Ukrayna: Rus Marksistleri ne diyor?

Ukrayna olaylarına Rusya’nın verdiği tepkinin, özellikler Kırım’da yaşananların, Rusya’nın içinde de birçok tartışmaya yol açması en olağan sonuçtur. Rusya’nın Marksist solu da Ukrayna konusunda farklı tutumlar benimsemiştir. Aşağıda önce Rusya’da DİP’in kardeş örgütleri olarak nitelenebilecek bir dizi Marksist örgütün bu meseleye yaklaşımını ortaya koyan bir bildiriyi yayınlıyoruz. Bu metnin ardından ise Rusya kamuoyunda bu meselenin nasıl görüldüğünü anlatan yine Rusya kaynaklı bir metin yayınlıyoruz. Bu metinler daha önce kardeş Marksist Ukrayna örgütü Akıntıya Karşı’nın Maidan olaylarını değerlendiren yazısıyla ve Devrimci İşçi Partisi’nin bu konudaki bildirisiyle birlikte okunduğunda çok daha bütünsel bir tablo elde edilebilir.

 

Bildiri

Savaşı ve faşizmi durdur!

            Kiev’de, Şubat 2014’te, “barışsever protestocular”ın, en çok ta “Sağ Sektör” silâhlı canilerinin giriştikleri Faşist ayaklanma, A.B.D.’li ve Avrupalı bazı kamusal ve özel kuruluşlar ve kişiler, aynı zamanda bir kaç Ukraynalı oligarşik klan tarafından ortaklaşa olarak örgütlendi ve -mali bakımdan da dahil olmak üzere- desteklendi. Bu darbe, SSCB’nin, tüm sorumluluğu taşıyan Gorbachev, Yeltsin, Kravçuk ve Suşkeviç tarafından kişisel olarak başlatılan menfur çöküşünün çok sayıdaki trajik sonuçlarından bir diğeridir.

            “Maidan” olarak adlandırılan jeopolitik harekâtın ana amaçları şunlardır:

1.      Ukrayna ve Rusya arasındaki iktisadi ve tüm diğer ilişkileri kopartmak;

2.      Her iki ülkede de aşırı milliyetçiliği yoğunlaştırmak;

3.      Ukrayna ekonomisi üzerinde denetim kurmak; bu, aynı zamanda, her iki ülkede de henüz özelleştirilmemiş olan girişimlerin tamamını kısa sürede satın almakla ilgilidir;

4.      Her iki ülkenin devlet bağımsızlığını yok etmek;

5.      Rusya’yı küresel olarak tecrit etmek;

6.      Rusya’da benzer bir “Maidan”ı olanaklı kılmak;

7.      Krizi, Ukrayna ve Rusya arasında bir savaşa çevirmek.

A.B.D.  Genel Kurmay Başkanı Martin E. Dempsey, Ukrayna krizinin gerekli kılması durumunda, A.B.D. Silâhlı Kuvvetlerinin NATO önündeki yükümlülüklerini yerine getirmeye hazır olduğunu ifade etti ve bunu söylemekle de, Ukrayna’yı kısmen ya da tümüyle işgal etme taahhüdünü kabul etmiş oldu. Bu askeri “yardım”a, Ukrayna’nın Güney’inde ve Doğu’sunda tehditlere ve düpedüz şiddete meydan okuyarak “Maidan” otoritelerine karşı yönelen güçlü protesto eylemlerini nihai olarak bastırmak için de ihtiyaç var.

Mariupol’da metal işçileri, 10 Mart’ta yapılan toplantıda aşağıdaki talepleri ileri sürdü:

1.      Kentteki en büyük sınai tesisleri – İlyiç’e atfen adlandırılan Çelik Fabrikalarını,  “Azovstal”, “Azovmaş” Şirketlerinin özelleştirmesini geri çevir ve bunları kamulaştır;

2.      İflas etmiş olan Azov Deniz Şirketi’ni ve Mariupol Şekerleme Fabrikasını canlandır;

3.      Tüm milliyetçi örgütleri yasakla;

4.      Federalleşme konusunda bir referandum yap ve Donetsk bölgesindeki yurttaşların Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği arasında bizzat kendilerinin seçiş yapma hakkını koru;

5.      Mariupol Belediyesi vekillerinden seçmenlerini desteklememiş, toplantıya katılmayı ve acil sorunları tartışmayı reddetmiş olanlar için bir güvensizlik oylamasına git;

6.      “Halkın Valisi” Pavel Gubarev’i hapisten çıkart. Dayatılan oligarkların otoritesini ve Yüksek Rada[1]’nın meşruluğunu kabul etme;

