İstanbul'da Gerçek Gazetesi okur kahvaltısı

İstanbul'da Gerçek Gazetesi'nin okur kahvaltısı ve toplantısı yapıldı. Hep birlikte hazırladığımız kahvaltıyı tükettikten sonra öğrenci bir yoldaşımız sunum yaptı. Sunumda Gerçek Gazetesi'nin Kasım sayısında ele alınan değerlendirmeler aktarıldı. İşçi sınıfının direnişleri ve direnişlerden güncel gelişmeler, devrimcilerin görevleri ve direnişlere katkıları aktarıldı. Ayrıca sunumda, Kobane ve emperyalizm, kadın konferansı, Berlin duvarının yıkılışının 25.yılı, işçi katliamları gibi güncel meseleler de yer aldı.

Sunumdan sonra tartışma bölümüne geçildi. İlk önce sözü direnişçi Ülker işçisi aldı. İşçilerin patronlar tarafından dinine, mezhebine ve milletine göre bölünmek istendiğini söyleyen direnişçi Ülker işçisi, mücadeleyi bırakmayacaklarını söyledi. Ülker'in gözünde bir çikolata kadar değerlerinin olmadıklarını anladıklarını, bunun  için DİSK'te örgütlendiklerini vurguladı. Devrimci İşçi Partisi'ne ve DİP'li Öğrenciler'e destekleri için teşekkür eden Ülker işçisi, DİSK'in Ülker'de sonuna kadar mücadele edeceğini ve örgütleneceğini söyledi.

Direnişçi Ülker işçisinden sonra sözü işten atılan Dora işçisi aldı. Dora Otel'de işten atmalara karşı mücadelenin son durumu hakkında bilgi veren Dora işçisi, eylemler ve sendikal örgütlülük sonucunda günde 8 saat çalışıldığını, bunun bir kazanım olduğunu aktardı. Eylemlere değişik mücadele biçimleriyle devam etmeyi tartıştıklarını sözlerine ekledi. Tüm Emek Sen'in son dönemlerde farklı otellerde örgütlenmeye çalıştığını, mücadeleci sendikacılığı temel aldıklarını ifade etti. 

Tartışma bölümünde değişik sektörlerden işçiler ve öğrenciler söz aldılar. Özellikle işçi katliamları üzerine canlı tartışmalar yapıldı. Gerçek Gazetesi'nin her sayısında Soma hakkında yazılar ve değerlendirmeler yapıldığını, Soma'da yaşanan katliamdan sonra maden işçilerine verilen sözlerin tutulmadığına dikkat çekildi. İzmir Kınık'ta oturan ve yakınları Soma katliamında madenden sağ çıkan bir arkadaşımız, Soma ve Kınık'taki son durum hakkında bilgilendirme yaptı. Boğaziçi Soma Dayanışması'ndan bir arkadaşımız, tarımın bitirilmesi ve madenler arasındaki bağı açıkladı. Metal işçisi bir yoldaşımız, Soma'nın hesabının sorulması için daha fazla örgütlenmek gerektiğini vurgularken Soma'nın kaynayan bir volkan olduğunu, Soma işçilerin Ankara yürüyüşünün öneminden bahsetti.

Tartışmalarda öne çıkan bir diğer konu ise işten atılmalardı. Dora işçileri, "güler yüzlü olmamak" gibi sudan sebeplerden işten atıldıklarını, işten atılma nedenleri olarak da "iyi niyet ve ahlaka aykırı hareketler" gibi gayri ciddi maddelerin gösterildiğini vurguladı. Söz alanlar, "ahlak" konusunda görüşlerini aktardılar. Çorlu'dan işçi bir arkadaşımız, Trotskiy'in "onların ahlakı, bizim ahlakımız" eserine atıfta bulunarak meseleyi ikiye ayırdı. Burjuvazi ve işçi sınıfı arasındaki karşıtlığın her fırsatta ve davranışta ortaya çıktığını söyledi. 

Kadın konferansına katılan bir yoldaşımız, konferans hakkında bilgilendirme yaptı, gözlemlerini aktardı. Toplantıda ayrıca Berlin duvarının yıkılışının 25. yılında, yıkılanın sosyalizm değil Stalinizm olduğu belirtildi; bürokratik işçi devletlerinin yıkılışı karşısında solun büyük kısmının sessiz kaldığı, meseleye tek tutarlı yaklaşanın devrimci Marksist hareket olduğu söylendi. Etkinliğimiz, 21 Aralık'ta yapacağımız uluslararası toplantımızın duyurusuyla sona erdi.