Maden işçileri Ankara’ya! Sendikalar göreve! Sosyalistler sınıfın davasına!

Hayat, maden işçilerini mücadeleye davet ediyor. Hayat, Türkiye işçi sınıfını ayağa kalkmaya davet ediyor. Hayat, tüm emekçileri masaya yumruğunu vurmaya davet ediyor. Bu davete icabet edip etmemek bir ölüm ve kalım meselesidir.

Soma’da yüzlerin acısı soğumadan Şırnak’ta başka madenci canlarımızı aldılar. Onun acısı dinmeden Torunlar İnşaat’ta on işçi kardeşimizi aramızdan aldılar. Madencinin durumunu düzelteceğiz dedi hükümet, yasa çıkardı. Gelin görün ki sonuçta binlerce maden işçisini kapıya  koydu Zonguldak’ta maden patronları.

Muğla Yatağan, Kemerköy ve Yeniköy’de maden ve santralleri özelleştirmeye çalışıyorlar. Oralar da mı mezar olsun işçiye, bunu mu istiyorlar acaba? Kütahya Seyitömer’de maden işçileri özelleştirme sonrası işsiz kaldıkları için eylem yapıp işletmenin nizamiyesini ateşe verdi diye üç işçiyi hapse attılar. Ya işsizlik, ya hapis, ya ölüm! Bu mu olacak madencinin kaderi?

Soma işçisinin katilinden hesap sormadılar ama işçiye bir maaşı çok gördüler. Bu artık son nokta derken Karaman’dan geldi acı haber: madenci yine toprağın altında. Bu kez zehirli gazla değil suyla boğuşmak zorunda.

Yıllardır işçiler canından oldu, şirketler kâra boğuldu. Artık yeter! Yaşamak işçinin de hakkıdır! Bugün maden işçilerinin davası bütün memleketin davası olabilecek, tüm halkı işçilerin etrafında kenetleyebilecek tek davadır. Büyük zorluklar büyük mücadelelerin doğumunu olanaklı kılar. Gün bugündür!

Soma’dan maden işçileri maaşlarını alamadıkları için ama madenlerin kamulaştırılması sloganlarıyla Ankara’ya yürüyüşe geçtiler ancak yolda istikametlerini Karaman’a çevirerek toprak altındaki madenci kardeşlerinin yanına koşmaya karar verdiler. Soma maden işçileri şimdi Karaman’daki sınıf kardeşlerini de yanlarına katarak Ankara yürüyüşüne devam etmelidir.

Öyle yalnız iki bölgenin işçileri de değil, tüm sınıf kardeşlerini derhal Ankara’ya davet etmeliler! Yatağan’da özelleştirmeye karşı mücadele eden işçileri de Ankara’ya çağırmalılar, Zonguldak’ta işsiz kalma korkusuyla eyleme geçenleri de! Kütahya’da arkadaşlarının serbest bırakılması için eylem yapan işçiler de, Şırnak’ta ölen arkadaşlarının acısı dinmeden işsiz kalan maden işçileri de Ankara’ya doğru harekete geçmelidir!

Taşeron zulmü altında kan ağlayan Torunlar işçileri gibi inşaat işçilerine de yer olacaktır bu büyük işçi şöleninde, işten atılan Vanlı depremzede işçilere de! Dört koldan işçiler Ankara’ya yürümeli ve bu ülkede işçinin emekçinin kaderinin değişeceği günün işareti burada verilmelidir! Böyle bir işçi yürüyüşünü on binler karşılayacaktır başkentte.

Sendikalar hiç vakit kaybetmeden harekete geçmelidir. İster Türk-İş’e bağlı olsun ister DİSK’e fark etmez görev bellidir. Maden, enerji ve inşaat işkolundaki sendikalar başta olmak üzere tüm sendikalar derhal Ankara’da büyük bir işçi mitinginin hazırlığına girişmelidirler.

Sosyalistler yüzlerini bütün büyük sorunların kördüğümünü çözecek olan işçi sınıfına dönmelidir. Art arda iki isyan yaşamış bir ülkede her türlü mücadelenin harcını karacak işçi sınıfı ayağa kalkmadan hiçbir meselede milim yol alınamayacağı artık ortaya çıkmıştır. Çok kritik bir inisiyatif alarak sınıfın önünü açacak böyle bir mitingin örgütlenmesi için tüm sosyalist parti ve örgütler seferberlik ilan etmelidir.

Düzenlenecek bu mitingin talepleri parça parça da olsa şimdiden mücadele eden işçiler tarafından oluşturulmaya başlanmıştır.

1.      Maaş dahi ödemekten aciz, yüzlerce işçinin katili bir şirket faaliyetlerine devam edemez: Soma’da madenler işçilerin denetiminde kamulaştırılmalıdır!

2.      Karaman’da, Soma’da, Torunlar’da, Şırnak’ta şirket sahipleri ve yöneticilerinden müfettişlere, bürokratlardan bakanlara işçilerin kanına giren herkes yargılanarak cezalandırılmalıdır!

3.      Başta Yatağan olmak üzere tüm özelleştirmeler iptal edilmelidir, özelleştirilen Seyitömer ve diğer madenler işçi denetiminde kamulaştırılmalı ve tutuklu madenciler derhal serbest bırakılmalıdır!

4.      Zonguldak’ta yasadışı lokavt ilan etmekle tehdit eden ve işçi çıkaran madenlere devlet tarafından el konmalıdır, bu madenler işçi denetiminde kamulaştırılmalıdır!

5.      Ölüm ve sömürü demek olan taşeron çalışma yasaklanmalı herkese güvenceli kadroda iş sağlanmalıdır!

Devrimci İşçi Partisi