7.      İradelerini açıklamak amacıyla toplantılara katılan çalışanları işten atmakla tehdit etmeyi kes, Sağ Sektör’le bağlantılı silâhlı müfrezeleri yasakla;

8.      Sağ Sektör müfrezelerinin Ordu saflarına katılmasını kabul etmeyen, Rusya ile işbirliğini memnuniyetle karşılayan subayların görevden affedilmelerini kına (/mahkûm et);

9.      Ukrayna’nın NATO’ya katılması planlarını mahkûm et, protestocuları vuran “keskin nişancılar”ın ve “Berkut”[2] özel görev gücü amirlerinin, her iki yanda da çok sayıda yaralanmaya sebep olan eylemlerini tam olarak soruştur;  o suçluları izle ve cezalandır;

10.  Halkın üç temsilcisine Kent Yürütme Komitesi’nde yer ver ve onları, sivil hizmetliler konusunda alınan kararları denetleme ve veto etme yetkisiyle donat;

11.  Tüm bölgelerde İşçi Vekilleri Konseyleri kur;

12.  Yüksek Rada için erken seçim yap.

Bizler, Rusya’nın çeşitli sol kanat örgütlerinin temsilcileri, bu bildiriyle, Ukrayna’daki kardeşlerimizle dayanışmamızı açıkça belirtiyor, Mariupol’un, Kharkov’un ve diğer kentlerin işçileri tarafından ileri sürülen talepleri destekliyor ve şunları talep ediyoruz:

1)      Donetsk Bölgesi için, Güney ve Doğu Ukrayna’ki alanların tamamı için, bu bölgelerin halkı tarafından açıklanan iradeye uygun, en yüksek derecede güçlü bir özerklik;

2)      Mariupol’de ve Ukrayna’nın Güney ve Doğu bölgelerinin diğer kentlerinde Faşist iktidarın emirlerini ve talimatlarını uygulayan ya da (bu konuda) kararsız kalan yönetimlerin görevlerinden çekilmesini;

3)      Maidan’a karışmış eylemciler ve esas olarak da, onların, şiddete başvurmayı serbest bırakmak için suç teşkil eden emirleri veren liderleri aleyhine, aynı zamanda, Faşist Banderovitler[3] ve Berkut özel görev gücü amirlerine saldırarak onları öldürenlerin tümü aleyhine cezai soruşturmanın başlatılması. Maidan’ı mali olarak desteklemiş olan işadamlarının tümü ve aynı zamanda Maidan operasyonlarına yardım etmiş olan tüm yabancı uyruklular aleyhine bir soruşturma başlatılmalıdır.

4)      Ukrayna Karadeniz Donanması’nın Kırım’ın mülkiyetine devredilmekte olduğu bir prosedürden geçmekte olan Kırım’a benzer biçimde, tüm sınaî tesisler, hammaddeler ve bankalar belediye mülkiyetine geçirilsin.

Donbass madencilerine ve Güney ve Doğu Ukrayna işçilerinin tümüne, Faşist hükümetin istifa etmesi ve Sağ Sektör’ün silâhsızlandırılması talebiyle bir genel ve süresiz grev eylemi başlatmaları için çağrı yapıyoruz.

BM Örgütü’nün, A.B.D.’nin ve A.B.’nin, Ukrayna’daki Faşist iktidarla tüm işbirliğini durdurmasını talep ediyoruz.

Tüm yabancı silâhlı ajanların, paralı askerlerin ve düzenli birliklerin Ukrayna’dan uzaklaştırılmasını talep ediyoruz. Eller Ukrayna’dan çekilsin!

A.B.D.’nin ve A.B.’nin, Rusya ve Ukrayna arasında savaş kışkırtıcılığına son vermesini talep ediyoruz.

NATO’nun, Kırım halkının iradesini açıklamasını olduğu kadar Ukrayna’nın Güney ve Doğu bölgelerinin de iradelerini açıklamalarını engellemeyi durdurmasını talep ediyoruz.

Ukraynalı askerleri, Faşist iktidar gaspçılarına değil, kendi halkına hizmet etmeye çağırıyoruz. Onlara, babalarının, Nazilere ve Banderovitlere karşı, Ukrayna halkını, Rus askerleriyle birlikte savunduklarını hatırlatırız.

Ukrayna’nın Güney’indeki, Doğu ve Batı’sındaki halkı, bir gerçek halk iktidarı – İşçi Vekilleri Sovyetleri (Konseyleri) ve Askeri Devrimci Komiteler kurmaya, kendi öz referandumlarını ve erken seçimleri başlatmaya, iktidarı doğrudan bizzat kendi ellerine almaya ve Kırım örneğini izlemeye çağırıyoruz.

