Üniversitelerde faşizme geçit yok!

Üniversitelerde son aylarda ve özellikle son haftalarda faşist saldırılar, uzun zamandır olmadığı kadar artmış bulunuyor. Bu saldırılar sadece ülkücü veya İBDA-C’liler tarafından gerçekleştirilmiyor; polis ve özel güvenlik birimlerinin(ÖGB) de katıldığı sistemli bir şiddete dönüşmüş durumda. Polis, okullarda güya “karşıt görüşlü öğrenciler arasında kavga çıkmaması için” bulunuyor. Ama faşistlerin sırtı sıvazlanırken, devrimcilere coplanmak düşüyor. Biz, faşistlerin sadece milliyetçi veya İslamcı hassasiyetlerle bu saldırıları gerçekleştirmediğini biliyoruz. Faşistler, devletin kendisinin kimi zaman bizzat yapmak istemediği işlerde devrimci öğrencilerin bastırılması için adeta bir yedek kuvvet olarak öne sürülüyorlar. Ardından devletin resmi katili, resmi kuvveti olan polis, olayları ayırma bahanesiyle gelip devrimcilere saldırıda bulunuyor.

Solcu öğrenciler okula girerken x-ray cihazlarından geçip didik didik aranıyorken, kimi zaman afişlerine, pankartlarına, stant açmak için getirilen masalara müdahale edilirken, bu öğrencilere saldıran faşistler satırlarla, palalarla okullara girebiliyor! Nedense x-ray cihazları faşistlerin satırlarını görmüyor!

Geçtiğimiz sene faşistler, Marmara Üniversitesi'nde yurtsever bir öğrenciye satırlarla saldırmış, saldırılan öğrenci yoğun bakımda günlerce kalmıştı. KTÜ'de de yine benzer şekilde solcu öğrencilere saldırılmıştı.

Geçen haftalarda yine Marmara Üniversitesi'nde, üst düzey(!) güvenlik önlemleri sayesinde okula sopalarla giren faşistler, devrimci öğrencilere saldırmış, ama ciddi bir yaralanma yaşanmamıştı. Ancak ardından polis devreye girip faşistlerin yarım bıraktığı işi tamamlamış ve faşistlerin hedefindeki öğrencilerin ayaklarını kırıp hastanelik ederek gözaltına almıştı!

Geçtiğimiz günlerde Kocaeli Üniversitesi'nde Anadolu Gençlik Derneği(AGD) üyesi öğrencilerle çıkan olaydan sonra devrimciler gözaltına alındı. Gözaltına alınırken polisin darp etmesi sonucu bir yoldaşımızın kolu kırıldı. Yine aynı dönemde Akdeniz Üniversitesi'nde soruşturmalara karşı yürüyen devrimci öğrencilere ÖGB saldırısı oldu, ertesi gün de faşistler devrimci öğrencilerin üzerine salınarak devrimciler sindirilmeye çalışıldı.

Devrimcilere yönelik saldırılar sadece fiili şiddet boyutunda da değil. Üniversite yönetimleri aynı zamanda soruşturmalarla ve okuldan uzaklaştırma cezalarıyla bir sindirme politikası güderek her gün muhalif öğrencilerin karşısına engeller çıkarıyor. Akdeniz Üniversitesi’nde son zamanlarda açılan 600 soruşturmayı da bu bağlamda görmek gerekiyor.

Ayrıca, devlet tarafından yedek güç olarak görülen faşistlerin toplumsal muhalefet yükseldiği anda muhalif kesimlerin üzerine salınması da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmiş bulunuyor. Üniversitelerde öğrenciler ne zaman hareketlense, ne zaman düşüncelerini eylemlerle, basın açıklamalarıyla üniversite bileşenlerine duyurmaya kalksa o zaman bu polis – faşist işbirliği ile yapılan saldırılar artışa geçiyor.

Gazi Üniversitesi gibi hâkim oldukları alanlarda kimseye yaşam hakkı tanımayan faşistler, solcuların çoğunlukta olduğu üniversitelerde de şiddet eylemleriyle bu çoğunluğu dağıtma ve baskılama yönünde çabalıyor. Solcu olsun ya da olmasın tüm öğrencilerin okudukları kitaptan giydikleri elbiseye kadar karışan ve gerek gördükleri yerde şiddete başvuran faşistlere karşı üniversitelerdeki solcu, devrimci öğrencilerin beraber mücadele hattı örmesi gerekiyor. Bu yapılırken de faşistlerin neyi amaçladıkların kitlelere anlatılması ve faşistlerin egemen hale gelmesinin sadece solcu öğrenciler için değil, diğer öğrenciler için de bir tehdit olduğunun vurgulanması gerekiyor.

Devrimci İşçi Partili öğrenciler olarak bir kez daha vurguluyoruz: Yaşamın kendisine düşman olan, egemen sınıfın “pis” işlerini yapan faşistleri bulunduğumuz her alanda etkisiz kılacağız! Üniversitelerimizdeki solcu, devrimci, yurtsever öğrencilerle beraber, omuz omuza faşizmi kovacağız! Mücadelemiz, kardeşliğe saldıranlara karşıdır. Mücadelemiz, işçilerin iktidara gelmesine karşı elde satır ve sopa ile saldıran gözü dönmüş barbarlara karşıdır. Bulunduğu her alanda bugüne kadar faşizme karşı mücadele etmeyi görev bilmiş olan biz Devrimci İşçi Partili Öğrenciler, bugünden sonra da aynı kararlılıkla zafere kadar mücadele etmeye devam edeceğiz!