AKP mitingleri: Erdoğan isyanı boğamadı

Yaşadığımız halk isyanı, sadece halkın her kesimini sokağa dökmüyor aynı zamanda isyanı bitirmeye yeminli hükümet güçlerini de harekete geçiyor. Ankara ve İstanbul'da 15-16 Haziran'da düzenlenen AKP mitingleri yalnızca AKP'nin kendi kitlesini toparlaması değil aynı zamanda isyanı kökünden kurutacak bir gövde gösterisi olarak tasarlanmıştı. Devlet, Gezi Parkı'nı dağıtmış, boşaltmış olabilir. Erdoğan, Kazlıçeşme mitinginde fetheden bir sultan edasıyla konuşmuş da olabilir. Fakat AKP'nin mitingleri isyanı boğamamış, Gezi Parkı'nın meşruiyetini ve haklılığını bitirememiştir. Aksine direnen halk bu sefer İstanbul'un ve Türkiye'nin tüm parklarını Gezi'ye çevirmiştir. 

Erdoğan, mitinglerinde aynı palavralara soyunuyor. İsyan eden kitleleri “faiz lobisinin” peşine takılmakla suçluyor, marjinaller dediği devrimcilere saldırıyor. Onlarca kez cami imamı aksini söylese de “camide içki içildi” iftirasının arkasına sığınıyor. Bunların hiçbiri Erdoğan'ı kurtaramayacak! Artık halk Erdoğan'ın ne diktatör ne de padişah olmadığını görmüştür! Erdoğan ve AKP hükümetinin yıkılabileceğini bunun da ancak kendi elleriyle kendi eseri olabileceğini bilmektedir. Erdoğan'ın korkusu da deli saçması kibri de bundandır. Bir halk uyanmaktadır. 

Erdoğan hesap yapıyor ama yanlış yapıyor. Yüzde 50 çoğunluktan bahsediyor. İsyan eden halkı korkutmayı amaçlıyor, ama nafile kitleler daha da ateşleniyor. Tarihte birçok liderin, diktatörün, başbakanın yaptığı hatayı Erdoğan da yapıyor. Toplumu sandıkta verdiği oya göre ayırıyor, bölüyor. Kitleler bir kez ayağa kalktı mı dün mitinglerine gittiği, canı gönülden desteklediği partilere, hükümetlere bir anda karşı olurlar. AKP'nin mitinglerine giden halk da buna dahildir. Onlar AKP'nin yüzde 50'si değil, halkın yüzde 99'unun içindedirler. 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Temmuz 2013 tarihli 45. sayısında yayınlanmıştır.