Rusya’nın tüm emekçi halkını, Ukrayna’daki yoldaşlarımızı, eldeki tüm araç ve yollarla desteklemeye çağırıyoruz.

Savaşı ve Faşizmi durdurmak, Ukrayna ve Rusya’nın kardeş gibi olan halklarına karşı bir emperyalist saldırıyı, bu saldırı ve savaş kimden gelirse gelsin ve hangi biçimi alırsa alsın önlemek için gerekli her şey yapılmalı.

 

San Petersburg Marksist Örgütler Konseyi Birliği

“İşçi” Rus Siyasal Derneği

Perm Bölgesel İşçiler Birliği “Koruma, İstidam ve Hukuk”

Perm Bölgesel Partilerarası Grup

 

San Petersburg (Leningrad), 13.03.2014

 

[1] Ukrayna Parlamentosu (çevirenin notu-çn)

 

[2] Toplum polisi (çn)

 

[3] 2. Dünya Savaşı sırasında, Ukrayna’da aşırı sağcı milliyetçi paramiliter grupların liderliğini yapmış olan Stepan Bandera’nın izleyicileri (çn)

 

 

 

Kamuoyu Değerlendirmesi

Ukrayna’daki Durum ve Gelişmeler Konusunda Rus Halkının ve Toplumunun Değerlendirmelerinin Özeti

Rus Kamuoyu Yoklama Hizmeti (WCIOM)’ne göre Rusya yurttaşlarının %73’ü, Rusya’nın, Ukrayna’daki muhalefet ve hükümet arasındaki çatışmaya yapacağı herhangi bir müdahaleye bu olayın 3 Mart’ta açıklandığı gibi o ülkenin iç işleri sorunu olması gerekçesiyle karşıdır. Kamuoyu yoklamasına katılanların sadece %15’i müdahaleye karşı değildir.

Toplumun bazı kesimleri Rusya Federasyonu Konseyi’nin, Vladimir Putin’e, Ukrayna’ya askeri müdahale yetkisini vermesini sert bir şekilde eleştirdi. Örneğin: Ünlü liberal gazete ‘’Novaya gazeta’’ internet sitesinde Ukrayna’ya asker gönderme kararına karşı bir bildiri/dilekçe yayımladı (Bkz: http://www.novayagazeta.ru/letters/271.html) (3/3/2014). Bunun ana fikri, kararın halk tarafından tartışılmadan ve milletvekillerinin bu kararı Rus halkına sormadan almasıydı. Bölgelerarası Eğitim Sendikası işçileri Öğretmen, 2 Mart’ta Rus bürokrasisinin, öğretmenleri, San Petersburg ve Moskova’nın da aralarında bulunduğu bazı bölgelerde yapılan Ukrayna’ya askeri müdahalenin desteklendiği gösterilere katılmaya zorladığını göz önünde bulundurarak, bürokrasi kesiminin öğretmenleri böyle bir politikayı desteklemeye zorlamasının ’’gayrimeşru ve kinik’’ olduğunu belirten bir bildiri yayınladılar (Bkz: http://pedagog-prof.org/).

Rus sendikalarından bazıları hâlihazırda Parlamento’nun Üst Meclisinin onayladığı askeri müdahale konusuna karşı çıkıp çıkmama bağlamında farklı görüşlere sahip. Ana tartışma sendikaların politik demeçler vermek yerine şu an karşılaştıkları işçi sınıfı anlaşmazlıklarının çıkardığı sorunların üzerinde yoğunlaşması temelinde yapılıyor. Fakat yine de, örneğin, Bölgelerarası İşçi Sendikası’ndan Üniversite Dayanışması’nın bazı solcu, aktivist üyeleri Rus akademik toplumuna, Ukrayna halkının kardeşliğini savunarak, herhangi bir şekilde askeri müdahaleyi içeren Rus çözümünü eleştiren açık bir seslenişte bulundu. Bu sesleniş aynı zamanda Ukrayna’daki üniversitelerin ve akademik çalışanların Rus hükümetini müdahale yapmaması adına etkileme amaçlı çağrısıyla yapıldı. Ukraynalı akademisyenler, Rusya’daki kamuoyunun bilerek çarpıtıldığını savunuyor.

