Emekçi halkların birliği ve kardeşliği adına MHP’den kurtulmak!

Genel seçimlere yaklaşık bir ay kala MHP de seçim bildirgesini açıkladı. Bahçeli, açıklamayı 3 Mayıs’ta yapmalarının tarihi bir zemini olduğunu söyleyerek 3 Mayıs 1944’teki Irkçılık-Turancılık davasına vurgu yaptı. 2. Dünya Savaşı sırasında, milyonlarca insanın katledilmesinin sorumlusu Nazi Almanya’sı ile ittifak yaparak Turancılık macerasına girmek isteyen Nihal Atsız başta olmak üzere birçok kafatasçının yargılanmaya başladığı günü “Türkçülük Günü” olarak savunan Bahçeli, ezkaza koalisyon ortağı yahut iktidar olurlarsa neler yapabileceklerinin sinyalini daha bildirgenin başında vermiştir.

Bildirgede en uzun kısmı AKP’ye saldırmaya ayıran Bahçeli, seçim vaatlerini sıraladığı kısımlarda MHP’nin işçi-emekçi için neden felaket kaynağı olduğunu ve kesinlikle çare olamayacağını açık bir şekilde ortaya koymuştur.

·       Kamuda taşeron işçiliğe son vereceklerini iddia ederken, özel sektördeki milyonlarca taşeron işçinin durumuyla ilgili ses çıkarmayarak patronların yanında saf tutacağını belli ediyor.

·       İşçi sınıfının en temel haklarından olan kıdem tazminatının kaldırılması gündemdeyken bu konuda hiçbir şey söylemeyen Bahçeli, asgari ücreti 1400 TL’ye yükselteceklerini, büyük şehirlerde her ay 100 TL de destek vereceklerini vaat ediyor. Her yıl 700 bin kişiye istihdam sağlayacaklarmış. En az 6 milyon işsiz varken...

·       İstihdamın nasıl artırılacağına dair bir açıklama yok. Ekonomik büyüme ortalama yüzde 6.6’ya çıkarılacak ve kişi başına düşen milli gelir 20 bin dolar olacakmış. Ekonomik vaatler CHP’den bu yana açık arttırmaya çıktı. Bu partilerin hiçbiri iktidar olmayacak. Bu yüzden ne söyleseler yanlarına kâr!

·       Emeklilerden prim kesintisi yapılmayacakmış. Yaşlı ve engelli aylıkları yükseltilecekmiş. Muhtaç ailelere “hak arama” usulü ile yardım yapılması öngörülüyormuş. Yani, “Talep ederseniz sadaka gibi yardım yaparız ama yoksulluğunuza çözüm bulmayız. Çünkü her zaman bize muhtaç kalmalısınız.” demek istiyor.

·       Gün geçtikçe daha fazla kişinin canına kasteden, 1 Mayıs’a katılanları gözaltı kaydı yapmadan depolarda tutan, işkence yapan “kahraman(!) polislerin” gösterge aylıkları yükseltilecekmiş.

·       Öğrencilere 10 bin TL yüksek öğrenim kuponu vereceklermiş. Faizsiz ama dört yılda geri ödenmesi koşuluyla.

·       “Terörü” bitirecek, toplumsal huzur ve güveni sağlayacaklarmış. Hem de nasıl? Askeri kışlalara hapseden uygulamalara son vererek! Yani daha fazla genç insanın, işçi-emekçi çocuğu yoksul askerlerin ölümüne hazır olun demek istiyor!

·       Kadınlarımıza, yaşlılara ve çocuklara yönelik şiddet olaylarında dava zamanaşımı kaldırılacak; harç ve mahkeme masrafı alınmayacakmış. Ne büyük lütuf! Mahkemelerin kadına yönelik şiddet davalarında katili, tecavüzcüyü haklı çıkaran, tecavüzcülere tahrik indirimi veren korkunç kararları ortadayken, masrafları kaldırarak çözüm bulacakmış! Ey Bahçeli Efendi, Özgecan’ın katilinin MHP’nin simgesi bozkurt işareti yaparken verdiği pozları kimse unutmadı!

Türkiye toplumu “başbuğ” Alpaslan Türkeş’i ve partisini, 1970’li yıllarda sendika hareketinin önderlerinin ve solun katilleri olarak tanıyor. Seni ve partini 1999 Ağustos depreminin ardından mecliste bir gece operasyonu ile geçirilen “mezarda emeklilik yasası” ile biliyor. 1999 ve 2001 ekonomik krizlerinde, ortağı olduğun koalisyonun işçi emekçi düşmanı tutumuyla biliyor. Devrimciler “Hayata Dönüş” adı altında cezaevlerinde F-tipini dayatmak amacıyla soğukkanlı bir planla katledilirken, suç ortağı olan MHP’nin başında yine sen vardın.

İşçi ve emekçilerin çözümü ırkçılık değildir. Çözüm bütün işçi sınıfının ortak çıkarlarını geçerli kılmaktır. MHP ise böler!

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mayıs 2015 tarihli 67. sayısında yayınlanmıştır.