İstanbul'da “biz yüzde 99’uz” toplantısı yapıldı

İstanbul'un dört bir yanındaki forumlarda buluşan ve bir süredir de “Biz yüzde doksan dokuzuz!” çalışması vesilesi ile bir araya gelmiş bulunan çok sayıda çapulcu, 4 Ağustos Pazar günü İstanbul Beyoğlu'ndaki Perazin Cafe'de bir araya geldi.

“Halk isyanını işçi sınıfı ile birleştirelim” başlığıyla düzenlenen toplantı, önce bir çerçeve sunuşun yapılması ile başladı. Bu sunuşta %99'un, Erdoğan'ın ve aslında tüm hakim sınıfların matematiğini bozan bir ifade olduğu, işçi sınıfının en azından kendi araçları ile bu mücadeleye atılması durumunda isyanın başarılı olabileceği ve biz %99'uz hareketinin de bu yüzden kurulduğu anlatıldı.

Ardından iki tur halinde tartışmalara geçildi. Bu bölümde, demokratik taleplerin üretimden gelen güç olmadan kazanılamayacağı, isyana basitçe bir orta sınıf isyanı demenin yanlış olacağı, aslında isyan edenlerin genel itibariyle çalışanlar ve yine çalışan ailelerin çocukları olduğu konuşuldu. Yine bu bölümde, AKP'nin önümüzdeki kriz sürecinde %50 adı altında kandırdığı insanlara iş imkanı sunamama, reel ücretleri koruyamama, toplumun geniş kesimlerinin borçluluk sorununu halledememe gibi risklerinin bulunduğu ve bunun da AKP iktidarının sonu olabileceği belirtildi. Bir diğer nokta da, isyancıların işçi sınıfı ile bir araya getirilmesinde bilinç taşınacak tarafın sadece işçi sınıfının geniş kesimleri olmadığı, isyan eden kitlelere de işçi sınıfı ile birlikte davranma bilincinin taşınması gerekliliğiydi.

İkinci bölümde söz alan Ahmet Tonak, kent hakkı meselesinin dikkatle ele alınması gerektiğini vurgulayarak, bu meseleyi sadece kentsel dönüşümün olumsuz pratikleri bağlamında değil, aynı zamanda sermayenin kriz sürecindeki ihtiyaçları bağlamında ele almak gerektiğini, yani kent hakkına yönelik saldırıların, kapitalizmin kötü yönetilmesi ile ilgili olmadığını vurguladı. Yine bu bölümde söz alan Sungur Savran ise, hem işçi sınıfının isyan etmemiş kesimlerine hem de isyancıların halihazırda forumlarda bir araya gelen gruplarına yönelik çalışmaların önemli olduğunu vurguladı. Ahmet Tonak'ın kapitalizmin krizine yaptığı vurguya dikkat çeken Savran, aynı zamanda DİP tarafından yapılmış olan Akdeniz devrimci havzası tespitinin de bu noktada Türkiye açısından önemli ve belirleyici olacağını vurguladı. İkinci turda söz alan diğer konuşmacılar da %99 çalışmasının geleceğine dair fikirlerini belirttiler, üniversitelerde, forumlarda, işçi havzalarında çalışmanın nasıl sürdürülebileceğine dair fikirlerini paylaştılar.