaz sıkarak ve darp ederek engellemeye çalıştı. Bu haberi alan Adliye Sarayı önünde bekleyen, Mehmet’i anmaya gelen halk kapılara hücum etti ve ailenin içeri alınması için tepkilerini koydu. Bunun üzerine, Mehmet’in ailesi içeri alındı. Avukatlara, sanığa tek bir soru sorma hakkı tanındı. Ayrıca içeride silahlı polislerin bulunmasına itiraz eden avukatlara, hakim “Boşverin” dedi. Bütün deliller tersini söylemesine rağmen Mehmet’in katilinin tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

Bu olaylar olurken dışarıdaki yüzlerce kişi sloganlarla isyanın bitmediğini, şehitlerin unutulmadığını ve asla unutulmayacağını haykırdı. “Mehmet yoldaş ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganları adliyenin içinde yankılandı.

İsyan eden halk biliyor ki bu sistemin hukuğu bize asla istediğimiz neticeyi vermeyecek. Mehmet asıl kavganın sokakta verildiğini biliyordu; onun için verdi canını, onun için gencecik yaşında şehit oldu. Bizlerden de Mehmet’e, Ethem’e, Ahmet’e, Medeni’ye, Abdullah’a, Ali İsmail’e, Hasan’a söz olsun: Asla sokaklardan vazgeçmeyeceğiz! Adaleti mahkeme salonlarında değil, sizlerin canlarınızı verdiğiniz sokaklarda arayacağız! Hakkımızın verilmesini beklemeyeceğiz, alacağız!