Referandumda HAYIR kazanacak!

Referandumda HAYIR diyenlerin çok sayıda gerekçesi var. Biz Gerçek gazetesinin Şubat sayısının Öncü İşçi ekinde anayasa değişikliği paketini madde madde ele alarak işçi ve emekçilerin neden HAYIR demesi gerektiğini ayrıntılarıyla ortaya koymuş, getirilmek istenen istibdad rejimini de Cumhurpatronluğu olarak tanımlamıştık.

Ne yapsalar tutmuyor

Cumhurpatronluğu paketinin yedek lastiği konumundaki MHP Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu dönemle ilgili bazı sözler eveleyip gevelemek, kendi iç muhalefetiyle cebelleşmek dışında ortaya bir şey koyamıyor. Cumhurpatronluğu istibdadının baş aktörü ise maddelerin içeriğine girmekten kaçınmaya devam ediyor. Propagandaya, HAYIR diyenlere hakaret ederek başlayan Erdoğan ve AKP bunun tutmadığını görünce söylem değişikliğine gitti. Ancak maddelerin içeriğine girmek de işlerine gelmediğinden çareyi Barzani aracılığıyla Kürtlere göz kırpmakta, ardı ardına teşvik paketleri açıklayarak patronların sempati ve desteğini kazanmakta arıyorlar. Ama Barzani taktiği ters tepti: bu sefer de kendi partisi nezdinde güç durumda kalan Bahçeli, Binali Yıldırım’a “size milliyetçi dedik, bizi mahcup ediyorsunuz” diye çıkıştı!

18 yaşın foyası meydana çıktı

Maddelerin içeriğine girdiklerinde ise sadece tek madde üzerinde duruyorlar. 18 yaşa seçme ve seçilme hakkı verilmesi. Bu maddenin de foyası çok geçmeden ortaya çıktı. Gerçek gazetesi, 18 yaş maddesinin ağa, patron, müteahhit çocukları için anlam ifade ettiğini, memleketin emekçi çocuklarının siyaset yapmasının önündeki engellerin 18 yaştan çok daha fazla olduğunu yazmıştı. Nitekim Ankara Valiliği üniversitelerde öğrencilerin referandumla ilgili siyaset yapmasını yasaklayan bir kararla söz konusu maddenin gerçek yüzünü ortaya koymuş oldu.

Cumhurpatronluğu erken başladı

Geri kalan maddeler için de AKP, kısa zaman içindeki icraatlarıyla Cumhurpatronluğu tanımlamamızın hakkını da fazlasıyla verdi doğrusu. Şirketlere teşvik üstüne teşvik yağdıran iktidar asgari ücretliden esirgediği vergi indirimlerini patronlara bol keseden dağıttı. Patronlara verilecek olan 12,3 milyar lira tutarındaki istihdam teşvikinin 11 milyar lirasını işsizlik fonunu yağmalayarak karşılamak için harekete geçti. Patronlar yüz buldukça astarını istiyor tabii. Son olarak emek hırsızlığı yaparak işçiden haksız yere kestikleri ücretler, fazla mesailer, eksik yatırdıkları ya da hiç yatırmadıkları sigorta primleri ve tazminatlar için açılan davalarda zamanaşımı süresinin düşürülmesini istediler. Çalışma Bakanı Müezzinoğlu onun için de hemen çalışmaları başlattı.

Enflasyon canavarını hortlatacak değişikliğe HAYIR

Enflasyon canavarı yeniden hortladı, mutfağı, pazar yerini yangın sardı. Bakanlar vatandaşı gördükleri yerde kaçar oldular. Bu arada dövizdeki artışın faturasını halk öderken, görüntüde mangalda kül bırakmayan bankalar (İslami bankalar dahil olmak üzere) kasalarını dövizle doldurdu. AKP çareyi milletvekillerini sahaya indirmemekte buldu. Herkes mecliste çalışacak, patronlara teşvik üstüne teşvik paketi çıkarmaya devam edecekler. Memleketlerine gittiklerinde kötü giden ekonomi yüzünden vatandaşın içine çıkacak yüzleri yok.

Gerçek kazanacak!

Tüm bunlar ortadayken elbette ki anketlerde HAYIR oyları önde çıkıyor. Erdoğan ilkin "halk bu değişiklikleri tam anlamadı" diyecek oldu. Ama aksine halk anladıkça ve gördükçe HAYIR oyları daha da arttı. Son olarak Erdoğan'ın bir süre anket yapılmasını istemediği, anketleri durdurduğu yönünde haberler basına sızdı. Ne kadar doğrudur bilmeyiz. Ama emekçi halk getirilenin bir Cumhurpatronluğu rejimi olduğunu görüyor. Gerçek, fabrikada, işyerinde, pazarda, tarlada her yerde gerçek, tüm baskılara rağmen emekçi halkla buluşuyor!

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2017 tarihli 89. sayısında yayınlanmıştır.