4 Mart’ta, Rusya İşçi Konfederasyonu (KTR), Ukrayna Hür İşçi Konfederasyonu’yla iki devlet arasındaki yüksek gerginlik konusunda dayanışma ilan ettiğini bildirdi (http://kvpu.org.ua/uk/news/6/3010/ktr:-plechom-plechu-otstaivat-mir,-demokraticheskie-zavoevaniya-i-trudovye-prava). Bildiriye göre KTR diyor ki: Bu zor aşamanın üstesinden gelebilmek ve bir kardeş savaşından kaçınabilmek için KTR üyeleri yapılması gereken her şeyi yapacaktır. Şunun da altı çiziliyor ki Rusya ve Ukrayna’daki işçiler, finansal ve sınai grupların çıkarlarının tetiklediği yeni bir uluslararası çatışmayı istemiyor ve şöyle diyor: “Rusya ve Ukrayna’daki işçilerin, kendi kârları ve arzuları doğrultusunda yasadışı sermayelerini koruyup büyütmek isteyen güçlerin uğruna birbirlerini öldürmesine izin vermemeliyiz.” KTR aynı zamanda barışı savunma, demokratik kazanımlar ve işçi hakları adına geçtiğimiz yirmi yıldan dahi daha etkin bir hazır olma durumunda olduğunu belirtiyor.

Dikkat edilmesi gerekir ki, Ukrayna ile ilgili olarak Rus kamuoyunun başka bir eğilimi de var. Bu esas olarak Büyük Yurtsever Güçler olarak adlandırılan ve durumdan istifade edip Büyük Rusya Medeniyetlerinin varlığını kanıtlamaya çalışan bir eğilim.Örneğin, “Büyük Anavatan Partisi9 Martta, Moskova’da Rus yetkililerinin faşizme karşı savaşma politikalarını destekleyen bir eylem düzenleyecek. Parti, Rusya’nın Ukrayna’da anayasal düzen hâkim olana dek çatışmalara müdahil olması gerektiğini savunuyor. “Büyük Anavatan Partisi”ne göre bunun temel sebebi, Ukrayna’nın sadece bir komşu ve ekonomik bir ortak olmasının yanı sıra aynı zamanda Rus Dünyasının bir parçası olması.

Rusya’daki sol oluşumlara gelince, KIZIL CEPHE’NİN de ayrıca bir parçası olan Rusya Komünist İşçi Partisi’nin (KPSS [RKRP-KPSS])   (http://www.rotfront.su/?p=3492)  açıklamalarından bahsetmek gerekir. İki ülkenin işçileri arasında bir dayanışma gereği teslim ediliyor fakat halkı faşist güçlerden koruma potansiyelinin olmadığı şartlar altında, Rus ordusunun da dâhil olduğu “dış güçleri” kullanmayı kabul etme durumu söz konusu.

Adil Rusya Partisinin takındığı buna yakın tutumu, Kırım’ı ziyaretinin akabinde yaptığı açıklama ile partinin lideri S. Mironov belirtti: “Bizler –yani Rusya- bir zorunluluk durumunda korunmaya ihtiyaç duyanları; hayatları ve güvenliklerinin tehdit altında olduğunu hissedenleri korumak ile yükümlüyüz.” (http://www.spravedlivo.ru/5_57920.html).

Sol CepheUkrayna’daki durum üzerine açıklamasında Rusya ve Ukrayna işçilerinin uluslararası dayanışma konumunun altını çiziyor (http://leftfront.ru/about/pronouncement/405/).

 

Açıklamada, Ukrayna’daki krizin ve muhtemel bir iç savaşın sorumlusu olarak yozlaşmış hükümet ve oligarşi sorumlu tutuluyor. Maidan’ın (meydan) taban eylemcileri, burjuva liberallerden ve milliyetçilerden kurtulmaya ve kendi hedeflerini gerçekleştirmeye çağrılıyor. Bu hedef, özelleştirmenin sonuçlarını gözden geçirme, Ukrayna’nın doğal kaynaklarını ve bankalarını kamulaştırma, sosyo-ekonomik ve politik sistemi işçilerin çıkarları paralelinde değiştirme ve işçi sendikalarının haklarının genişletilmesi gibi talepler içeriyor. Sol Cephe açıklamasında, Yanukoviç yönetiminin bir zamanlar radikal milliyetçiliği kendi çıkarları için kullanmaya kalkıştığı gibi, Putin yönetiminin de yabancı düşmanlığı propagandası yaptığının altını çizerken, felakete doğru ilerleyen iki oligark klandan ziyade başka bir alternatif olduğunu belirtmekte; bunun da bağımsız devrim olduğunu savunmaktadır.

Rusya’dan Muhabir

Notlar: Sol cephe radikal sol bir koalisyondur ve sözcüsü Sergey Udaltsov’dur. Kızıl Cephe daha fazla grubu ve örgütü bünyesinde barındıran daha geniş çaplı bir koalisyondur. 2012 seçimlerine katılmak için kurulmuştur. Rusya Komünist İşçi Partisi –KPSS (RKRP-KPSS), SSCB Komünist Partisinden ayrılıp daha geleneksel Stalinist görüşlere sadık kalmaktadır.