Akıncı üssü görüntüleri: Cuntalar arası müzakere mi yapıldı?

15 Temmuz darbe girişimi hâlâ aydınlanmış değil. Davalar ilerliyor ancak yaşananlar aydınlanmak bir yana daha büyük çelişkileri ortaya çıkarıyor. 15 Temmuz’la ilgili birbirinin karşıtı imiş gibi görünen iki hâkim tez var. Bunlardan biri halkın ve TSK’nın komuta kademesinin el ele darbe girişimini püskürttüğü bir kahramanlık destanı hikâyesi. Diğeri ise kontrollü darbe tezi. Biz ise başından beri başka bir tezi savunuyoruz. Tüm verilerin 15 Temmuz’da birden fazla cunta olduğuna ve bu cuntaların birbirine düşmesi ile darbe girişiminin başarısız olduğuna işaret ettiğini söylüyoruz.

Hulusi Akar’ın görüntüleri nerede?

Darbenin merkezinde olan Akıncı üssü davasındaki video kayıtlarının basında yer alması tam da bizim tezlerimizi doğrular nitelikte. Videolarda 15 Temmuz’da Genelkurmay 2. Başkanı olan Yaşar Güler’in darp edilerek bir odaya sokulduğu görünürken, o sırada Hava Kuvvetleri Komutanı olan Abidin Ünal’ın darbenin bir numarası olmakla suçlanan Akın Öztürk’le samimi görüntüler vermesi tartışma yarattı. Hulusi Akar’ın görüntüleri ise kayıp… Hulusi Akar’ın Abidin Ünal’a benzer şekilde rahat bir pozisyonda olduğu söyleniyor. AKP milletvekili, bu görüntülerinin yayınlanmamasını gerekçe göstererek Hulusi Akar’ın da darbeci olduğunu ima eden açıklamalar yapıyor.

Abidin Ünal sıkışınca topu Hulusi Akar’a attı

Akın Öztürk’ü Akıncı üssüne göndermiş olan Abidin Ünal ise ihalenin kendisine kalmasından rahatsız ve o da topu Hulusi Akar’a atanlardan. Abidin Ünal aynen şöyle diyor: “İlginç olanı, sadece benim olduğum koridorda kamera vardı. Ama nedense Akıncı Üs Komutanı’nın odasının bulunduğu ve Genelkurmay Başkanı’nın tutulduğu yer ile darbecilerin olduğu yerde kamera yok. Darbecilerle müzakere orada yapılmış... Darbecilerle orada müzakereler yürüttüler. O görüntülerin ortaya çıkması lazım.” Hulusi Akar’ın bulunduğu ve darbecilerle müzakere yürütülen yerin görüntülerini istiyor Abidin Ünal.

Akıncı üssünde kimler pazarlık yaptı?

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT müsteşarı Hakan Fidan beraber hazırladıkları yazılı metin harici hiçbir yerde ifade vermediler. Halbuki her şeyin merkezinde onlar var. Bir gün önce Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda olup uzun uzun konuşanlar onlar. Darbe girişimi açığa çıktığında ilk öğrenenler ve hükümete haber vermeyenler de onlar. Darbecilerin atama listesinde karşısı boş bırakılan da Hulusi Akar. Gelinen noktada, kameraların güya olmadığı yerde müzakereyi yürüten Hulusi Akar, bunu genelkurmay başkanı olarak mı yoksa başka bir cuntanın başı olarak mı yaptı? Dehşet verici soru budur! Cevaplanmadan 15 Temmuz’un açığa çıkma olanağı da yoktur.   

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2017 tarihli 98. sayısında yayınlanmıştır.