YGS'de bütün şıklar aynı kapıya çıkıyor! Biz kendi seçeneğimizi yaratacağız!

Yarın 2 milyondan fazla insan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'na girecek; yani üniversiteye gidip gidemeyeceğine karar verilen sınavın ilk aşamasından geçecek. Bugüne kadar okullar, dersaneler bizi bu sınavın geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak hazırladılar. Stres yapmayın dediler ama bir yandan da bu sınavda başarılı olmazsanız size gelecek yok dediler! Sınav kitapçıklarından, optik kağıtlardan güvenceli bir gelecek ummamızı beklediler...

Sonucunda dersanelere kapandık, test kitaplarına gömüldük. Varımızı yoğumuzu taksit taksit dersanelere, özel derslere, test kitaplarına verdik. Hatta sınava girebilmek için bile para verdik. Kimimiz bu parayı ödeyebilmek için inşaatlarda, fabrikalarda çalıştık, çalışırken can verdik, Erdoğan Polat gibi! Birbirimize rakip olduk, arkadaşlarımızla yarıştık.

Peki bütün bu çalışmanın sonucunda girdiğimiz sınavın, 160 sorunun ve 160 dakikanın sonunda bize güvenceli bir gelecek verecekler mi? İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, insanlar açlık sınırının çok çok altında ücretlerle çalışırken buna kim inanır? Her dört işsizden biri üniversite mezunu iken, üniversiteye girmek bizi kurtarmaz! 

Geleceğimiz gün geçtikçe elimizden alınıyor, cebimizden göz göre göre alınan paralar Kaç-Ak Saray inşaatlarına harcanıyor! Devlet hepimize eşit ve parasız bir eğitim sağlamadığı gibi, bizi sınamak için bile bizden para alıyor. Üniversiteye giriyoruz, bu sefer de harçlar çıkıyor karşımıza. Polis insanları öldürüyor, iş  cinayetleri oluyor, kadınlar öldürülüyor; tepki gösteren öğrencilere soruşturma açılıyor. Bir gün özel güvenlik engelliyor, bir gün faşistler ellerinde sopalarla satırlarla saldırıyor. Bütün bunlar olurken bizi sınavlarla bir gelecek inşaa edebileceğimize inandırmaya çalışıyorlar; insanın inanası gelmiyor! 

Geleceğimizi belirlediğini söyledikleri sınav, daha geçen sene 750.000 kişiden fazla insana gelecek sağlayamamış ki bugün tekrar sınava giriyorlar! Bizim hakkımız olan eşit ve nitelikli eğitimi bize vermiyorlar, onların bize sunduğu 5 şıkkın 5'i de geleceksizlik! Ya iş cinayetlerinde öleceğiz, ya işsiz kalıp aç kalacağız! Kadınsak hem  şiddet göreceğiz hem çalıştık mı düşük ücrete esnek çalıştırılacağız, belki öldürüleceğiz! Tepki gösterdiğimizde, sokağa çıktığımızda şiddet görmemiz öldürülmemiz yeni güvenlik yasası ile artık yasal; insan öldürmek, kimseye hesap vermeden gözaltına almak polisin hakkı! İşyerinde grev yapınca yasaklamak da hükümetin hakkı! Biz kaç puan yaparsak yapalım, bize verdikleri gelecek işte bu!  

Ama biz onların bize verdikleri şıklardan birini işaretlemiyoruz, seçimimizi onların bize sundukları arasından yapmıyoruz! Yarış atı gibi birbirimizin önüne geçmeye çalışarak, test çözerek bir geleceğimizin olmayacağını biliyoruz. Çünkü gelecek rekabetle değil, yoldaşlıkla inşaa edilir! 

Yan yana geliyoruz ve iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, paralı ve gerici eğitime, eşitsizliğe, geleceğimizi çalanlara karşı emin adımlarla yürüyoruz! Bizi tek başımıza, seçeneksiz bırakmaya çalıştıkları sınıflarımızdan çıkıp, işçi sınıfının safında mücadele ediyoruz! 

 

Devrimci İşçi Partili Liseliler

Sınıf Bülteni