Akdeniz’de sonbahar sıcak başladı!

Eylül ayı Akdeniz’in kuzeyinde sınıf mücadelesine “hoşgeldin!” dedi. 8 Eylül’de Yunanistan solu ve sendikaları Selanik’te sınıf mücadelesinin gelenekselleşmiş açılışını yaptı. 11 Eylül günü Katalonya’nın başkenti Barselona’da tam 1,5 milyon kişi toplandı. 15 Eylül günü İberya yarımadasının iki komşu ülkesi dayanışma içinde sokağa çıktı. İspanya’nın başkenti Madrit’te on binler kemer sıkmaya karşı seslerini yükseltirken, Portekiz’in başkenti Lizbon’da 50 bin kişinin yanı sıra 40 başka kentte de insanlar sokağa çıktı. 26 Eylül günü ise İspanya bu sefer Yunanistan’la eşleşmişti. Atina’da işçi sınıfı, tutarı 10 milyar avroyu aşan yeni kemer sıkma önlemlerine karşı, Haziran seçimleri ertesinde kurulan Samaras hükümetine karşı düzenlenen ilk genel grevde sesini yükseltirken, Madrit’te “Öfkeliler” hareketi parlamento binasını kuşatmaya çalıştı. Her iki ülkede de polisle ciddi çatışmalar yaşandı, her iki taraftan da yaralılar ve göstericilerden gözaltılar oldu.

Bu eylemlerin anlamını iyi kavramak gerekir. Sınıf mücadelesinin ileri karakolu Yunanistan’da Haziran seçimlerinin kitlelerde yarattığı moral bozukluğu ve yazın rehaveti geride bırakılmış olmaktadır. Portekiz halkı ise kemer sıkma tedbirlerine karşı uzun zaman sessiz kaldıktan sonra, sosyal sigorta ödemelerine işçilerin katkıları arttırılırken patronlarınkinin azaltılacağı açıklanınca “artık yeter!” demiştir. Yunanistan ile İspanya’nın her birinin kitle hareketinin bir yıldır karşılıklı olarak oluşturduğu “ittifak”a üçüncü bir ülke adaylığını koymuş olmaktadır.

İspanya’ya dikkat!

En sarsıcı gelişme İspanya’da yaşanıyor. Bir kez, 2011 Mayısında başlayan “Öfkeliler” hareketi bir türlü dinmek bilmiyor, çünkü gençlik içinde işsizlik oranı yüzde 55! Ayrıca, yazın Asturias madencilerinin önce neredeyse silahlı mücadeleye girişmeleri, ardından Madrit’e, bütün İspanya’yı ayağa kaldıran bir yürüyüş düzenlemeleri, işçi sınıfının en geleneksel kalelerinin mücadeleye hazır olduğunu kanıtladı. Ama bugün işin içine yeni bir çelişki giriyor: sınıf mücadelesi ile ulusal sorun iç içe geçiyor. Barselona’da yapılan 1,5 milyon kişilik dev gösteride “Yeni bir Avrupa devleti doğuyor!” pankartları Katalonya halkının bağımsızlık özlemini açıkça ortaya koymuştur. Ne var ki, yaklaşık iki yıldır yükselmekte olan bu ulusal talep, şimdi doğrudan doğruya krizin yarattığı sorunlarla iç içe geçmiş bulunuyor. Katalonya’nın ulusal duyarlılığının ayağa kalkmasında, bölgenin Madrit’e olan mali yükümlülüklerini ödeme konusunda sorun çıkarması yatıyor. İspanya’nın ademi merkeziyetçi sisteminde önemli ekonomik özerklikleri olan bölgelerin, son dönemde İspanya merkezi devletine karşı ekonomik bakımdan isyan bayrağını kaldırdıkları biliniyordu. Kendisi çok yakında AB’nin kapısına giderek destek dilenecek olan İspanya, bu arada kendi bölgelerinin ekonomik sıkıntıları ile boğuşuyor. Katalonya, bu sıkıntıları kendi başına çözmek istiyor. Bağımsızlık şiarının ardında krizin yarattığı bu çelişki de var. İspanya devleti hızla belalı bir döneme gidiyor.

Gerçek, geçen sayısında kapağına “sıcak sonbahara hazırlanalım” yazmıştı. Sıcaklık şimdiden hissediliyor!

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ekim 2012 tarihli 36. sayısında yayınlanmıştır.