DİP heyeti Şerafettin Elçi’nin cenazesinde

Devrimci İşçi Partisi (DİP), sınır ticareti ile uğraşan çoğu çocuk yaşta 34 Kürt’ün Şırnak (Şirnex) Uludere’nin  (Qilaban) Roboski köyünde hava bombardımanı ile katledilmesinin birinci yıldönümünde ailelerle dayanışmak ve bir yıl boyunca sorumluların cezalandırılması konusunda en ufak bir adım atılmamış olmasını kınamak amacıyla Halkın Demokratik Kongresi (HDK) ile birlikte, Genel Başkan Sungur Savran ve partinin kurucu üyelerinden Şiar Rişvanoğlu’nun da dâhil olduğu bir heyeti Roboski’yi ziyaret için bölgeye göndermiş bulunuyor. Roboski’nin yıldönümü aynı zamanda iki gün önce hayatını yitiren BDP milletvekili Şerafettin Elçi’nin cenaze törenine rast geldiği için HDK heyetiyle birlikte DİP heyeti de Cizre’de (Cizîre) törene katıldı.

Elçi’nin cenazesine on binlerce insan katıldı. Bölgenin bütün illerinden, hatta Çukurova’dan çok sayıda Kürt Elçi’ye son yolculuğunda eşlik etmek üzere Cizre’ye gelmişti. Elçi’nin cenazesi tarihin en ilginç siyasi cenazelerinden biri oldu. Siyasi hayatına 70’li yıllarda Süleyman Demirel’in Adalet Partisi’nde (AP) başlayan, AP’den milletvekili olan Şerafettin Elçi, 1978 yılında Ecevit’le Ankara’da Güneş Motel’de buluşarak anlaşan ve böylece onun meclisteki azınlık pozisyonuna rağmen hükümet kurmasına olanak sağlayan 12 AP milletvekilinden biri olmuştu. Bu hükümette Gümrük ve Tekel Bakanı olarak görev yapan Elçi, esas şöhretini bakanken “ben Kürdüm, Türkiye’de Kürtler var” sözüyle kazanmıştı. Bu yüzden 12 Eylül rejiminde iki buçuk yıl hapis yatacaktı.

Başından itibaren burjuva politikasının içinde olan Elçi, daha sonra da Kürt hareketinin ana damarından ayrı bir kulvardan yürüyecekti. Bir dizi parti kurdu, en son kurduğu Katılımcı Demokrasi Partisi’nin (KADEP) başkanıydı. Şayet Elçi siyasi hayatını bu yolda sürdürerek ölmüş olsaydı, belki birçok Kürt’ün sempatisine sahip ama büyük ölçüde yalnız bir siyasi olarak ölecekti. Cenazesi sadece kendi partililerince ve memleketi Cizrelilerce kaldırılacaktı. Ama 12 Haziran 2011 seçimlerinde BDP ile anlaşarak onun bağımsız aday kontenjanından seçilip mecliste de BDP ile birlikte hareket edince, Kürt halkının tamamının sevdiği bir deneyimli siyasetçi haline geldi. Cenazesi BDP tarafından kaldırıldı. Kitle Kürt özgürlüğü için mücadele eden kitleydi. Semboller Kürt özgürleşme hareketinin sembolleriydi. İroni doruğunda idi. Şerafettin Elçi’nin cenazesi, karşısına bir alternatif olarak çıktığı Abdullah Öcalan lehine sloganlar eşliğinde kaldırıldı! Hayatı boyunca düzen içi politika yapmaya yönelen bir politikacı PKK sembolleriyle uğurlandı!

Kaçınılmaz olarak akıllara gelen ise Kemal Burkay’dı. Şerafettin Elçi hayatının büyük bölümünü burjuva siyaseti kulvarlarında geçirdikten sonra Kürt halkının sahip çıktığı bir cenaze töreni ile gömüldü. Burkay ise Türk ve Kürt sosyalistlerin cenahında yaşadığı onyıllardan sonra devletin oyununu oynadı. Sadece özel hayatta değil, tarih nezdinde de son gülen iyi güler!

DİP heyeti Cuma sabahı Roboski’ye geçiyor.