21 Eylül komplosuyla tutuklanan sosyalistlerin davasında savunma hakkı hiçe sayıldı!

(13/04/2011)SDP yöneticilerinin ve Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın, Toplumsal Özgürlük Platformu sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu ve Tuncay Yılmaz, Bilim ve Gelecek Dergisi ile RED Dergisi çalışanlarının yargılandığı davanın ilk duruşması Beşiktaş Adliyesi’nde görüldü.

Devrimci Karargâh örgütüne üye oldukları gerekçesiyle, Eylül ayında evlerine düzenlenen baskınlarla gözaltına alınan ve 7 aydır tutuklu bulunan sosyalistlerin yargılandığı duruşmaya Şiar Rişvanoğlu da müdahil olarak katıldı.

Dava görülürken Beşiktaş Barboros Meydanı'nda toplanan Sıra Kimde İnisiyatifi bileşenleri meydanı pankartlarla süsledi ve süreci sloganlar ve marşlar eşliğinde burada takip etti. Meydandaki bekleyiş sırasında bağımsız milletvekili adaylarından Ferhat Tunç, Sebahat Tuncel, Mustafa Avcı, Ertuğrul Kürkçü konuşma yaptılar. Konuşma yapan sosyalistlerden Temel Demirer, yargılananların hanefi Avcı gibi bir polis şefiyle ancak işkence görerek ya da ondan hesap sorarak ilişki kurabileceğini söyleyerek davanın bir komplo ürünü ve gayr-i meşru olduğunu ortaya koydu.

Dışarıda bekleyiş sürerken duruşmada yapılan kimlik tespitinin ardından söz alan sosyalistler de, işkenceci Hanefi Avcı ile aynı davada yargılanmaktan duydukları rahatsızlığı mahkeme heyetine ilettiler.

Sanık olarak oraya getirilenlerin savunmasına ihtiyaç duymayan savcı, bu dava ile Devrimci Karargâh ana davasının birleştirilmesi doğrultusunda mütalaa verdi. Buna karşılık avukatlar, ana davanın 4 ay sonra görüleceğini, bu kararın sanıkların 4 ay daha tutuklu kalması anlamına geleceğini, ayrıca dosyalar arasında hukuksal olarak birleştirmenin mümkün olamayacağını belirttiler. Bunun ardından duruşmaya ara verildi.

Öğleden sonraki oturumda dosyaların birleştirilmesi kararı açıklandı. Bu sırada avukatlar cüppelerini atarak ve “Mahkeme savunmayı hiçe saymıştır!” diyerek mahkeme heyetini protesto ettiler. Sanıklar da “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” sloganlarını haykırırken, jandarmalar tarafından yaka paça mahkeme salonundan dışarıya çıkarıldılar. Bu sırada avukatlar ise mahkeme heyetinin şaşkın bakışları arasında salonu terk ettiler. Avukatlar daha sonra jandarma tarafından darp edilenlerin Adli Tıp’a götürülmesini talep ettiler.

Kararın dışarıda bekleyen kalabalık tarafından duyulması üzerine adliyenin önü sloganlar ve protesto alkışları ile inledi. Arkadaşlarının Adli Tıp’tan çıkmasını bekleyen ve Adliyenin her iki kapısında toplanarak ve hem alınan kararı hem de arkadaşlarının darp edilmesini protesto eden sosyalistler burada polisin gazlı saldırısına uğradı.